Deprem anında, özellikle büyük yıkımlarda, enkaz altında kalan kişilerin hayatta kalma şansı büyük ölçüde enkazın altında kalan boşluklara bağlıdır. Bu boşluklardan biri, hayat üçgeni olarak bilinir ve enkaz altındaki kişinin sağ kalma olasılığını artıran kritik bir faktördür.

Hayat üçgeni, enkaz altında bir kişinin etrafında oluşan, hava alabileceği ve kurtarma ekiplerinin müdahale edebileceği bir boşluk alanıdır. Bu üçgenin temel amacı, sıkışan bir kişinin yaşamsal fonksiyonlarının devam etmesini sağlamak için gerekli olan oksijen akışını ve temel yaşam alanını korumaktır.

Bir hayat üçgeni, genellikle şu şekilde oluşur:

Bursa'da alıkoyup fidye istediler, şüpheliler için karar çıktı! Bursa'da alıkoyup fidye istediler, şüpheliler için karar çıktı!
  1. Baş Bölgesi: Kişinin başının, özellikle burun ve ağız bölgesinin açık kalması gerekir. Başın sıkışmaması, kişinin nefes alabilmesi için önemlidir.
  2. Göğüs ve Karın Bölgesi: Göğüs ve karın arasında bir boşluk olmalı, böylece kişinin solunumu rahatça devam edebilir.
  3. Bacaklar: Bacaklar arasında da bir alan bırakılmalıdır. Bu boşluk, hem kişinin rahatça nefes alabilmesi hem de vücut fonksiyonlarının korunabilmesi için gereklidir.

Hayat üçgeni, kurtarma ekiplerinin çalışmaları sırasında büyük bir öneme sahiptir. Bu üçgenin korunabilmesi, kişilerin sağ kalma şanslarını büyük ölçüde artırır. Enkaz altındaki kişiye müdahale edilmeden önce, bu boşluğun korunması ve bir kurtarma planının oluşturulması, yaşam desteği sağlanabilmesi için hayati önem taşır.

Deprem sonrası kurtarma ekipleri, hayat üçgenini oluşturarak kurtarma işlemlerini daha güvenli ve etkili bir şekilde gerçekleştirirler. Ayrıca, bu üçgenin oluşturulması sırasında enkaz altındaki kişinin zarar görmemesi için dikkatli bir şekilde müdahale edilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ