Beni tutan bir şey var bu şehirde...
Şuracığıma, tam da gönlümün ortasına dikilen bir çiçek gibi...
Az da olsa kendimi tanımama, hatta bulmama vesile olan,
Kusurlarımı görmeme, hayata farklı dokunmayı sebep kılan bir çiçek!
Eskişehir'de, bir beşeri kendine getiren bu değer ne ola ki?
Bilirsiniz... Bilirsiniz ama bilmezsiniz(!)
Bilirmiş gibi yaparsınız, gönül sözlerini her platformda ağza alıp daha da öteye gitmezsiniz.
Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (sav) efendimiz der ki: 'Dikkat edin, bedenin içinde bir et parçası vardır; o iyi olursa bütün beden iyi olur, o bozuk olursa bütün beden bozulur. Dikkat, işte o kalptir.'
İşte o kalbe en iyi bakanlardan biri olan, gönül mimarı Yunus Emre'den dem vuruyorum.
7 asır önce sevgi tohumlarını Eskişehir'de ekerek tüm Dünya'ya yayan, gönülden başka derdi olmayan Yunus Emre...
O ne güzel, ne özel bir değer ki; sözde değer verilen, özde verilmeyen bir değer...
Bir Konya'nın Mevlana'sına bakalım, bir de Eskişehir'in Yunus'una...
Düzenlenen anma etkinliklerinin dışında, 'elle tutulur, gözle görülür' neyi var!
Bir şey olmalı, yapılmalı diye çok bekledim aslında...
Oldu mu? -Oldu.
Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkentliği döneminde üniversitelerde bir kaç konferans, yazılan bir kaç kitap ve çekilen bir film...
Yetti mi? Yetmez, yetmemeli!
Dünya'ya mal olmuş bir ismin izinden gitmek için, O'nun serpmiş olduğu sevgi tohumlarını, daha da yeşertmek için bu yeterli değil.
Yunus Emre ile ilgili düşüncelerim bu şekilde seyrederken, taptaze bir bilgi işittim.
Sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim...
Almış olduğum bilgi Yunus Emre ile ilgili çalışma yapılacağıydı.
Buraya kadar çok güzel.
Çalışmanın Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Eskişehir Şubesi tarafından yapılacağını öğrendim.
Tarihi Odunpazarı bölgesinde atıl durumda bulunan bir okul, alınan destekle MÜSİAD tarafından yenilenip, Yunus Emre ile ilgili faaliyetlerin gerçekleşeceği bir mahal haline getirilecekmiş.
-Ki bu okul Odunpazarı Belediyesi tarafından yeniden hayata kazandırılmak için istenen, fakat belediyeye verilmeyen bir okul...
Neyse, konu bu!
Yunus Emre ile ilgili yapılacak çalışma ve çalışmalar için mutluluk duyumsadım.
Fakat çok da müsterih olmadım.
Ünlü Türk mutasavvıfı diyoruz, solmuş bir çiçek gibi seneden seneye hatırlanan bu önemli değerin, şehrimizden güçlü bir şekilde yeniden doğması için, O'nun hoşgörüsünü, sevgisini bozuk düzende tüm insanlığa en iyi şekilde aşılamak için ciddi çalışmalar yapmak gerekir.
Diyeceğim o ki;
-Yunus Emre, MÜSİAD ile nereye gelir?
-Kaldı ki, bu iş MÜSİAD'a niçin verilir?
Bu konuda gerçekten şaşkınım...
Madem verilmiş, umarım Yunus Emre adı altında hükümetten yahut kurumlardan alınan desteklerle birlikte bu şehirde, 'Yunus'un Yolu'nu açmada öncü olurlar.
Dilerim ki çalışmalar/niyetler 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinden öteye geçer,
Dilerim ki bizim Yunus, anmadan önce anlaşılır,
Dilerim ki menfaatler ötelenir, sevgi ve samimiyet kazanır,
Dilerim ki bizim Yunus hoşgörüsü hakim olur
Ve dilerim ki bizim Yunus bizi bağrına basar…