Hayat ve bütün yaşanmışlık gerçekse eğer, ölüm yalan olmalı değil mi?
Ya da gerçekse ölüm, hayat yalan değil mi?
Sevgililer gününden bahsederken ölüm de nereden çıktı değil mi?
Peki, ama her şey zıddıyla değerli değil mi?
Geceler olmasa gündüzün kıymetini kim bilir?
Kim bilir, hastalık olmasa sağlığın kıymetini?!
Yokluk olmazsa bilinir miydi varlığın kıymeti…
Ve sevgi birleşmekse, ölüm ayrılık değil mi; sevgiden sevgiliden!
Bakmayın aykırı cümleler kurduğuma…
Sevgi baş tacımız bizim…
Öyle ki, gönül razı değil bir güne sığdırmaya…
Sanki bir güne sığdırılınca sevgililer, bir günlük hatta bir gecelik sevgiler türüyor çevremizde…
İsyanım sevgililer gününe değil, bir günlük sevgi(li)lere…
Zira hayat bir gerçekle başlar, öbür gerçekle biter…
Yani iki gerçeği vardır hayatın; biri sevgi diğeri de ölümdür…
Sevgiyle hayat bulur bütün canlar, tıpkı kainatın hayat bulmasındaki sevgi kadar…
Elbette ki, sevgililer gününde fark etmeyiz sevdiğimizi ve hatırlamayız sevgililerimizi…
Ama farklı bir an, özel bir zaman oluşturabiliriz o günün hatırına…
Lakin yine de herkesin paylaştığı özel bir günde yapılanlar değil de, iki kişilik sevdanın özel günleri canlanır hatıralarda…
Hangi sevgililer günü, ilk kez sevgiyle gözlerin gözlerde buluştuğu günün, ilk kez ellerin ellerle kavuştuğu günün ya da ilk kez sevgilerin dilden kalbe döküldüğü günün heyecanını yakalatabilir…
Hiçbir hediye Yürekten verdiğiniz SEVGİ kadar değerli değildir.
İşin gerçeği, üretmek için tüketmek gerek. Üretimin artması için de artmalı tüketim…
İnsanların zaruri ihtiyaçlarından fazlasını tüketmesi için de nedenler gerek… Yoksa neden, nedenler üretmek gerek…
Evet, belki de her şey tamamen duygusal !
Özel günlerin kutlanması farklı sektörlerin oluşmasını sağlamıştır. Kazanç kapıları açılmıştır. Ekonomi canlanmıştır. Özel günlerde günün anısına insanın sevdiğinden küçük bir hediye alması mutlaka anlamlıdır. Ancak alınan hediyenin bütçeyi zorladığı anlaşıldığında, artık o hediye anlamını kaybeder.
Önemli günleri anlamlı kılmak alınan hediyelerin değeri ile ölçülmemeli. O gün söylenecek güzel bir söz, rutin günlük yaşamın dışında bir etkinlik, günü anlamlandıracak bir dal gül seveni ve sevileni neden mutlu etmesin…
Ülkemizde de insanlar hayatlarındaki bazı dönüm noktalarını belli tarihlerde yaşamak istemektedirler. Bebek bekleyen anneler sezaryen doğum isteyerek bebeklerini böyle belli bir günde kucaklamak isterler. Yuva kurma hayalini kuran çiftlerin evlilik yıldönümlerinin anlam taşıması için yine 14 Şubatı tercih ettikleri basından izlenmektedir.
Aşkın yaşı yoktur...
İki gerçeği vardır hayatın; biri sevgi diğeri de ölümdür. Bir de ölmeden ölmek vardır, sevgiler öldüğünde… Sevgilerinizin ölmemesi dileğiyle, sevebildiğiniz için sizi, sevdirebildiği içinse sevgilinizi tebrik ederim…
Her zaman yüreğimiz ve günümüz sevgi dolu olsun...