HÜSEYİN GÜVEN

Porsuk Baraj Gölü… Kütahya ili ile birlikte kullanılan, Eskişehir'in en büyük su kaynağı… Eskişehir'in can damarlarından…
'Porsuk Baraj Gölü Sularının Kullanım Hakları' DSİ Bölge Müdürlüğü yönetiminde… Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile DSİ arasında ise belirlenen bir anlaşma var diye biliyorum…
Bizdeki veriler şöyle;
*DSİ ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi arasında protokoller uyarınca Eskişehir Kentinin İçme ve kullanma ihtiyacı için 100 hm3 / yıl su ayrıldığı…
*Endüstri kullanımı olarak Şeker Fabrikasına 18 hm3 / yıl su sağlandığı…
*Porsuk Barajının mansabında yer alan nehir ve nehir boyu canlılığının sürdürülmesini sağlamak üzere, Porsuk yatağındaki suyun 1 m3 / s 'den aşağıya düşmemesinin sağlandığı…
Kısaca Eskişehir'in içme ve kullanma suyu, taşkın koruma ve enerji elde etmek için kullanmak şarta bağlı…
28 TEMMUZ 2018'DE DİKKAT ÇEKİLMİŞTİ…
28 Temmuz 2018'de Porsuk Barajı'ndaki su seviyesinin azalması nedeniyle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt yanlarına basın mensubu arkadaşlarımızı da alarak barajda incelemelerde bulunmuş, Sofça'da basın açıklaması yapmışlardı…
Sıkıntı o vakitte vardı…
Sayın Büyükerşen 'Eskişehir'in önümüzdeki aylarda içme ve kullanma suyu sıkıntısı çekme tehlikesi her geçen gün daha da arttığını, Eskişehir'in en büyük su kaynağı olan ve Kütahya ile birlikte kullanılan Porsuk Çayı Barajı'nda su seviyesinin azaldığına dikkat çekmişti…
PORSUK BARAJ SUYU HAVZASI ÇALIŞTAYI…
30.04.2016'da bu sıkıntıya dair yapılan çalıştaydan biraz dem vuralım…
'Bilindiği üzere; İçme ve kullanma suyu temin edilen Porsuk Baraj Gölü'nün su kalitesinin korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla 19.02.2013 tarih ve 79 sayılı olurla Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından onaylanan Porsuk Baraj Gölü Havzası'ndaki faaliyetlere ilişkin hukuki ve teknik esasları düzenleyen 'Porsuk Baraj Gölü Havzası Özel Hükümleri' yürürlüğe girmiştir.'
Bu açıklama http://www.eskisehir-eski.gov.tr/basin-detay.php?sayfa=71 mevcut…
Özel Hükümlerle Porsuk Baraj Gölü Havzasının korunması ile ilgili hususlarda pek çok kuruma görev ve yetki verilmiş olması, bu kapsamda ESKİ'nin daveti üzerine sorumlu kurumların ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla 30.04.2016 tarihinde ESKİ Genel Müdürlüğüm toplantı salonunda bir çalıştay düzenlenmişti…
Söz konusu çalıştaya;

•Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi
•Eskişehir Tüketiciyi Destekleme Derneği
•Eskişehir Kent Konseyi
•Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
•Eskişehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
•Kütahya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
•Eskişehir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
•Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
•DSİ 3. Bölge Müdürlüğü çalışanları katılmıştır.
Sonuç olarak;
1. Porsuk özel hükümlerinin uygulanmasında, izleme ve denetiminde kurumlar arası koordinasyon eksikliği yaşandığı, bu hususlarda netlik olmadığı ve Özel Hükümler takvimine de tam olarak uyulamadığının görüldüğü,
2. Özel hükümlerin uygulanabilmesi için koordinasyonun tek bir yerden Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vasıtasıyla yürütülmesinin çok daha uygun olacağı konusunda ortak bir fikre varılmıştır.
ÇİFTÇİLER SUSUZ /KAN AĞLIYOR…
Gelelim bugüne…
Lafı eveleyip gevelemenin lüzumu yok… Su sıkıntısı hala var ve maalesef giderek artıyor…
Porsuk Baraj Gölü Kütahya, Eskişehir-Alpu ovasından başlayarak dağıtılıyor… Alpu'dan sonra, Osmaniye, Yeşil Don, Yunus Emre, Sazak, Biçer, İlören, Ömerler, Polatlı arazileri Sazılar, Gıran Harmanı sonrada Sakarya nehri ile kol kola girip hooop denize… O esnada ölçülü kullanmak mühim… Tabi yeterince su varsa…
Haliyle yaz aylarında azalması normal…
PORSUK'TA TEHLİKE ÇAM-NLARI ÇALIYOR!
Geçtiğimiz hafta konuya dair araştırmalar yaptım…
Porsuk'un doğuşundan batışına kadar olan bölümlerde yaşayan birçok çiftçi, köy muhtarı, milletvekilleri ve yetkililerle konuştum…
ES TV'de canlı yayınlanan 10.07.2019 tarihli 'FİKİR MEYDANI' programımızda konuyu gündeme getirdik…
Hakikaten çok olumlu geri bildirimler aldık… (İnşallah bir yaraya merhem olabiliriz…)
Peşine ifade edeyim sıkıntı çok büyük…
Sadece Mihalıççık Ahurözü köyünde 5 bin dönüm ekili arazi var /susuz… Temmuz ayı itibarı ile en az 50 bin dönüme yakın arazi /susuz… Alpu'dan öncesini siz düşünün…
Sıcakların başlamasıyla tüm su motorları çalışmaya başladı… Çünkü tarlalar su bekliyor… Lakin yetersiz…
Fotoğraflar ulaştı elimize, Çiftçi tarlalarının başında oturmuş ağlıyor… İnanın sıkıntı büyük…
Adını açıklayamayacağımız bir yetkiliden ulaşan bilgiye göre Porsuk barajında % 50 oranında doluluk mevcut…
HERKESİN HABERİ VAR!
Konuya dair, AKP İl Başkanı Zihni Çalışkan bilgilendirilmiş durumda… Zihni Bey'in DSİ ile irtibatta olduğunu da biliyoruz…
CHP Eskişehir Milletvekili (Malıçlı) Sayın Jale Nur Süllü ve Sayın Utku Çakırözer Bey'in konuya dair çalışmalar yaptığı bilgisi ulaştı…
Çiftçiler ve yöre halkı AKP Eskişehir Milletvekili ve aynı zamanda Malıçlı olan E. Nur Günay'ın danışmanına ulaşarak E. Nur Hanım'ın düşüncelerini öğrenmişler… Danışman hanım konuya vakıf ve çalışıyormuş…
İyi Parti Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukçuoğlu'na yöre sakinlerinden ve aynı zamanda çiftçi Vahit Önal Bey konuya dair bilgilendiridiğini, konuyu araştırıp gereğini yapacağını söylediği bilgisi ulaştı bizlere…
MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak ile bizzat konuştum… Kendisi yöre insanı ve Tarımla uğraşıyor… Konuya vakıf… ES TV programımız sonrası aradı ve istişarelerde bulundu… Gerekirse konuyu TBMM'de gündeme getirebileceğini ifade etti…
DSİ'nin zaten bilgisi var…
Kısaca çiftçinin sıkıntısı tepeden tırnağa biliniyor, teşhis sonrası müdahale ve çözüm bekleniyor…
AYŞE GÜNEŞ'E, FATMA YAĞMUR'A HASRET…
Hikaye bu ya;
Bir ailenin iki kızı varmış… Ayşe ile Fatma… Büyümüşler, gün gelmiş kızlarını uzak diyarlara gelin etmişler…
Evin anası: 'Bey hele kalk git kontrol et gel kızları, ne haldeler malumat al' diyerek göndermiş herifini kızlarının yanına…
Evin beyi az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş varmış büyük kızı Ayşe'nin yaşadığı topraklara varmış… Konaklamış, ağırlanmış, özlemiş özlenmiş…
Ayşe ve beyi 'kerpiç' işiyle uğraşmaktaymış, haliyle kızgın güneşe ihtiyaç duymaktaymış… Baba bu yılda birçok kerpiç yaptık, Allah cc verede güneş istediğimiz gibi olursa bu yılda karnımızı doyuracağız, zengin olacağız demiş…
Birkaç gün konakladıktan sonra, baba: 'Hadi kızım Allah cc işinizi gücünüzü rast getirsin diyerek koyulmuş küçük kızının Fatma'sının yanına…
Küçük kızı Fatma'nın yanına varmış… Fatma ve eşi arpa, buğday, yeşillik yani bol yağmur /su gerektiren ürünler ekip-biçip ekmeğini kazanmaktaymış…
Birkaç günde Fatma'nın ve ailesinin yanında kalmış…
Fatma: baba, Allah cc nasip ederse bol yağmur yağarsa ekilişlerimizi sulayıp hasat edip karnımızı doyuracağız… Hatta zengin bile oluruz' demiş…
Baba yüreği işte… İnşallah kızım demiş ve müsaade isteyip yolcu yolunda gerek diyerek düşmüş evinin yoluna…
Dere-tepe derken gelmiş evine… Demiş hanım ben dinleneyim…
Hanım: 'Bey dinlen dinlenmesine de, de hele Ayşe ile Fatma'mı anlat hele! Sağlıkları sıhhatleri nasıl? Neler yapıyorlar? Aç açıkta değiller demi? Diye soru yağmuruna tutmuş…
Baba: 'Hanım demiş, Allah cc'a şükür sağlıkları sıhhatleri iyi, bol bol selamları da var, her ikisi de ailesiyle çalışıp çabalıyor…
Velakin demiş, Ayşe Güneş'e, Fatma Yağmur'a hasret…
İki testiden biri kırılacak, kızlarımızdan biri üzülecek ben onu düşünürüm demiş…
Kerpiç: 'balçıktan yapılan ve pişirilmek yerine kurutularak sertleşmesi sağlanan yapı malzemesi.'
Tabi bu hikayeyi konuya uygun olsun diye uyarlayıverdik… İnanın gelinen nokta tamda bu…
MAHSUL SULANAMAZSA HEPİMİZ KAVRULURUZ…
Ezcümle;
Şu anda su bekleyen bölgede 'Mısır, pancar, soğan, yonca, soya fasulyesi, sebze, kavun karpuz bostan ekenler var…' Ki bunlar ilk aklımıza gelenler… Her şeyden öte canlı susuz…
İvedilikle önlem alınmalı… Çiftçiler uyarılmış olmasına rağmen fazla ekiliş yaptığı iddiası da mevcut… Her şeye rağmen çiftçi şunu duymak istemiyor 'Efendim ben size söyledim, fazla ekiliş yapmışsınız, ne haliniz varsa görün değil, çözüm bekliyor…
Gelecek ve sonra ki yıllarda daha somut yaptırımlarla ekiliş sulama kontrol altına alınabilir… Lakin o yıl bu yıl değil… Mahsul sulanamıyor, sulanamazsa yanıyor, yanarsa sadece çiftçi değil hepimiz kavruluruz /biliniz istedim…
Ves'selam…