İnan Çalışır

Ramazan ayının oruç tutma, ibadet etmenin yanı sıra yalan söylememe, gıybet etmeme gibi kişinin nefis terbiyesini ve ruhsal arınmayı beraberinde getirir.
İslam dünyası ve oruca bu açıdan bakan Müslümanlar için oruç bir arınma vesilesi yani bir nevi manevi temizliktir.
Ramazan'ın ailede ve toplumdaki birleştirici rolü de vardır.
Ramazana sayılı günler kala oruç tutmanın ruh sağlığı üzerindeki etkileri:
Psikolojik olarak değerlendirildiğinde niyet etmenin oruç tutmadaki en büyük motivasyon kaynağı olduğunu belirtilir.
Yaşamla bağdaşan bir şey değildir. Ama şöyle bir şey bir manevi güç, bir inanç var. Manevi güç olan Allah insana emrediyor ve insan sırf bu ruhaniyet için yaklaşık 16-17 saat aç ve susuz kalabiliyor. Normalde öğlen vakti karnı zil çalan, akşama doğru midesi kazınan, su içemeyen, yaz ortasında sürekli terleyen iş yapan, elinde su şişesiyle gezen insanlar Ramazan ayıyla beraber bu yeme içme faaliyetlerine son veriyorlar.
Psikolojik açıdan en önemli şey niyet etmek, İslam dinindeki ibadetlerde niyet etmenin çok önemli rolü var. Peygamber efendimizin de 'Ameller niyetlere göredir' diye bir hadisi var. Niyet çok önemli, niyet ettiğimiz zaman 'Ben bu Ramazan ayında oruç tutacağım' derken önceden beynimizi programlamış oluyoruz. Böylece beyin ona göre yeme içme saatlerini birkaç gün içerisinde revize edebiliyor. Bu çok ilginç bir şey, mutlaka herkes bir benzerini yaşamıştır. Sabah 4-5 uçağına yetişmemiz gerekiyor. Uykusuzsunuz uyuyacaksınız, eğer o uçak sizin için çok önemliyse yetişmeniz gerekiyorsa sabah telefonunuzun alarmı çalmadan uyanırsınız.
Neden çünkü niyet edersiniz, beyninizi programlarsınız ve beyniniz rutin dışında bugün o programa göre hareket eder.
Oruçtaki niyet de böyle bir şey. Buna ayak uydurabilmek için birkaç günün geçmesi gerekiyor.'
Oruç tutmanın ruh sağlığı üzerinde de çok önemli etkileri olduğunu ifade edilir.Gündüz saatlerinde yemek yememe, su içmeme, cinsel ilişkide bulunmama, yalan söylememe, gıybet etmeme gibi şartları var oruçta.
Ve şöyle bir şey getiriyor:
Eğer ben bunu yapabildiysem Allah istedi diye 30 gün boyunca bu yazın sıcağında bunu yapabiliyorsam diğer başka şeylerden de uzaklaşmam mümkün, inancın da diri ve sağlıklı diri kalır.diyebilmelisin.
Ramazan ayının aile ve sosyal hayat üzerinde de birçok olumlu katkısı da vardır, Ramazan ayı kişisel açıdan olduğu gibi, Aile açısından düşünüldüğünde annenin ve babanın çalıştığı, çocuğun okula gittiği bir evde aile bir türlü akşam yemeklerinde bir araya gelemiyor. Sohbet edemiyor, cep telefonlarının ya da tablet bilgisayarların kullanıldığı günümüzde birbirinin yüzünü göremeyen aile üyeleri Ramazanda belli bir saatte aynı sofrada bir araya gelme imkanı buluyor. Bu ailenin iç dinamiğine de iyi gelen bir şey. Yıl boyunca birbirinden uzak kalan aileler, akrabalar buluşma olanağı yaratıyor. Yakınlarını iftara çağırıyorlar ya da kendileri akrabalarına iftara gidiyorlar. Bu anlamda sosyal kaynaşma da artıyor.
Ramazanda yardım etme imkanı da doğuyor. Zekatlar genelde ramazanda verilir, fitre ve sadaka nedeniyle sosyal dayanışma ve yardımlaşma ortaya çıkıyor.
Ramazanınız bereketli olsun.