Deniz Çağlar Fırat

Elazığ depreminin ardından depreme daha doğru bir ifadeyle deprem öncesi ve sonrası hazırlıklar bir kez daha gündeme geldi. Neden gelmesin ki? 'Deprem değil bina öldürür, gerekli önlemler alınmazsa herkes ölür' gibi basit ve temel bir ilkeyi göz ardı ettikten sonra deprem sonrası yaşamını yitiren insanların ardından 'gün birlik beraberlik zamanı, şimdi bu soruların sırası değil' demek tam bir aymazlıktır. Deprem yaralarının sarılması için yıllardan bu yana cep telefonu ve sabit telefon faturaları, dijital ve kablolu TV yayınları ve internet hizmeti faturalarından yüzde 7,5 oranında alınan deprem vergilerinin akıbeti bugün sorulmayacak da ne zaman sorulacak?
Şimdi siyaset zamanı değil diyenler asıl siyaseti yapanların ta kendisidir, aslında. Çünkü 26 Kasım 1999'da depremin yaralarını sarmak üzere sadece 1 yıllığına yürürlüğe giren Özel İletişim Vergisi (ÖİV) aralıksız toplanmaya devam etti. AKP döneminde kalıcı hale getirilen ÖİV ile 2004 ile 2018 arasında halkın cebinden 60,6 milyar lira para toplandı. Elbette ki bu paralar ne oldu? diye sormak herkesin hakkıdır ve cevabını verecek olan da siyasettir. Bu soru soruldu diye birlik ve beraberlik neden bozuluyor?
Nitekim sorunun önemi büyük olduğu için de cevabı da alındı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinin yazarı Dilek Güngör, bu soruyu geçtiğimiz gün 'İşte deprem vergisinin adresi'başlıklı yazısında cevapladı. Buna göre TOKİ, genel anlamda depremzedelere maliyeti 110 milyar TL'yi bulan 80 bin kalıcı konut üretti. Kentsel dönüşüme de 35 milyar TL harcandı.
Demek ki sormadan sorunun cevabını almak mümkün olmuyormuş değil mi? TOKİ bu konutları depremzedelere kaça sattı? Buradan kar elde etti mi? Bu kar nasıl dağıtıldı? Gibi yeni onlarca soru üretilebilir ama şimdi siyasetin zamanı mı diyenleri kızdırmayalım. Bu sorumuzu onların uygun göreceği bir zaman diliminde tartışmak için bir kenara bırakalım. Yeter ki o kraldan çok kralcılar mutlu olsun, çünkü bazıları da daha fazla yıkım, göz yaşı, kayıp olmasın diye soruların peşine düşerken onlar deprem yası tutuyor.
Bu konuda en güzel yaklaşımı Demokrat Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ural Çakır yaptığı için bu konudaki düşüncelerimi onun cümleleri ile bitirmek istiyorum. 'Biz eleştirdiğimiz zaman yanlış anlaşılıyor… Bizler, doğru yapılan her şeyin yanında ve destekçisi olmaya devam edeceğiz. Biz, konuşan Türkiye'yi çok özlüyoruz'