Ülke olarak bir kabusun içinde gibiyiz. Bir girdabın içine girdik ve ne yazık ki çıkamıyoruz.
11 Mart'ta tespit edilen ilk Korona virüs vakasının ardından vefat eden vatandaşlarımızın sayısı ne yazık ki 7 bin e ulaştı. Rakamlarla ifade edilen can kayıpları ne yazık ki ne acının ne de tehlikenin büyüklüğünü ortaya koyamıyor.
Artık gün aşırı bir tanıdığımızın hastalığa yakalandığını, bir yakınımıza PCR testi yapıldığını duyuyoruz. Korona virüs korkusuyla salgın başlangıcında daha fazla güvende olacaklarını düşünerek kırsal mahallelere gönderdiğimiz aile büyüklerimizden de zaman zaman üzüntü ve endişe verici haberler alıyoruz.
Korona virüs yüzünden ne kırsalda ne de şehir merkezinde güvende değiliz. Bu yüzden Covid-19 tedbirleri kapsamında alınan önlemlere sadece şehir merkezinde değil, insanlarla bir araya geldiğimiz kırsal kesimlerde de uymamız gerekiyor. Şehir merkezinde cenazelere katılım ve sosyal mesafe bir nebze olsun kontrol edilebilirken, kırsal mahallelerde ne yazık ki istenmedik tablolar yaşanabiliyor. İnsanların acılarına daha büyük acılar eklememek için her nerede olursak olalım tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor.
Gönül isteri ki bu sütunlarda ne hastalıklar ne de kasvet verici herhangi bir şey yer alsın ancak kollardaki maskeleri görünce, pandemi yokmuşçasına yaşayanlara tanıklık ettikçe, sessiz kalmak susmak, yazmamak, zül oluyor.
Bizim rehavet gösterdiğimiz her an yüzünden sağlık çalışanları ne yazık ki daha büyük bir çıkmazın içinde mücadele veriyor. Biz hiçbir şey yokmuş gibi yakınlarımızla bir araya geldikçe sağlıkçılar daha çok ailelerinden uzakta kalıyor. Biz Covid-19'u umursamadıkça daha fazla insan enfekte oluyor.
Covid-19, genç-yaşlı dinlemiyor. Herkese bulaşıyor. Bulaşma sonrasında da hastalık oluştursun ya da oluşturmasın bir başkasına bulaş olabiliyor. Her geçen gün artan hasta sayısı, artan bulaşma riski ve artacak ölümler demek. Kim sevdiklerini kaybetmek ister? Lütfen özen, lütfen dikkat!.
Eskişehir de yapılan tüm denetimlere alınan tüm kararlara rağmen Korona virüs artışının önüne geçilmediği için Kendini Koru Kentini Kurtar kampanyası başlatalım.
Doktorlarımızın yaptığı çağrılar da ortada. Korona virüs'ten kurtulmanın yolu 'Kendini Koru Kentini Kurtar' başlığıyla o kadar güzel özetleniyor ki aslında.. Mart ayında içine düştüğümüz kabustan kurtulmamızın yolu sadece kendimizi korumak. Bu kampanyaya gönülden destek veriyor ve hayatın her alanında kendimi korumak için çalışıyorum.
Sizin de kendinizi koruyup, Eskişehir'imizi kurtarmanızı temenni ediyorum..