İnan Çalışır

Bir aylık sabrın sonunda Bayramı bayram gibi kutlamak adına .
Bu yazımda Çocukluğuma gitmek istiyorum.
Bazen oturup uzun uzun Bayramları düşündüğümde çocukluğumda ki bayramların ne kadar farklı olduğunu, o zaman ki Bayram heyecanımdan şimdi eser bile kalmadığını görüyorum.
Acaba diyorum o Bayramlar mı eskide kaldı yoksa biz mi eskidik?
Yüreğimizde o çocukluk döneminin Bayram heyecanını görememek, nerede eksiğim diye düşündürüyor beni.
Neydi o çocukluk dönemimizin bayramları öyle. Bayram geldi mi sevinçten ve heyecandan yerimizde duramazdık, yeni bir elbisemiz, yeni bir ayakkabımız olacak ve Bayram günü bol bol harçlık alıp şeker toplayacağız...
Çocukken Bayram akşamları yatamazdık, sabahlara kadar tüm heyecanla Bayramın ilk gününü beklerdik. Çünkü sabah olduğunda Bayram olacak ve biz o çocuk halimizle komşularımızı gezip, şeker ve para toplayacağız. Hele yeni alınan elbiselerimizi giyecek olmamız başka bir heyecanlandırırdı bizi. Çocukken bayramlarımız çok neşeli ve heyecanlıydı. Hayat meşgalesi bizi bayram gibi bayram yapmaktan geri bırakıyor. Bırakın bizi, şehirlerimizde yaşayan çocuklarımız bile bizim çocukken yaşadığımız bayramları yaşa yamıyorlar artık.
Her bayramda dört gözle beklediğiniz çocuklar kapımızın zilini çalamıyorlar. Oysa çocuklarla daha bir neşeli oluyor bayram.
Ramazan Bayramı deyince benim aklıma o çocukların çocuksu sevinçleri geliyor gözlerimin önüne. Ramazan Bayramını biran onlara has kılıyorum. Bu bayramda da kapımızın zilini çocuklar çalacak mı göreceğiz.
Onlar olmadan bayramımızın tadının olmadığı bir gerçek, onun için kapımıza gelen çocuklarımıza, az da olsa harçlık en güzel şekerleri verelim, onlara ufakta olsa harçlıkla sevindirelim ki bir daha ki bayrama da kapımızı çalsınlar. Çocuklarımız bayramlarımızın neşe kaynağı olmaya devam etsinler.
Bizlere gelince, sanırım bayramı en kötü yaşayan bizleriz, Yıllardır rutin şekilde yaşamaya çalıştığımız Bayramlarımız artık ellerimizden kayıp gidiyor.
Bayram heyecanlarımız kalmamış.
Hayat meşgalesine vurmuşuz kendimizi. Her bayramda evde yatmayı veya uzaklara tatile gitmeyi tercih ediyoruz.
En yakınımızda ki bir dostun kapısını bile çalmaktan aciz hale geldik.
Bayram dost ziyareti demekti bir zamanlar, Büyüklerin gönlünü almak, küçükleri sevindirmek demekti, şimdi ise her şey farklılaştı. Eski Bayramları ararken aslında kendimizi arasak çok daha iyi olur düşüncesindeyim.
Eski günlerimizde olduğu gibi (çocukluğumuzda) yaşadığımız ve özlemle beklediğimiz o güzel bayramları en azından çocuklarımıza yaşatabilmek adına Bayramımızı elimizden geldiği kadar bayram gibi yaşamaya özen gösterelim. Bu vesile ile Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Herkese İyi BAYRAMLAR….