HÜSEYİN GÜVEN

Pkk'nın en büyük katliamlarından biri olan 'Başbağlar Katliamının' yıldönümü bugün…
5 Temmuz 1993… Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyü… Akşam namazı saatleri… 100'e yakın Pkk'lı soysuz terörist köyü basıyor…
Köy meydanında topladığı Başbağlar Köyü halkına iki saate yakın kışkırtma yapıyor… (24'ü camide ibadete hazırlanan köylü) 28 kişiyi kurşuna dizip, 214 ev ile birlikte okul ve cami ateşe veriyor… Evlerin içerisindeki 5 kişiyi de yakarak katlediyor…
Geride, küle dönmüş bir köy, 30 dul kadın ve 70 yetim çocuk!
Pkk'lı soysuzlar 33 sivili acımadan şehit ettiler…
***
Ve soysuzlar şu açıklamayı yapıyorlar:
'Sivas'ta Alevi Kürtler öldürüldü, biz de Sünni Türkleri öldürdük...'
Ülkede Alevi-Sünni çatışmasının fitilini ateşlemeyi planlamıştı bir nevi…
Bebek katili Öcalan'ın yakalandıktan sonra verdiği ifadede olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu itiraf etmiş, Pkk'nın yayın organı da eylemi kabul etmişti…
İstihbarat raporlarında Dr. Baran adlı terörist talimatı çocuk katili Öcalan'dan aldığını söylemişti… Zaten sonrada Dr. Baran soysuzu öldürüldü…
Bu minvalde Başbağlar ve Madımak birbirinden bağımsız düşünülemez...
NOT: Daha da acısı, 4 Temmuz 1993'de Tunceli – Hozat - Karataş köyüne Pkk, Madımak kıyımının Kürt Halkına karşı olduğunu ve olayın Alevi-Sünni; Kürt-Türk sorunu haline geldiğini; Erzincan'ın Sünni köyü olan Başbağlar'da eylem yapacaklarını söylemişti…
MADIMAK…
Peki, Madımak 'ta ne olmuştu?
2 Temmuz 1993'de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen şenliklerde, 33 can ve iki otel emekçisi ya yanarak ya da dumandan zehirlenerek yaşamını yitirmişti…
ES TV'de Fikir Meydanı programımızda da ifade ettik… Yineleyelim…
Lütfen dikkat buyurun!
Madımak Otelindeki canlar olay anında dönemin iktidar ortağı SHP'li bakanları, hatta Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'yü arıyorlar, 'Bizi katledecekler, yakacaklar!' diyorlar…
Cevap şöyle: 'Merak etmeyin, devlet her türlü tedbiri almıştır.'
Bir diğer skandal soru/cevap ise şu!
Dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller, olaydan hemen sonra 'Çok şükür vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır!'
Bu nedir Allah cc aşkına! Bunu nasıl yorumlamak gerekir? Ve Devletimiz tarafından hesabı sorulmalıdır…
33 SADECE BİR SAYI DEĞİL…
Dikkat buyurun!
*Başbağlar'da 33 şehit,
*Madımak'ta 33 Can,
*2007'de olayın faili 33 sanık hakkında, idam cezası (müebbete çevrildi)
14 sanık ise farklı cezalar alıyor…
5 firari sanığın, zaman aşımından dolayı davaları düştü…
ŞAHTA BİZİZ, SULTANDA…
Bizler ne YAVUZ'dan, ne ŞAH İSMAİL'den vazgeçeriz!
Şahta biziz, Sultanda biz...
5 Temmuz 1993'de 33 kişinin şehit edildiği Başbağlar katliamı nasılsa, Madımak 'ta odur...
Aynı kirli senaryonun oyunudur...
1993 Temmuz'unda Türk Milleti birbirine kırdırmak için büyük kışkırtma yapan, Ülkemizi kirli emellerine alet eden, adeta kan gölüne çeviren, 2 Temmuz 1993'de ki Madımak'ta yanan 33 Can'dan sonra; 'Başbağlar'da intikam aldık' diyen ve ülkeyi mezhep çatışmalarına sürüklemek isteyen de aynı zihniyetti / şimdi ki karanlık eller de aynı...
Alevi-sunni, Türk-Kürt çatışması yapmaya çalışmışlardı / hatırlayın…
Komisyon raporları da bu yönde…
Demem o ki! O gün adı Madımak'tı, Başbağlar'dı, Pkk idi…
Pkk'nın hala kökü kazınamadı… Şimdilerde 15 Temmuz, Işıd vs olarak yine karşımızda…
Üstelik ipleri başkalarının elinde, beyinleri kirada bir sürü soysuz… En büyük müttefikimiz post giymiş dost misali en büyük düşman… İşte beka sorunu budur… Bunu anlayamamış olmak büyük sorundur… Lafın tamamı da çocuğa söylenir…
BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE 'YİZ...
Bizler o gün neye inanmış, nerede durmuşsak, şimdi de dimdik aynı yerdeyiz...
Farkı yok...
Bizler ne YAVUZ'dan, ne ŞAH İSMAİL'den vazgeçeriz!
Şahta biziz, Sultanda biz...
Biz TÜRK'ÜZ,
Biz birlikte TÜRK MİLLETİYİZ,
Ne mutlu Türküm diyene…
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////
ÇUVAL OLAYI VE SOYSUZ BAYIK…
4 Temmuz 2004…
K. Irak'ın Süleymaniye Kent'inde ABD askerleri tarafından Türk Özel Kuvvetleri bürosuna yapılan baskınla 11 Türk askerinin başına çuval geçirilip, kelepçelenerek esir alınmasının üzerinden 16 yıl geçti…
Pkk'nın kurucularından, soysuz terörist Cemil Bayık, Amerikan Washington Post gazetesine 'Şimdi Kürtlerle Türk devleti arasında barış zamanı. Bunu harcamayalım' başlıklı bir makale yazmış… (Konumuz makalenin içeriği değil)
Hem de çuval olayının yıldönümünde…
Bu 2. Çuval olayı değildir de nedir?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da gazeteyi 'terör propagandası' yapmakla suçlamış…
Dibine dek haklı! Haklı olmasına haklı da, işin birde diğer yüzü var!
WASHİNGTON POST'A POSTA…
Bildiğiniz üzere, bebek katili Öcalan'ın mektubunu kırmızı bültenle aranan diğer soysuz Osman Öcalan'a okutmuşlardı /hatırlayın…
***
Gelin birlikte cevap arayalım…
*İbrahim Kalın Bey bu hususa bir tepki koydu mu?
*TRT'den birileri bu hususta ceza aldı mı? Ben şahsen bilmiyorum…
Hal böyleyken Washington Post dönse 'Önce içindeki safraları temizle' dese! Ne dersiniz Sayın Kalın?
Kimse kusura bakmasın!
Sırtımda yumurta küfesi yok… Şahsım adına nasıl ki TRT'ye sorumlularına posta koymuşsam, göğsümü gere gere Washington Post'a da posta koyuyorum…
*3 kuruş oy uğruna, soysuzları Devletin kanalına çıkaranlardan da hesap sorulmasını istiyorum…
Devletimiz güçlüdür, Washington Post'a bizden fazla posta koyacaktır…
Lakin ilk posta TRT'de ki sorumlulara olmalıdır…
ABD hala müttefikimiz…
Lakin Türk asla unutmaz!