Hep derler ya 'adam gibi adam ol'... Peki nedir adam gibi adam olmak? Bu, insan olmakla eş anlamlı mıdır? Adamlık meselesi sanki cinsiyeti olan bir tanımlama gibi görünse de işin aslı, içeriğinde. Özünde insan olmak tüm mesele. Kolayına kaçmadan doğru, dürüst hayatını yaşabilmek önemli olan. Öyle öğrendim ben büyüklerimden, öyle anladım hayatı yaşarken edindiğim tecrübelerden.
'Adam gibi adam', sözünün eri olan insan demektir her şeyden önce. Söylediği her söz gerçek karşılığı ile kendisinde var olabilmiştir. Örneğin sevmenin bir emek işi olduğunu bilir, insan emek vermediği birini sevemez. Bu nedenle de önüne gelen herkese seni seviyorum demez. Ya da dost olmanın uzun zaman alacağını ve çok çaba gerektirdiğini bilir. Birkaç saat önce tanıştığı kimseye dostum diye hitap etmez. Ağzından çıkan her kelime doğru karşılığı ile kendi kimliği ile kullanılır. Konuşmak içi dolu konuşmak ve saçmalamak gibi iki ayrı anlam taşımaz. Bir tek konuşmak vardır, o da olduğu gibi, hissettiği gibi konuşmaktır.
Bu örnekler binlerce kez daha çoğaltılabilir ancak örneklemeyi çoğaltmanın bir anlamı yok zira konuştuğumuz dil ana dilimizdir. En iyi bildiğimiz iletişim biçimidir, en iyi bildiğimiz şeyi eğer aslından uzak tüketiyorsak bunun tek bir karşılığı olur yalan… Adam gibi konuşmuyorsak, yalan söylüyoruzdur. 'Adam gibi adam' yalan söylemez…
Sevdiğim bir söz vardır, şimdi aklıma o geldi birden, hem şu ana kadar yazdıklarımı hem de yazacaklarımı özetliyor aslında. 'İyi bir iş görmediysen, güzeli sevmediysen, doğruyu övmediysen yaşadım deme be ahbap…'
Kim olursan, ne olursan ol hayatta bir işi iyi yapacaksın mutlaka. 'Adam gibi adam', insanların sırtında bir asalak gibi yaşamaz çünkü. Çok iyi bir anne olabilirsin örneğin ya da baba… Öğretmen, tamirci, doktor, mühendis, sanatçı her ne olursa… Hayatta bir işi mutlaka çok iyi yapacaksın. 'Adam gibi adam' dünyaya sadece tüketmek için gelmez, bir gün mutlaka gideceğini bilir ve geride bırakabileceği güzel, doğru bir iz olmalı. Yalnızca kendi egoları, zevkleri için yaşamaz, diğer insanları da düşünür, kendisi için istediklerinin bir başkasına zarar vermemesi gerektiğini bilir. Sadece yalan söylememiş olmak için değil, komplekslerinden kurtulmak için de güzele güzel, doğruya doğru, yanlışa yanlış, iyiye iyi der. İnsanları sevmeyi başarır, yaşamayı da başardığı gibi. Öğrenmeye hep açıktır, içinde bulunduğu şartları bilmek ve donanmak için sonuna kadar kullanır. Bilir ki geliştikçe daha iyi bir insan olacaktır.
Bildikleri onun kendine olan inancını arttırır, bu nedenle ne doğru bildiğinden vazgeçer ne de bildiklerini paylaşmaktan kaçınır.
Adam olabilmek bir tek o kalsa da dünyadan gitmeden bir ağaç dikmeyi ihmal etmemektir. Bu, başka insan gelir umudundan değil, bir canlıya daha sebep olduğundandır.
Son dönemde toplum olarak adamlık adına kötü bir sınav veriyoruz! Öyle ki adam gibi olacağımıza sadece adamcılık oynuyoruz. Riyakar, yağcı, menfaatçi, güce karşı durum belirleme, arkadaşının ekmeğine göz dikme, koltuk sevdası, işi savsaklama gibi birçok alanda adamlığımız sos veriyor...
Ama bütün mesele 'adam gibi adam olabilmek'te. Çünkü, varoluşumuzun gereği bence budur.
İnsanlar böyledir işte.
Bazıları 'Yalan' olur,Bazıları 'yılan'.
Çok nadirdir şu yalan dünyada Adam gibi kalan..!
Adam gibi adam,insan gibi insan olanlara
selam olsun.