Bir ülkede düzeni, refahı, huzuru ve güvenliği sağlayan en önemli etkenlerden birisi adalettir.

Adalet ülkelerin en önemli yapı taşlarındandır.

Doğrunun korunmasıdır.

Toplumsal düzeni sağlamak ve barış içinde yaşamak adalete dayanır.

Toplum kim tarafından yönetiliyorsa güçlü olan odur.

Adalet bizi güçlüye karşı da korur.

Çağdaş ve uygar bir millet olmak için gelişmek için her yerde ve her zaman adaletli olmak gerekir.

Ahlaklı toplumlarda adaletsizlik olmaz.

Vicdanlı toplumlarda adaletsizlik olmaz.

Fatih Sultan Mehmet’in şu sözü akıllara kazınmalıdır.

“Aklı öldürürsen, ahlak da ölür.

Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.

Kadı’yı satın aldığın gün adalet ölür.

Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür’’

Devletler adalet üzerine inşa edilir. 

Adaleti olmayan devletlerin kaderi sosyal, siyasal ve ekonomik olarak çöküştür.

Bir millet devletine güvenemez ise o ülkeden ne beklenilebilir?

Güveni sağlamak temeldir.

Adalet deyince aklımıza eşitlik gelir.

Peki eşit olmak adaletli midir?

Eşitlik herkese aynı şeyi vermek demektir, adalet ihtiyacı olanı kadarını hakkını vermektir.

Demokratik bir ülkenin ilerlemeyi bu iki unsurla kaydettiği doğrudur.

Adalet fırsatta eşitliktir. Cinsiyet, din, dil, ırk gözetmeksizin herkesin eşit olmasıdır.

Ancak sosyal ve ekonomik konularda yetersiz kalabilir.

Birbiriyle örtüşmeyebilir.

Eşitlik her zaman adaletli olmayabilir.

Adalet herkese hak ettiğini vermek demektir.

Herkese eşit davranmak değildir.

Adil davranmak ise eşit davranarak değil hakkını vererek olur.