Marmara Denizi, çevresinde yaşayan 25 milyon kişilik nüfusun atıkları nedeniyle ciddi bir kirlenme tehdidiyle karşı karşıya. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, yaptığı açıklamada Marmara Denizi'ne her yıl atılan atıkların büyük bir kısmının arıtılmadan denize aktığını ve bu durumun denizin ekosistemini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Prof. Dr. Sarı, özellikle Marmara çevresindeki sanayilerin atıklarının yüzde 70'inin bu denize boşaldığını, bu durumun da denizin biyolojik çeşitliliğine büyük zararlar verdiğini söyledi. Nilüfer Çayı örneğini vererek, bu çayın doğduğu yerin tertemiz olmasına rağmen, Marmara Denizi'ne ulaşana kadar simsiyah bir hâl aldığını belirtti. Bu çayın akışında oksijen seviyesinin sıfır noktasına düştüğünü ve bu tür kirli su kaynaklarının denize akmasının, Marmara Denizi'nde müsilaj gibi çevre felaketlerine yol açtığını ifade etti.

Marmara Denizi'nin çevresindeki birçok akarsuyun da benzer şekilde kirlenmiş olduğunu dile getiren Sarı, bu sorunun çözülmesi için hızlı bir eylem planına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Özellikle atıkların deşarj limitlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Sarı, Marmara Denizi'nin korunabilmesi için toplumsal bir farkındalık oluşturulması gerektiğini ifade etti.

İklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklıklarının artmasıyla müsilajın hızla yayıldığını belirten Sarı, ancak bu durumun kontrol edilebilmesi için atıkların denetim altına alınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Marmara Denizi’nin geleceğini korumak hepimizin sorumluluğudur" diyerek, çevre kirliliği konusunda toplumun tüm kesimlerinin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti.

Artıspor’dan Sümer’e teşekkür mesajı Artıspor’dan Sümer’e teşekkür mesajı
Kaynak: HABER MERKEZİ