Lipödemin, özellikle hormonal değişim dönemlerinde, yani ergenlik, gebelik ve menopoz sırasında ortaya çıktığını belirten Kamalı, bu durumun östrojen kaynaklı bir problem olabileceğini vurguladı.

Bursa'da kontrolden çıkan araç takla attı! Bursa'da kontrolden çıkan araç takla attı!

Kamalı, lipödemden etkilenen bölgelerde beyaz yağ dokusundaki alfa ve beta östrojen reseptörlerinde bozukluklar görülebileceğini ifade etti. Vücutta artan enflamasyonun, bağışıklık sisteminin su, sodyum ve glikoz açığa çıkarmasına neden olduğunu söyleyen Kamalı, bu durumun ödem ve yağ birikimine yol açtığını belirtti. Lipödemde bacaklardaki enflamasyon nedeniyle o bölgelere baskı uygulandığında ağrı hissedildiğini ekledi.

Kamalı, bu durumda ilk stratejinin enflamasyonu baskılamak olması gerektiğini söyledi. "Lipödem için yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıklarında yapılan düzenlemeler, semptomların yönetiminde yardımcı olabiliyor," diye ekledi. Bilimsel araştırmalara göre, lipödemde yağ dokusunun dağılımının yalnızca diyet veya egzersizle düzelmeyebileceğini, bu nedenle multidisipliner bir yaklaşımın önemli olduğunu vurguladı.

Ayrıca, vücuttaki enflamasyonu azaltmanın da temel hedefler arasında yer aldığını belirten Kamalı, antioksidan ve anti-inflamatuar besin ögeleri açısından zengin bir beslenmenin öncelikli olması gerektiğini ifade etti. Son çalışmaların, ketojenik diyetin lipödem hastalarına yardımcı olabileceğini gösterdiğini de sözlerine ekledi. Bununla birlikte, lipödem ve östrojen arasında bir bağlantı olduğundan, soya ve fito-östrojen içeren gıdalardan kaçınılması gerektiğini belirtti.

Kaynak: İHA