ES TV ekranlarında canlı yayınlanan Ekstra Gündem programının konuğu Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli oldu. Gazeteciler Ali Baş ve Tarkan Demir’in gündeme dair sorularını yanıtlayan EOSB Başkanı Küpeli, Eskişehir’e yapılan sanayi yatırımlarından, Özel Eskişehir OSB Meslek Lisesi’nin başarısına kadar birçok konuda fikir belirtti.

"TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK OSB’Sİ"

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne yapılan yatırımlar hakkında konuşan Nadir Küpeli, “Öncelikle Organize Sanayi Bölgesi ne durumda ondan bahsedeyim bizim bölgemiz 1969 yılında kurulmuş 1 milyon metrekare ile genişleye genişleye 31 milyon metrekareye gelmiş. Benim başkan olduğum dönemde 31 milyon metrekareydi, bugün 34 milyon metrekarenin birazcık daha üzerindeyiz. Tabi böyle bir coğrafi büyüklük Türkiye’de şu anda tek başına yönetilen en büyük büyüklük. Bugün bizim bölgemizde 888 tane katılımcı var. Organize sanayi bölgesinden arsa alan firma sayısı 888 olmuş. Bu aşağı yukarı son 5-6 yılda yarıya yakın artmış. 567 tane katılımcı vardı 888 olmuş bu 5-6 yılda. 567 şimdi 45 yılda oldu. Bunlardan 628 tanesi katılımcıların, artık işlerini tamamlamışlar ve üretime başlamışlar diğeri de kimisi ruhsat alıyor, bazıları da inşaat aşamasında. Bunlar tamamlandığı zaman bölgemizde bu an için 888 tane üretici olacak. Önümüzdeki yıllarda bu rakamın bin olacağını planlıyoruz. Ve çalışan sayımız da bugün için 48 bin 500 tane. 50 bin çalışan ilk başta ondan sonra 75 bine çıkacak. Planlamamız bu yönde. Tabii ciddi miktarda iş gücüne falan ihtiyaç var. Bununla ilgili çalışmalarımız var” diye konuştu.

"50 YILLIK PLANLARLA"

Eskişehir’in demir ve kara yollarının kesişim noktasında olmasına dikkat çeken Küpeli, “Türkiye’de iktisadi faaliyetlerin en büyük olduğu merkeze de çok yakın. Bunları sayarsak Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi yerlere çok yakın bir noktada. Üstelik son dönemlerde ulaşım araçlarının genişlemesi ki bunlardan en başta gelen de hızlı trendir. Şimdi İstanbul’da Anadolu Yakasında oturan bir kişi Avrupa yakasında bir işi varsa 1, 1.5 saate gidebiliyor. Bizim yıkılan tüneller düzeltilirse 1,5 saatten önce Eskişehir’e gelecek. Dolayısıyla Eskişehir’de işi olup İstanbul’da otursa sanki İstanbul’da karşıdan karşıya geçiyormuş gibi konforlu bir yolculuk olacak. Çünkü ben de dönem dönem ziyaretlerimde hızlı treni tercih ediyorum. Bundan dolayı çok ciddi bir talep oluyor Eskişehir’e. Tabi bu benim tek başıma yaptığım şey değil, yönetim var. Yönetim ile beraber bütün arkadaşlarım en az benim kadar ehil insanlardır. Birlikte yapıyoruz bu işi. Ve sıkışmadan ya da zorda kalmadan hep önden gitmeye çalışıyoruz. Bütün planlamamız bu. 50 yıllık planlarla yürümeye başladık. Yani dedik ki bizim organize sanayi bölgemiz 50 yıl sonra neye ihtiyaç duyar. Bunların hepsini bugünden planlıyor. Bunlardan bir tanesi arsa. Eskişehir’e mademki bu kadar çok talep var. Eskişehir’in nüfus yapısı, coğrafi konumu vs. bir sürü artıları var, kaliteli iş gücü bundan dolayı çok talep var. Bizde şimdi insanlar geldiği zaman arsamız yok dememek için hep önden gitmeye çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi orada bir kırk hektarlık yer vardı, yani 400 bin metrekare, ondan sonra şimdi sizin söylediğiniz gibi 2 milyon 420 bin metrekarelik bir alan daha ekledik buraya” ifadelerini kullandı.

"SANAYİMİZ İÇİN İŞ GÜCÜ YETİŞTİRİYORUZ"

Yıllık ortalama bin 500 yeni iş gücüne ihtiyaç duyduklarını belirten Küpeli, “Peki bunu nereden bulacağız. Yeni nesil maalesef sanayide, üretimde çalışmayı arzu etmiyor. Demek ki bizim bir yerde yanlış yaptığımızı kabul etmemiz gerekiyor. Hatanın da neresinden dönersek kardır anlayışı da bizde hâkim. Şimdi bu bin 500 tane iş gücünü nereden bulacağız, bulamıyoruz. Bundan dolayı 9 Eylül 2019 tarihinde 100 kişiyle, bina yok, bir şey yok çok büyük bir cesaretle okul açtık. Orada sınav ve belgelendirme merkezi yapacağımız bir bina vardı onu önceden yaptık bu okul burayı kullansın bir yıl sonra bunu yaparız. İyi ki başlamışız. Eğer o sene başlamasaydık ondan sonraki 21 Mart’tı galiba 2020 ile başlayan pandemi ile beraber biz de bir okul yapamazdık. Eylül ayında okullar açılacak, bizim çocuklar, 100 tane öğrencimiz 2. sınıfa başlayacak ama bizde okul yok kampüs yok. Çok uğraşırdık ve o bize yüzde 99 geri vites yaptırırdı. Şimdi biz bundan dolayı dedik, mademki bizim bu kadar personele ihtiyacımız var bir çalışan fabrikası kuralım, tabiri buysa. Okul açtık şimdi bizim okulumuzun bin 560 kapasitesi var. Bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılına denk geldi, 100 tane öğrenciyi mezun ettik. Evvelki sene 270, ondan sonra 390 öğrenci mezun edeceğiz. Öğrencileri alırken de bizim ihtiyaç duyduğumuz iş güçlerini en uygun öğrencileri aldık. Sanayicilerle konuştuk, anket yaptırdık, hangi meslek dallarında eğitim vermek istiyorsunuz diye en çok talep gören meslekten seçtik. Bizde öğrencilerimizi burada yetiştiriyoruz. Ve hedefimiz yüzde 65, 70 civarında öğrencinin sanayi de kalması” dedi.

"ÜLKENİN EN İYİ OKULU"

Okulun yüzde 100 iş garantili olduğunu vurgulayan Küpeli, “Bu sene yüz öğrencimizin 70 tanesi kaldı. Çok mutlu oldum. Yüzde 70 dedik ve 70 tane öğrenci kaldı burada. Şimdi 390’ın aşağı yukarı 300 tanesi bizim her sene okuldan gelirse Bir de MEGEM AŞ diye bir şirket kurduk, 2019’daydı galiba. Orada genç işsizleri eğitiyoruz. 450 civarında da oradan yeni bir çalışma arkadaşları yapıyoruz. Etti mi 750 zaten biz bin beş yüzün yarısını kendimizden halletmiş olduk. Şimdi biz bu okulu yaparken de Türkiye’nin en iyi okulu olsun diyerek yola çıktık. Ve bunları kurarken de sanayide üretimde kullanılan ekipmanların birebir aynılarını getirip oraya koyduk. Orada bir şeyi daha hedeflemiştik bunu yaparken ben şunu söylemiştim arkadaşlara biz bu okula para veriyoruz, biraz devletten de alıyoruz ama bunlar bizim üzerimizden çıksın, sanayici her gün buna destek olmaz. Her işletme kendi ayakları üzerinde duracak. Bundan sonra döner sermayeyi çıkarmak için de bu ekipmanları aldık” diye konuştu.

"ÇOK FAZLA BEYAZ YAKALI TALEP VAR"

“Ben organize sanayi başkanı olduğum kadar bir iş adamıyım. Özel sektörde çalışan hiçbir iş adamı lüzumsuz yere masraf yapmaz” diyerek özel üniversite konusuna değinen Küpeli, “Ben cevap verdiğimi düşünüyorum. Şimdi bizim ihtiyacımız mavi yakalı, beyaz yakalı değil. Çok fazla beyaz yakalı talep var. Ki devletimizin birçok üniversitesi var. Ki bildiğim kadarıyla 209 üniversite var. Onlara devletimiz güzel eğitimler veriyor. Onları oradan alsınlar. Bizim ihtiyacımız olan mavi yakalı. Dolayısıyla benim kaynağımı enerjimi oraya harcamam lazım. Bu sene bin yüz doksan altı tane okulumuza müracat oldu. Biz 390 tanesini kesin kayıt hakkıyla aldık” dedi.

"TORPİLİ KALDIRACAĞIZ"

Özel Eskişehir OSB Meslek Lisesi’nde yönetim kurulundaki 9 kişinin 5’er kişilik kontenjanı bulunduğunu söyleyen Küpeli, “Ama galiba önümüzdeki sene bunu da kaldıracağız. Hepimizi bütün arkadaşlarımı ben de dahil çok sıkıntıya soktu. İnsanlar 1’in yanına 10 kattı, 50 dedi, 100 dedi. Sizden torpil olmazsa okula kimse gelemiyormuş dedi. Halbuki inan böyle bir şey yok. Öğrencilerin büyük bir kısmı, yüzde 95’i falan kendi yetenekleriyle geldiler. Birçoğu diyor ki, kadıncağız telefon ediyor işte benim oğlum 361 puan aldı, arkadaşı 290 almış onu aldınız benimkini almadınız böyle haksızlık olur mu diyor. Hanımefendi biz haksızlık yapmadık. Bizim birinci kriterimiz puan değil zaten. Organize sanayi de çalışmış olması, çocuğun annesinin babasının, çocuğun başka ne maharetleri varsa… Birçok kriter var biz onlarla beraber değerlendiriyoruz. Oradaki yanlış bilmiyorsam – ben okula çok müdahale etmiyorum- yüzde 25 civarı bizde LYS’de aldığı puan etkiler. Yani 400 puan almış bir çocuk okula giremeyebilir çünkü başka sıkıntıları vardır. Üstelik bir de biz artık çocuğun psikolojik durumlarını da ölçmeye çalışıyoruz artık. Ben iddia ediyorum Türkiye’nin en iyi okulu” ifadelerini kullandı.

"İSİMLERİMİZİ YAKIŞTIRILIYOR"

Siyasete nasıl baktığı yönündeki soruyu yanıtlayan Nadir Küpeli, “Mesafeli olmadığınız biliyorum dediniz ya, o beni biraz tebessüm ettirdi. Hiç yakın olmadım. Siyasete vaktim de olmadı. Babam öldü 7 yaşındaydım, o tarihten bu tarihe kendimizi yoğun bir şekilde çalışma ortamının içinde bulduk. Yani çok kısa bir geçmişe kadar pazar günleri dahil hep çalışıyordum ara sıra eşimle çocuğumla bir pikniğe falan gidecek olsak çok seviniyorlardı. Siyasete hiç vaktim olmadı. Ben de sizlerden köşe yazılarınızdan, eşten, dosttan hep bunu görüyorum. Yakıştırılıyor insanlar tarafından isimlerimiz. Tabi böyle şerefli bir, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi için anladığım kadarıyla bunu söylüyorsunuz. Tabi böyle şerefli kutsal bir görev için birilerinin sizi layık görmesi de son derece gururumuzu okşuyor. Ve açık da söyleyeyim, hep de herkes AK Parti üzerinden söylüyor. AK Parti’nin içerisinde belediye başkanlığı yapacak benim tanıdığım çok insan var. Onlar da bu işi çok rahatlıkla yapabilir. Özellikle son 6-7 sene de kısa sürede müthiş işlerin başarılmış olması ve kendi işlerinde de başarısız olmamış insanların şehirdeki belirli yerlerde belirli konumlarda yönetici olarak halkın daha refah içerisinde yaşaması için bu koltuklarda oturmalı diyorlar. Bir de tabi kişilik de önemli burada. Siz şimdi benim adımı sağda solda duyduğunuz zaman hiçbir kişi benimle alakalı bir tane olumsuz bir şey söylemez yok böyle bir şey. Evimde, işimde, ailemde mutlu bir insanım. Dolayısıyla insanlar da diyor ki bu kişiden bize, ülkeye zarar gelmez, yarar gelir. Orasını daha güzel yaptıysa burayı da daha iyi yapabilir. Ki bizim yönettiğimiz bütçe, Organize Sanayi’nin bütçesi herhalde Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin 6-7 katıdır. Çok büyük bir bütçeyi yönetiyoruz. Bunlardan dolayı da siyaseten sık sık duyuyoruz bunları. Bizzat bana söyleyenler var, ya bununla ilgili ‘sen bu işi yaparsın vs.’ başka başka laflar da söyleniyor. Dolayısıyla ben de bunları duyuyorum. Şu anda kendi şirketimizin işi var, yoğun bir işimiz var yeni yatırımlardayız. Bizim şirketin de yatırımları var. Bundan dolayı da siyasete sıcak bakmadığımı söyledim. Yoksa bu işi yapamam demek doğru bir şey değil. Biz belki daha çok işler yaptık kısa zamanda. Siyaseten benim kendi işlerimden dolayı, benim buralara ayıracak vaktim yok” diye konuştu.

KOLAY DEĞİL

Organize Sanayi Bölgesi alanına uydu kent kurulmasının çok zor olduğuna değinen Küpeli, “Uydu kent gibi planlama yapılacaksa okulu da olacak, tiyatrosu da olacak, camisi de olacak, alışveriş merkezi de olacak bunların finansmanını kim sağlayacak. Biliyorsunuz çok meşgul deprem bölgesi. Deprem bölgesi de çok ciddi miktarda üretim yapıyor. 3-4 yıl filan sürer orası dolayısıyla çok mümkün değil orası. Bizim bölgemizdeki 888 sanayicinin içinden bunu yapacak kimse çok yok. Kolay değil bu kadar binayı yapmak” dedi. Küpeli, “Bizim beklentimiz şu, Organize Sanayi Bölgesi şu anda belediyelerden bağımsız, her şeyi kendisi yapıyor. Ruhsatı da onlar veriyor, iskanı da onlar veriyor, imar planını da onlar veriyor. Hepsini onlar veriyor. Böyle bir şey olursa orada ucuz arsa oluşturularak özellikler hazineye ait olan yerlerden falan imar planı yapmayı, ruhsatlandırmayı da bölgelere verirsek OSB’ye o zaman çok hızlı bir şekilde bir çözüm olabilir ama bunu çok iyi tartışmak lazım. Çünkü ham düşüncelerle yola çıkarak çünkü yörük göçü yolda düzelir hesabıyla hareket edersek zarar ederiz bu işten” ifadelerini kullandı.

"TALEP GELMEDİ"

“AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması yönünde bir talep gelirse kabul eder misiniz?” sorusuna Küpeli, şu yanıtı verdi: “Kadere inanır mısınız? Eğer bu sizin kaderinizde varsa bütün kâinat bir araya gelse bunu engelleyemez, yoksa yine bütün kâinat bir araya gelse bunu size veremez. Tabii ki sayın Cumhurbaşkanımız çok akıllı bir siyasetçi, hangi durumda nasıl adım atacağını çok iyi bilir. Bana şu ana kadar bir talep gelmedi. Ama dediğim gibi birilerinin kısmetinde varsa bunu değiştirme gücü bende yok.”

Editör: Tuğçe Kaş