Olay, 6 Ekim 2022 tarihinde Şakirpaşa Mahallesi'nde bulunan bir tekstil firmasında meydana geldi. Avukat H.Y. ve icra memuru E.Ç., iş yeri sahibi M.S. ve çalışanları tarafından darp edildi. Sanıklar, haciz işlemini engellemeye çalışırken, görevini yerine getiren görevlilere karşı şiddet uyguladı.
İş yeri sahibi M.S. ile çalışanları A.A., S.B., Ş.A., S.E. ve U.B., ödeme yapılmaması nedeniyle haciz işlemi başlatan avukat ve icra memuruna karşı direndi. Savcı, sanıkların, ünlü bir ev eşyası olan "ütü kablosu" ile darp eylemini gerçekleştirdiklerini belirterek, sanıkların "silahla birden fazla kişiyle görevi yaptırmamak için direnme" suçundan yargılanmalarına karar verdi.
Adana 38. Asliye Ceza Mahkemesi, davada önemli bir karar verdi. Mahkeme, ütü kablosunun Türk Ceza Kanunu’nun “silah” tanımına girdiğine hükmederek, bu eylemi “silahla görevi yaptırmamak için direnme” olarak değerlendirdi. Sanıklar hakkında 5 yıl hapis cezası verildi.
Sanıklar, olayla ilgili savunmalarında darp etmediklerini ileri sürerek beraat talebinde bulunmuşlardı. Ancak mahkeme, ütü kablosunun darbede kullanılan bir silah olarak kabul edilmesi nedeniyle, sanıklara 5’er yıl hapis cezası verdi. Cezanın, suç örgütlerinin oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak işlendiği dikkate alınarak, verilecek cezanın yarı oranında artırılmasına karar verildi.
Mahkeme, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek, 6 sanığı tutuklu olarak cezalandırdı. Olay, Adana’daki hukuk camiasında geniş yankı uyandırırken, görevini yerine getiren avukat ve icra memurunun haklarının korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.