DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu Eskişehir Şubesi tarafından kent merkezinde bulunan bir AVM önünde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi. “Yaşasın kadın dayanışması”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarının atıldığı eylemde kadın cinayetlerine tepki gösterildi.
CEZASIZLIK CESARETLENDİRİYOR
Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken Ayla Pehlivan, “Artık yeter! Kadın cinayetlerini, şiddet ve tacizi durdurun!” demek için bir araya geldiklerini söyledi. Kadın cinayetleri katliama dönüştüğünü vurgulayan Pehlivan, “Gücünü ataerkil iktidar ilişkilerinden alan erkek şiddeti, AKP iktidarının dili, söylemi ve politikalarından besleniyor. 20 yılı aşkın süredir laiklikten, bilimsel eğitimden uzaklaşılarak tarikatlar, cemaatler güçlendirilirken, ülkeyi bir örümcek ağı gibi saran gericilik kadınların, çocukların yaşamlarını, geleceklerini karartıyor. Tek adam iradesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284 sayılı Kanun’un yok sayılması, cinsiyetçi iyi hal indirimlerinin yarattığı cezasızlık ortamı, şiddet faillerini cesaretlendiriyor” diye konuştu.
KÖR SAĞIR VE DİLSİZİ OYNUYORLAR
“Bizler bu şiddet ikliminde, yaşamın hiçbir alanında kendimizi güvende hissetmiyoruz” diyen Pehlivan “Bugün 45 ülke, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nı onaylayarak çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ortadan kaldırmak için kollarını sıvadı. Türkiye ise bu ülkelerin arasında yok. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen AKP iktidarı, ILO 190 Sözleşmesi söz konusu olduğunda da kör, sağır ve dilsizi oynuyor” ifadelerini kullandı.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Kadına yönelik şiddete ve tacize karşı tüm demokratik kitle örgütleri ve STK’ları birlikte mücadeleye çağıran Duygu Yeşil, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ortadan kaldırmayı hedefleyen ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalı. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun etkin şekilde uygulanmalı. İşyerlerinde kadına yönelik şiddet ve tacize karşı ‘sıfır tolerans’ politikası hayata geçirilmeli. Şiddet ve tacizi önleyici politikalar ve prosedürler oluşturulmalı; farkındalık çalışmaları ve eğitimler yapılmalı. Kadına yönelik her türlü ayrımcılık sonlandırılmalı, eşitlik politikaları hayata geçirilmeli. Cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli. Kadının üzerinden bakım yükünü alacak sosyal politikalar hayata geçirilmeli, ücretsiz kreş ve yaşlı bakımevleri yaygınlaştırılmalı. Ebeveyn izni, kreş uygulaması erkek işçileri de kapsamalı. Medeni Kanun’dan doğan haklarımıza, nafaka hakkımıza dokunulmamalı! Boşanmalar değil, şiddet ve taciz durdurulmalı. Kadın cinayetlerinde iyi hal ve tahrik indirimlerinin cinsiyetçi uygulamalarına son verilmeli.”