Eskişehir Tabip Odası olarak randevu talep etmelerine rağmen yanıt alamadıklarını belirten Aksaray, “Kendilerinin Eskişehir Sanayi Odası’nın toplantı salonunda ilimizde bulunan kamu ve özel hastane başhekimleriyle bir toplantı yaptığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu tür toplantıların ülkemizin mevcut ortamında katılımcı ve demokratik bir zeminde gerçekleşmeyeceğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Toplantı neden Sanayi Odası’nın salonunda yapılmıştır? Eskişehir’de İl Sağlık Müdürlüğü’nün veya kamu hastanelerinin bu toplantının gerçekleştirileceği salonları yok mudur? Var olduğunu biliyoruz. Bizim açımızdan bu salon seçimi, sağlığın bu kadar alınıp satılır bir meta olarak görüldüğü bu dönemde açık bir tercihtir ve sembolik bir anlam içermektedir. Sayın Bakan, atandıktan sonra ilk defa şehrimize gelmiş, adeta dikensiz gül bahçesi ziyareti yapmak ister gibi, yarattıkları kaotik ortama hiç tanık olmadan, tek bir sağlık çalışanına veya hastamıza hatırını sormadan hızla şehrimizden ayrıldınız. Bu tutum bize açıkça sorunlarla yüzleşmekten kaçındığınızı göstermektedir.
Eskişehir’in acil çözüm bekleyen iki temel sağlık sorununa dikkat çeken Aksaray, “İlki, yıkılan devlet hastanemizin yerine acilen tam teşekküllü bir devlet hastanesinin yapılması, şehir hastanesinin sözleşmesinin yasalar çerçevesinde sonlandırılmasıdır. Ulaşımın ve bina içinde hizmet almanın çok zor olduğu şehir hastanesinin bir kısmının çevre mahallelere hizmet için poliklinik hizmetine devam ederken, büyük bölümünün palyatif bakım merkezi, yanık ünitesi, yara bakım merkezi, geriatri merkezi gibi hastaların uzun süre yatacağı kliniklere ayrılması uygun olacaktır” dedi. Ayrıca “Tıp fakültesi hastanesinin ana binasının acilen depreme karşı güçlendirilmesidir. 2025 yılı yatırım planında Eskişehir’e ayrılan ödenekte, binanın güçlendirilmesi için gereken 400 milyon TL’nin ancak yüzde 10’unun ayrıldığını görmek bizler için çok üzücüdür. Binlerce hastamızın hizmet aldığı, yüzlerce sağlık çalışanın görev yaptığı fakülte binasının bir an önce güçlendirilmesi, teknik ve tıbbi gereklilikler göz önünde bulundurularak, eğer gerekli görülürse yeni bir binanın inşa edilmesi için acele edilmelidir. 6 Şubat depremlerinde sağlık kurumlarında yaşanan acı olayların bir kez daha yaşanmasını kabul edemeyiz” diye konuştu.
"BU ŞEKİLDE ÇALIŞMAYI REDDEDİYORUZ"
“21 yıldır uyguladığınız ranta dayalı sağlık sistemi iflas etmiştir” diyen Aksaray, “Bir an önce bu yanlıştan dönün. Her zaman dile getirdiğimiz gibi, yanlıştan dönmek erdemliliktir. Gelinen noktada hastalarımız da sağlık çalışanları da mutsuzlar. Sağlık için zaten yeterli olmayan bütçe, maalesef etkin olarak kullanılmamakta, şirketlere aktarılmaktadır. Tıp fakültesinde öğrenciler, gelecekte onları bekleyen kötü çalışma koşulları nedeniyle daha ilk günden ülkemizi terk edip, kendilerine kıymet verilen ülkelere gitmeyi planlıyorlar ve gidiyorlar. Bunun önüne ancak çağdaş, demokratik, katılımcı, çalışanın eğitimine, emeğine ve deneyimine saygı duyulan çalışma ortamları ile geçebilirsiniz. Oysa bizler yöneticilerin baskılarına ve mobbingine maruz kalıyoruz. 3-5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyoruz. Bu şekilde çalışmayı reddediyoruz” dedi.
HASTALAR RANDEVU BULAMIYOR
Tıp fakültesi öğrencilerinin kötü çalışma koşulları nedeniyle daha mezun olmadan yurt dışına gitmeyi planladığını belirten Aksaray, “Bunun önüne ancak çağdaş, demokratik, katılımcı, çalışanın eğitimine, emeğine ve deneyimine saygı duyulan çalışma ortamları ile geçebilirsiniz. Oysa bizler yöneticilerin baskılarına ve mobbingine maruz kalıyoruz. 3-5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyoruz. Bu şekilde çalışmayı reddediyoruz. Acil servislerimizin kendileri acil hasta durumunda. Hekimler 1-2 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyor. Böyle acil hizmeti verilmeyeceğini mutlaka biliyor olmalısınız. Neden bunda ısrar ediyorsunuz? Gelinen noktada hastalarımız randevu bulamıyor, güçlükle bulurlarsa 3-5 dakikada yeterli sağlık hizmeti alamıyorlar” ifadelerini kullandı.