Kocaeli-Gölcük Depremi’nin 25’inci yılında TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından ‘Deprem Sergisi’ açılışı gerçekleştirildi. Eskişehir halkının sıklıkla tercih ettiği bir alışveriş merkezinde gerçekleşen sergide, 17 Ağustos depreminden ders alınması gerektiğine vurgu yapıldı.

Asrın felaketi olarak adlandırılan ve binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği, merkez üssü Kocaeli-Gölcük olan 7,4  büyüklüğündeki deprem, üzerinden geçen 25 yıla rağmen halen unutulmadı. Halkı bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla bilinen bir alışveriş merkezinde sergi açan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi, yaşanan depremlere ait fotoğraflarında içinde bulunduğu sergi, vatandaşlar tarafından da ilgi topladı. Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl’ün de katıldığı açılış öncesi ES TV mikrofonlarına konuşma yapan İnşaat Mühensileri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç Güven, depremleri sadece bir afet olarak nitelendirmeden gereken önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Umarım ilerleyen yıllarda sadece sanatçılarımızın hazırlamış olduğu sergileri gezeriz” ifadelerini kullandı.

Eskişehir'de sokak hayvanlarının ihtiyaçları unutulmuyor Eskişehir'de sokak hayvanlarının ihtiyaçları unutulmuyor

ÇARESİZCE BEKLEMEK YÜREĞİMİZE HANÇER SAPLIYOR

Gerekli önlemler alındığı taktirde vatandaşların burnu dahi kanamadan depremi atlatabileceklerini dile getiren Güven, aksi halde gelecekte yaşanacak depremlerde can kayıpları yaşamaya devam edeceğimizi ifade etti. Güven, “ Biz 17 Ağustos'ta çok büyük bir acı yaşadık. Bunun üzerinden çeyrek asır geçti. Bu arada geçtiğimiz sene yine 11 ili etkileyen çok büyük bir Hatay depremi daha yaşadık. Binlerce hatta 10 binlerce canımızı kaybettik. Buradan onlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Çok büyük acılar. Fakat görüyoruz ki yine de ders almıyoruz. Ve maalesef biliyoruz ki yine deprem olacak ve biz ders almadığımız için bu depremin sonucunda da 10  binlerce canımızı kaybedeceğiz. Bizler inşaat mühendisleri olarak ‘depremde insanların ölmeyeceği binalar nasıl yapılır?’ bunu gayet iyi biliyoruz. Devletimiz bizi zaten bunun için yetiştirdi. Bunun en büyük ispatı da, Maraş depreminde çok binamız yıkıldı ama hiçbir şey olmadan ayakta kalan binalar da oldu. İşte biz bütün binalarımızı böyle yaparsak ve eski binalarımızı dönüştürürsek biliyoruz ki vatandaşlarımızın burnu dahi kanamadan biz bu depremleri atlatacağız. Depremler aslında doğa olayları, doğal olaylar. Ama biz onlara asrın felaketi gibi isimler veriyoruz. Bu 1509 İstanbul depremi mesela, işte küçük kıyamet, Kıyamet-i Suğra olarak adlandırıyoruz. 17 Ağustos 1999 yine çok büyük bir afet olarak adlandırıyoruz. Ama yapmamız gereken şey bunları afet olarak adlandırmak yerine bir şeyler yaparak bunları düzeltmek. Biz ne yapılması gerektiğini biliyoruz fakat bir şeyler yapılmadığını da görüyoruz ve mesleğimizin bize getirdiği bilgiler ışığında olacak olan o ölümleri çaresizce beklemek de yüreğimize hançer saplıyor. Gerçekten çok üzüntülüyüz o konuda. Sesimizi duyurmaya, farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Size de çok teşekkür ederim. Sesimizi duyurmak gibi çok kutsal bir göreve hizmet ediyorsunuz bu sergimize gelerek. Bu sergi de çok üzücü bir sergi, bunu açıyoruz ama umarım ki önümüzdeki günlerde, yıllarda bu sergileri sadece memleketimizin sanatçıları açar, sadece sanat sergilerini gezeriz ve böyle farkındalıklar yaratmak zorunda kalmayız” dedi.

Kaynak: YENİGÜN GAZETESİ MUHABİRİ-SÜMEYRA BALCI