Eskişehir'de Özdilek Sanat Merkezi’nde Dünya Gıda Günü nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında, platform adına konuşan Mehmet Kızılinler, Türkiye’de insanların yüzde 22’sinin yeterli gıdaya ulaşamadığını, yüzde 8,5’inin ise açlık sınırında yaşadığını ifade ederek, “Yaşamı sağlıklı sürdürebilmek için gereken gıda maddelerini tüketebilme hakkı olarak tanımlanabilecek gıda hakkı, 1948 tarihli Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nden beri en temel insan haklarından biridir. Gıda hakkı, uluslararası hukuk belgelerinde tam bir mutabakatla kabul edilmekle birlikte, günümüzde en çok ihlal edilen insan haklarından biridir. Özellikle son yıllarda, nedeni ne olursa olsun, güvenli gıda ve temiz suya erişim, insan hakkı olmaktan uzaklaşmıştır.” dedi.

TÜRKİYE’DE GIDA FİYATLARI GİTTİKÇE ARTIYOR

Eskişehir'de sifon limonataya ilgi yüksek Eskişehir'de sifon limonataya ilgi yüksek

Kızılinler, FAO’nun “Dünya Gıda Güvenliği” raporuna atıfta bulunarak 2023 yılında dünya genelinde yaklaşık 11 kişiden 1’inin açlıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Dünya, 2030 yılına kadar “sıfır açlık” hedefinden çok uzaktadır. Raporda ayrıca, gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmenin, gıda enflasyonu, çatışmalar, iklim değişikliği ve ekonomik gerilemeler gibi faktörlerin bir araya gelmesi nedeniyle daha da kötüleştiği belirtilmektedir. Dünyada gıda fiyatları düşüş gösterirken Türkiye’de artmaya devam etmektedir. Ülkemizde tarımsal üretim, tarımsal girdiler sorunludur. Yıllardır yetersiz verilen desteklerin; bir de geç ödenmeler ile erimesi, ürün alım fiyatlarını maliyet altında açıklayarak; bitkisel ve hayvansal üretimde bulunan çiftçilerimizin sürekli zarar etmesi üretim boyutundaki sorunları artırmaktadır" ifadelerini kullandı.

"ONLARCA İNSAN DA GIDAYA ULAŞAMIYOR"

Maliyetlerini karşılamadığı için çiftçilerin tarlalarını terk ettiklerini dile getiren Kızılinler, “Bugün aynı zamanda Dünya Yoksullukla Mücadele Günü, dün Dünya Gıda Günü’ydü ve iki gün öncede Kadın Çiftçiler Günü’ydü. Aslında birbirini tamamlayan kavramlar ve bu anlattığımız kavramlar basit planlamalarla çok güzel şekilde çözülebilir. Bu gün itibariyle onlarca üreticimiz yüzlerce dönüm domates tarlasını, sadece sattıkları fiyat onların işçi maliyetlerini kurtarmadığı için terk etmiş durumda. Tarlalar ve çiftçilerimiz kaderlerine terkedildi. Devletimizin çok ciddi anlamda tarım ve hayvancılıkla ilgili müdürlükleri, her ilçenin idari amirliği var. Diyelim ki çiftçimiz bu planlamayı yapamıyor bizim tarım ve hayvancılıkla ilgili müdürlüğümüz buradaki insanların mağduriyetiyle ilgili gerekli çözümleri yapabilirler. Çünkü orada yüzlerce ton domates çürürken onlarca insan da gıdaya ulaşamıyor" diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ