Bİlecik'te yetiştirilen Çukurören biberi, bölgenin iklimi ve toprak yapısı sayesinde kendine özgü bir lezzet ve acılık profili kazanmış durumda. Ancak, çevresel faktörlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri, çiftçileri endişelendiriyor. Üreticiler, biberlerinin kalitesinin düşmesi ve verim kaybı nedeniyle zarar ettiklerini belirtiyor.

Daha önceden de Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce köylülerin şikâyette bulunduğunu, fabrikaya bacalarındaki arıza nedeniyle gereken uyarılarda bulunulduğunu söyleyen Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, sözlerine şöyle devam etti:
"Köyümüzün tescilli biberi görmüş olduğunuz gibi ilk haşatına başladık. Bununla ilgili ilk aşamalarını konuşacak olursak, mart ayında bunun biçimine başlıyoruz. Çimler büyüdükten sonra görmüş olduğunuz arazimize tekrar aşılıyoruz. Bakımlarını yaptıktan sonra biberlerde kızarınca topluyoruz. Topladıktan sonra bizim köyde vatandaşlarımız bunları birer birer diziyorlar. Kurutuyoruz, kuruttuktan pazara sonra pazarlamasını da kendimiz yapıyoruz. Biz ürünümüzü lokantalara, baharatçılara satıyoruz, Lokantalar çorbalarda, kuru fasulyede ve yemeklerde kullanıyorlar. Özelliği acı olmasına rağmen yemeğe lezzet veriyor"

Huzurevinde yaşlı çınarlara sorulan gençlik hayalleri gülümsetti! Huzurevinde yaşlı çınarlara sorulan gençlik hayalleri gülümsetti!



"160 senedir tohumu hiç değiştirmedik"
Muhtar Dündar açıklamasının devamında, "Bu bizim ata tohumumuz. 160 senedir tohumu hiç değiştirmedik ve her aşamasını kendimiz yapıyoruz" dedi. Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar son olarak, "Gördüğünüz gibi Safi Çimento Fabrikası var. Fabrikadan duman çıkıyor, dumanın zararı var. Fabrikanın sahasında yapılan çalışmalardan dolayı toz oluyor, tabii bu tozunda zararı var. Biberin verimini düşürüyor çürümesine neden oluyor. Geçen sene ortalama 200 dönümden arazide yaptık. Dönümüne mesela 200 ton aldığımıza göre 80 tonun üzerinde yapıyor bu sene ürün yok yani" ifadelerine yer verdi.

"Anamızdan doğduğumuz doğalı yapıyoruz"
Biber toplayan Rahime Eren ise "Sabah 8.00 - akşam 17.00 arası topluyorum. Bu biberi anamızdan doğduğumuz doğalı yapıyoruz. Mart ayında başlıyoruz çimini ekmeye. Çimini büyütürüz haşlarız. Kazarız, sularız bu hale getiririz. Ondan sonra toplar dizeriz. Kuruturuz satarız kış gelir yaz gelir gene başlarız aynı vaziyette. Şu düzgün biberleri seçtik mi tohum olur. Ata tohumundan yapıyoruz" dedi.

Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde 160 yıldır yetiştirilen ve Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen kırmızıbiber, köylüler tarafından hasadı yapılarak kendilerine özgü yöntemlerle kurutuluyor. Hasat sonrası köydeki hemen hemen her evin balkonuna, duvarına ve çatısına asılarak kurutulan kırmızıbiberin oluşturduğu görüntü, herkesin dikkatini çekiyor. Kurutulan biberler, öğütüldükten sonra İstanbul, Ankara, Eskişehir, Bursa başta olmak üzere Türkiye'nin pek çok kentine gönderiliyor.

Kaynak: İHA