EWG, her yıl "Kirli Düzine" (Dirty Dozen) olarak adlandırdığı bir liste yayınlıyor. Bu liste, pestisit kalıntıları açısından en yüksek risk taşıyan meyve ve sebzeleri sıralıyor. FDA'nın verileri de bu listeyi destekler nitelikte. İşte en yüksek pestisit içeren 12 gıda:
-
Çilek: Maalesef listenin başında yer alan çilek, pestisit kalıntıları açısından en riskli meyve olarak kabul ediliyor. Yumuşak yapısı ve hassas yetişme koşulları nedeniyle çilek üretiminde yoğun pestisit kullanımı söz konusu.
-
Ispanak: Yapraklı yeşil sebzeler arasında ıspanak, pestisit kalıntıları açısından öne çıkıyor. Geniş yaprak yüzeyi, pestisitlerin tutunması için ideal bir ortam oluşturuyor.
-
Kale, Lahana ve Hardal Yeşillikleri: Son yıllarda popülerliği artan bu yeşillikler, ne yazık ki yüksek pestisit kalıntıları içeriyor. Özellikle kale, süper gıda olarak bilinmesine rağmen, pestisit kullanımı açısından dikkat çekiyor.
-
Nektarin: Şeftali ile yakın akraba olan nektarin, yumuşak kabuğu nedeniyle pestisitlere karşı savunmasız. Bu nedenle üretim sürecinde yoğun ilaçlama yapılıyor.
-
Elma: Günlük beslenmenin vazgeçilmezi olan elma, maalesef pestisit kalıntıları açısından riskli meyveler arasında. Elmanın kabuğunda birçok faydalı besin bulunmasına rağmen, pestisit kalıntıları nedeniyle kabuğu soymak bir tercih haline geliyor.
-
Üzüm: Özellikle çocukların sevdiği bir meyve olan üzüm, pestisit kalıntıları açısından dikkat çekiyor. Salkım yapısı ve ince kabuğu, pestisitlerin tutunmasını kolaylaştırıyor.
-
Kiraz: Yaz aylarının vazgeçilmezi kiraz, maalesef yüksek pestisit kalıntıları içeren meyveler arasında. Kısa hasat süresi ve hassas yapısı nedeniyle yoğun ilaçlama yapılıyor.
-
Şeftali: Nektarin gibi şeftali de yumuşak kabuğu nedeniyle pestisitlere karşı savunmasız. Bu nedenle üretim sürecinde yoğun pestisit kullanımı söz konusu.
-
Armut: Elma gibi armut da günlük beslenmenin önemli bir parçası. Ancak pestisit kalıntıları açısından dikkat edilmesi gereken meyveler arasında yer alıyor.
-
Biber: Hem tatlı hem de acı çeşitleriyle mutfakların vazgeçilmezi olan biber, ne yazık ki yüksek pestisit kalıntıları içeriyor. Özellikle dış yüzeyinde biriken kalıntılar risk oluşturuyor.
-
Kereviz: Sapı ve yaprakları ile kullanılan kereviz, pestisit kalıntıları açısından riskli sebzeler arasında. Özellikle saplarında biriken kalıntılar dikkat çekiyor.
-
Domates: Salçadan salatalara kadar birçok yemekte kullanılan domates, maalesef yüksek pestisit kalıntıları içeren sebzeler arasında yer alıyor.
Bu liste, tüketicileri endişelendirse de, uzmanlar bu gıdaların tüketiminden tamamen vazgeçilmemesi gerektiğini vurguluyor. Bunun yerine, organik alternatifleri tercih etmek, iyice yıkamak ve mümkünse kabuklarını soymak gibi önlemler alınabilir.
Türkiye'de Durum ve İhracat Sorunları
Türkiye, tarımsal üretimde dünya çapında önemli bir oyuncu. Ancak son yıllarda, özellikle ihraç edilen ürünlerde pestisit kalıntıları nedeniyle bazı sorunlar yaşanıyor. Bu durum, hem ülke ekonomisini hem de üreticileri olumsuz etkiliyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerine yapılan meyve ve sebze ihracatında, pestisit kalıntıları nedeniyle geri dönüşler yaşanıyor. Bu geri dönüşler, sadece ekonomik kayıplara neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk tarım ürünlerinin uluslararası pazardaki itibarını da zedeliyor.
Son dönemde yaşanan bazı örnekler şöyle:
-
2020 yılında, Rusya'ya ihraç edilen domateslerde yüksek pestisit kalıntısı tespit edilmesi sonucu, bir süre domates ihracatı durma noktasına geldi.
-
Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilen biberlerde, izin verilen limitlerin üzerinde pestisit kalıntısı tespit edilmesi sonucu, birçok parti ürün geri gönderildi.
-
Almanya'ya ihraç edilen çileklerde yüksek pestisit kalıntısı tespit edilmesi, Türk çileklerine olan talebi olumsuz etkiledi.
Bu sorunların çözümü için hem üreticilere hem de yetkili kurumlara önemli görevler düşüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, son yıllarda bu konuda çeşitli önlemler almaya başladı. Örneğin:
- Pestisit kullanımı konusunda üreticilere yönelik eğitim programları düzenleniyor.
- İyi Tarım Uygulamaları (İTU) teşvik ediliyor ve destekleniyor.
- Pestisit kalıntı analizleri için laboratuvar altyapısı güçlendiriliyor.
- İhraç edilecek ürünlerde daha sıkı kontroller uygulanıyor.
Ancak, bu önlemlerin daha da artırılması ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Özellikle küçük üreticilerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi büyük önem taşıyor.
Tüketiciler için Öneriler
Pestisit kalıntıları konusunda endişe duyan tüketiciler için bazı öneriler şunlar:
- Mümkün olduğunca organik ürünleri tercih edin.
- Meyve ve sebzeleri iyice yıkayın. Sadece su ile yıkamak yeterli olmayabilir, bir miktar sirke veya karbonat ekleyerek daha etkili bir temizlik yapabilirsiniz.
- Mümkünse, yüksek pestisit riski taşıyan meyvelerin kabuklarını soyun.
- Mevsiminde ve yerel üretim ürünleri tercih edin. Bu ürünler genellikle daha az pestisit içerir.
- Çeşitli beslenmeye özen gösterin. Tek bir gıdaya bağlı kalmak yerine, farklı meyve ve sebzeleri tüketmek riski azaltabilir.
Türkiye açısından bakıldığında, pestisit kullanımı konusunda daha fazla bilinçlenme ve denetim ihtiyacı olduğu açık. İhracat sorunlarının çözümü için, üreticiden tüketiciye kadar tüm paydaşların işbirliği yapması ve daha sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gerekiyor. Bu sadece ekonomik açıdan değil, halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Gelecekte, biyolojik mücadele yöntemlerinin yaygınlaşması, dayanıklı bitki türlerinin geliştirilmesi ve precision farming (hassas tarım) gibi teknolojilerin daha fazla kullanılması, pestisit kullanımını azaltmada önemli rol oynayabilir. Ancak bunun için hem üreticilerin hem de tüketicilerin desteği ve bilinçlenmesi şart.