Koç boynuzu ve çelik kullanılarak üretilen Tapan bıçakları, bölgenin en önemli el sanatlarından biri haline gelmiş durumda. Kozan Ticaret Odası tarafından coğrafi işaret alınarak bölgeye özgü bir marka haline gelen Tapan bıçakları, son ustalarının maharetli ellerinde şekillenmeye devam ediyor.
Bıçak ustası İlhan Tanrıverdi, bu mesleği babasından öğrendiğini belirterek, geleneksel el sanatlarını yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. "Baba mesleğini sürdürmek kolay değil," diyen Tanrıverdi, gençlerin bu tür geleneksel işlere ilgi duymadığını ve bu nedenle ustaların sayısının giderek azaldığını ifade etti. Koç boynuzundan bıçak yapmanın artık zorlaştığını, çünkü uygun malzeme bulmanın günümüzde pek kolay olmadığını belirten Tanrıverdi, bu değerli işçiliğin sürdürülebilirliğini sağlamak için büyük bir çaba harcadıklarını aktardı.
Bıçak yapım süreci oldukça zahmetli ve özenli. Her bıçak, koç boynuzu ve kaliteli çelikten işlenerek şekillendiriliyor. Bu geleneksel işçilik, yalnızca birkaç ustanın bilgisiyle yaşatılabiliyor. Tanrıverdi, mesleği gelecek nesillere aktarmaya gayret gösterdiğini, ancak gençlerin bu alana ilgisinin azaldığını belirtti. Şu an için Tapan bıçaklarının en küçük boyları bile 100 TL'den satılıyor.
Bölgenin geleneksel el sanatlarının korunması için Kozan Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri ve eğitmenleri de, mesleğin son ustalarından bıçak yapımını yerinde izledi. Bıçak ustalarından meslek hakkında bilgi alarak, bu kültürel mirası daha yakından tanıma fırsatı buldular.
Tapan bıçağı, sadece bir iş aracı değil, aynı zamanda bölgenin kimliğini ve kültürünü yansıtan değerli bir el sanatı olarak yaşatılmaya devam ediyor. Ustalar, her bir bıçağa yılların birikimi ve emeğini katarken, geleneksel işçiliğin yok olmaması için mücadele veriyorlar.