Pandemi başladığından bu yana kapanmak ya da faaliyeti kısıtlanmak zorunda kalan çok sayıda esnaf ve işletmeci bulunuyor. Eskişehir'de bu sayı Ticaret Odası'nın açıklamasına göre 8 bini buluyor. Kent ve haneler ekonomisi için onulmaz yaralar açan bu süreç hala etkisini sürdürüyor. Bu yaraların hafiflemesi için sürekli çağrılar yapılıyor, çözüm önerileri sıralanıyor.

Her ne kadar konu merkezi iktidarın çözmesi gereken sorun olsa da Eskişehir'de bunun için sessiz sedasız ciddi çalışma yürütenler de var. İşte bunlardan biri de Büyükşehir Belediyesi. Koronavirüs ile Mücadele Eylem Planı kapsamında 1 yıla yakın süredir esnafa yönelik önemli destekler sağlayan Büyükşehir Belediyesi, son olarak belediye meclisinde aldığı karar ile kendi esnafına da kira desteği sağladı. Destekler kapsamında pandemi nedeniyle faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan belediye kiracılarından 6 ay boyunca kira almayacaklarını açıklayan Başkan Yılmaz Büyükerşen, faaliyetlerini kısıtlı olarak sürdüren esnafın kirasına da %50 indirim yapıldığını açıkladı. 2021 yılı boyunca hiçbir esnafın kirasında artış olmayacağını da kamuoyuna duyurdu. Bu kararın Büyükşehir Meclisinde oy birliği ile alındığını da hatırlatalım.

ATAÇ'TAN 328 ESNAFA 500 LİRA DESTEK
Esnafın yaralarını hafifetmek ve sarmak için sessiz sedasız çalışma yürüten bir diğer kurum de Tepebaşı Belediyesi. Başkan Ahmet Ataç, düzenli olarak hemen hemen her hafta esnaf odaları başkan ve yöneticileri ile gruplar halinde bir araya gelerek toplantılar düzenleyip esnafın yaşadığı sorunları belirlemeye ve yaraları sarmak için çözüm yolları üretmeye çalışıyor. Bu toplantılar sonucunda esnaf odalarının belirlediği tam 328 esnafa 500 liralık hediye çeki desteği sağlandı. Toplamda ciddi bir miktara varan bu destek ile dükkanı kapatılan ya da faaliyeti kısıtlanan esnafın en azından mutfağındaki ateşin sönmemesi sağlandı.

Elbette ki bu destekler çok çok önemli. Politikalarında hiçbir siyasi yapı farklılığı gözetmeksizin merkezine insanı koyarak hareket eden Ahmet Ataç'ın bu desteğinin taşıdığı anlam çölde susuz kalmışlara uzatılan bir bardak sudan farksızdır. Hayatidir, değerlidir.

ATAÇ'A İÇTEN GELEN SALDIRILAR
Oysa son zamanlarda görülüyor ki Ahmet Ataç ne yaparsa ne yapsın kendi partisi içinde köşe tutmuş, yer edinmiş, bir grubun hedefindedir. Belediye içinde işçilere verilecek asgari ücretin belirlenmesinden tutun esnaf desteğine, kırsal temelli politikalarından tutun da ilçe hizmetlerine kadar kendisini görmeyen, görmeyi bırakın aleni şekilde eleştiren bir grup türedi. Üstelik de bu grup kendi partisinin içinde konuşlanmış durumda.

Rakip siyasi partilerin yapamadığı algıyı, yapamadığı itibarsızlaştırmayı bu grup o kadar rahat şekilde yapıyor ve hareket ediyor ki ne anlamak mümkün ne de anlatmak… Bu durum o kadar fark edilir duruma geldi ki kendisi bile artık bu durum karşısında gülüp geçiyor.
Bu yaşadıklarına olan bakış açısını ise tek cümle ile özetliyor. Kemal Kılıçdaroğlu'na da söylediği gibi 'Ben rakip siyasi partilerden gelecek hamlelerden korkmuyorum. Asıl çekindiğim içimizden gelen darbeler.'
Ve ne yazık ki bugün Ahmet Ataç'a yönelik içeriden darbe vurmak isteyenler bulduğu her fırsatı değerlendiriyor.
Ancak unutulmasın ki Ataç'ın dostlarının dediği gibi yel kayadan ancak toz alır.