Deniz Çağlar Fırat

TBMM Genel Kurulu'nda Sporda Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine dair kanun teklifi görüşmeleri yapılıyor. Yapılıyor ama görüşmelerde Eskişehirspor taraftarlarının şiddetle iç içe gösterilmesi açıkçası herkesi çok derinden sarstı.
Kanunu Meclis'e getiren eski Spor Bakanı Osman Aşkın Bak Eskişehir'de oynanan Konyaspor- Başakşehirspor maçı ile Antalya'da oynanan Göztepe Eskişehirspor maçlarında yaşanan olayları gerekçe göstererek inanılmaz cümleler sarf etti.
Bak, '2017 yılı Mayıs ayı, Türkiye Kupası finali, Eskişehir, Konyaspor-Başakşehirspor maçı; taraftarlar sahaya iniyor, güvenlik kuvvetleri oraya müdahale etmekte zorlanıyorlar. Ardından, bir hafta sonra Antalya'da Eskişehirspor-Göztepe maçı; o müsabakaya giden taraftar kafilesinden bazı örnekler var. O gecenin final maçından: Evet, taraftar otobüsünde giderken, görüyorsunuz, pompalı tüfek, satır, maytap vesaire vesaire… Bakıyorsunuz, silah... Taraftar kitlesi, gene Göztepe-Eskişehir üzerinde... Bakın, resimleri burada' dedi.
Bir Eskişehirli ve Eskişehirspor taraftarı olarak böylesine önemli bir yasanın gerekesi böyle olmamalıydı diye düşündüm.
Eskişehirspor taraftarını elinde bıçakla, palayla gösterip yasaya gerekçe olarak sunacağınıza aynı taraftarın arasında para toplayıp kulüp çalışanlarının maaşını nasıl ödediğini, her maç öncesi gişeden para toplayıp kulübe teslim ettiğini, kahvaltı yapacak yumurtası bile olmayan kulüp mutfağına düzenli olarak erzak topladığını, seyircisiz maça için 20 bin bilet satın aldığını, gecesini gündüzünü Eskişehirspor'a ayırarak takımını nasıl ayakta tuttuğunu konuşalım.
Futbolun neden bu hale geldiğini konuşalım.
Geçtiğimiz sezon Galatasaray-Beşiktaş maçını 27 bin seyirci izlerken aynı hafta Eskişehirspor-Denizlispor maçını 26 bin kişi izlemiş. Ama gelirlere gelince arada uçurum var.
Mesela ne oldu bu passolig paraları? Bunu konuşalım.
Hani passolig ile şiddet bitecekti bunu konuşalım.
Biz hazırız…
Konuşalım ki futbolda asıl olanın yasalar değil yürekte saklı o duygu, aidiyet ve sadakat olduğu ortaya çıksın.
Sporda şiddeti önlemek adına çıkarılan yasa daha çıkmadan aleni şekilde Eskişehirspor ve taraftarına 'algısal şiddet' uygulandığını düşünüyorum. Spor Bakanlığı yapmış bir siyasetçinin en azından sporun ve futbolun doğasını bilerek hareket etmesini beklerdim. Elbette ki verdiği örnekler doğru, elbette ki bu olaylar yaşandı bunu kimsenin inkar edecek hali yok. Ama bir Bursa, Trabzon, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Sarıyer, Vefa, Beykoz, Altay, Kocaeli, Konya, Osmanlı taraftarı ne yaşıyorsa Eskişehirspor taraftarı da onu yaşıyor zaten. Yasayı örnekleyeceksek ülkede futbolun içinde bulunduğu sosyo-ekonomik göstergelerin ışığında örnekleseydik keşke.
Yasanın gerekçesi olarak bunlar sunacağınıza futbol ve taraftarının sosyo-ekonomik göstergeleri üzerinden gerekçeler sunsaydınız keşke…