Deniz Çağlar Fırat

ELEKTRİK ZAMLARININ ARKASINDA NE YATIYOR?
Elektriğe 1 Ekim 2019 tarihi itibariyle gelen %14,9'luk zam sonrası ülkenin neredeyse 1 numaralı gizli gündemi bu oldu. Bu oldu çünkü Nisan ayında bir daha elektriğe zam olmayacak açıklamasına rağmen elektrik tüketimine biri temmuzda diğeri de ekimde olmak üzere iki kere zam gelmiş oldu. Zamdan önce de Ekonomi Bakanının 'Ekonomideki her iyileştirmeyi vatandaşa yansıtıyoruz' açıklamasını da unutmayalım. Üstelik yıl sonuna kadar da bir zam daha gelir mi, bunu da kimse bilemez durumda. Öylesine bir belirsizlik içindeyiz.
Çünkü Elektriğe gelen %14,9'luk zamla birlikte elektriğe 1 yıl içinde gelen zam oranı da neredeyse %60'a dayandı. En son ağustos ayında doğalgaza gelen %14,9'luk zamla da doğalgaza toplamda gelen zam aynı seviyede. Otomatik olarak düzenli olarak doğalgaz ve elektriğe durmadan zam gelmeye başladı. Bu durum kaçınılmaz olarak da vatandaşın belini büktü.
Enerji zamlarını sadece mesken ve konutlar için ele alıyoruz ama bu zamlar aynı zamanda ülkenin üretim gücünü de doğrudan etkileyecek düzeye ulaşmış durumda. Çünkü enerji maliyet artışları doğrudan sanayi kuruluşlarının üretimlerine yansıyor bu da gerek ihracata gerekse de yabancı ürünlerle yerli ürünlerin rekabetine olumsuz etki yapıyor. Doğal olarak da ya üretim azalışı ya da işçi çıkarımı gibi olayları doğuruyor.
ELEKTRİK FATURASININ SADECE YÜZDE 52'Sİ ENERJİ BEDELİ
Peki ama neden durmaksızın enerji kullanımına zam yapılıp duruluyor? Üstelik de 'Bir daha olmayacak, bu son' dendiği halde… Bunu tartışmadan önce elektrik faturalarının içeriğine bakmakta fayda var. Gazelektrik.com'dan aldığım bilgiye göre bir elektrik faturasına ödediğimiz paranın dağılımı şöyle;
Elektrik birim fiyatının %52'sini enerji bedeli oluşturuyor.
Elektrik faturasında ödediğimiz tutarın %29'u dağıtım şirketlerinin hizmetine ayrılan pay oluyor.
Elektrik tüketimi üzerinden dört farklı vergi alınıyor. Vergiler faturanın %19'una denk geliyor. Bu vergiler şu şekilde;
Enerji Fonu: %1
TRT Payı: %2
Elektrik (Belediye) Tüketim Vergisi (ETV): Mesken ve ticarethaneler için %5, sanayi kuruluşları için %1
KDV: %15
Yani diyelim ki elektrik faturanız 100 TL gelmiş. Bunun sadece 52 TL'si kullanılan enerji bedeli. Geri kalan 48 lirası ise vergi ve elektriği devletten özelleştirme yolu ile satın alan firmaya ödenen bedel. Bu durumun yorumunu size bırakıyorum.



ELEKTRİK ZAMMININ ARKASINDAKİ HİKÂYE
Gelelim ana sorumuza; bu son zam neden geldi?
Biliyorsunuz ülkemizde elektrik dağıtan firma Elektrik Üretim AŞ'dir (EÜAŞ). Elektrik dağıtım firmaları EÜAŞ'tan elektriği alır ve satar. Elektrik Üretim AŞ. 'Elektrik dağıtım şirketlerine teknik ve teknik olmayan kayıp enerji satışları ile görevli tedarik şirketlerine yapılan satışlarda' elektrik birim fiyatını %70 arttırdı ve bir birim elektriği 20,5 kuruştan 35 kuruşa yükseltti. Elektrik dağıtım şirketleri de elektrik satış fiyatını (vergi, fonlar dahil) konutlarda 71,7 kuruşa, sanayide 71 kuruşa ve ticarethanelerde de 94,5 kuruşa yükseltti. Yani elektrik dağıtım şirketleri 35 kuruşa satın aldığı elektriği konutlara 71 kuruşa satma kararı aldı.

DÖVİZ YÜKSELDİKÇE BEDELİ SONRADAN ÇIKAR
Peki gelelim ana soruya EÜAŞ neden elektrik birim satış fiyatına %70 zam yaptı sorusunun cevabına… Çünkü kamuoyuna yansıyan bilgilere göre EÜAŞ zarar etmeye başlamıştı. Eğer %70 zam yapmasaydı bu yılı 1.8 ile 2 milyar TL arasında zararla kapatacaktı. Ne kadar ilginç bir denklem değil mi? Elektriği satan devlet zarar ediyor ama o elektriği özelleştirme yolu ile dağıtan firmalar vergi rekoru kırıyor. Sıfır risk. Ama bu riskin faturası kime çıkıyor? Halka…
Devlet de vergi gelirini arttırıyor. Burada asıl üzerinde durmamız gereken konu kaçınılmaz olarak EÜAŞ'ın neden zarar ettiği olmalı. EÜAŞ neden zarar etme riski ile karşı karşıya kalabiliyor?
Hani şu Döviz ve petrol arttıkça 'Bana ne benim dolarım yok' diyenler var ya sözüm biraz da onlara. Dolar yükseldikçe dışarıdan satın aldığımız tüm ürünler pahalı alınmaya başlanıyor. Enerji üretemeyen, petrol çıkaramayan bir ülke olunca da bu ürünleri dışardan satın almak zorunda kalıyorsun. Dışarıya ürün satıp ülkeye dolar da sokamadığın için ha bire yabancı ülkelere, yap-işletçilere ver babam ver, sonuçta bu oluyor. Enerjiye de zam geliyor, kamu kurumları da zarara giriyor. Bedeli ise başta bana neciler olmak üzere tüm topluma kesiliyor. Dövizdeki her birim artışı eğer telafi edemezseniz de o artış mutlaka orta dönemde size 'yol-su, elektrik' olarak dönüyor.