Partilerin adaylarının kesinleştiği gün YSK Listeleri açıkladı…

Düne kadar fragmanları izledik…

TV ekranlarından İstanbul, Ankara, İzmir konuşuluyor. Ara sıra bazı şehirler için birkaç kelime lütfediyorlar…

Bazı yorumculara hayranlık duyuyorum.

Analizleri çok güzel…

Bazıları gazeteci kisvesiyle tartışmalarda yer alıyor. Konuşmalarına bakıyorum da tın tın… Belediyeler ile hiçbir bilgileri yok. Çünkü hiç biri meclisleri takip etmediklerinden gündemlerden o adar uzaklar ki?

Kulaklarına üflenen soruları soruyorlar…

Hele bak bak twette TT olmuşuz demeleri yok mu?

Her şey reyting için…

Zira bu programlar paralı… Ne kadar reklam o kadar cukka…

 

SEÇİM TAKVİMİ BAŞLADI

Seçim takvimi başladı… Adaylar kapı kapı dolanıyorlar. Sahadalar. Anlayamadığım şu? Bu bir yerel seçim mi? Yoksa genel seçim mi?

Cumhurbaşkanı siyasetin göbek taşında. Sanki İstanbul büyükşehir belediye başkan adayıymış gibi koşturuyor miting yapıyor…

Olan biteni milletçe izliyoruz…

ADAYLAR BELLİ

Adaylar açıklanınca, partilerinden istifalar oldu. Yatay geçişler oldu… Aday olsaydılar partileri çok demokrattı, aday yapılmayınca tu maka oldular…

Veryansın ettiler…

İlkesizlik diz boyu…

Siyasetimiz dökülüyor.

Kalibresi çok düşük…

Demokrasimizin çok ciddi bir nitelik sorunu var.

 

*****

Umduğunu bulamayanalar… Başka partiye geçenler... Aday yapılmadığı için küsenler... Ardından basın açıklamaları...

Birde kapalı kapılar ardında çevrilen dolaplar vardı…

Alaturka politika… Diğer adı ile entrika

 

Parti binası önünde gösteriler... Bağımsız adaylar... Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar.

Meclis üyeliklerinde yer alan isimlerin, kuytu köşelerde belirlendiğini iddia edenler!

 

RANT’a karşıyız deyip, RANT pazarlılarının yapıldığı alanlar.

 

SEÇMENİN OYU İPOTEKLİ DEĞİL…

 

CHP’ye oy veren seçmenin kimseyi eyvallahı yok. Umudunu kesmiş gibi duruyor…

Elbette bunun nedenleri var… Bu kez durum çok farklı…

 

Muhalefeti CHP üstlenmiş durumda… Fakat nitelik söz konusu olduğunda parmakla gösterilecek kadar!..

 

Tencere boş…

Ekonomi patladı. Fiyatlar durdurulamıyor… Akaryakıta gece yarısından itibaren yağmur gibi zamlar geliyor…

 

En alttakiler işsizler ve sürünen emekliler… Elbette şunu sorabilirsiniz. Elbette sürünmeyen emekliler de var.

Onlar en azından yoksulluk sınırında yaşamıyorlar…

Anlatmak istediğimiz ise sınırın altında yaşayanlar. AKP bu sesleri duymak istemiyor…

Anlaşılan düşük emekli aylıklarına seyyanen zam yapılmayacak...

ZALİM YÖNETİMİN PEŞİNDEN Mİ GİDECEKSİNİZ!

Bu sözlerin sahibi Recep Tayyip Erdoğan... İktidarı çok sert bir dille eleştiriyor, iktidar olmadan önceki seçim çalışmalarında şunları söylüyordu.

Bu kardeşinizin her zaman bir hesabı var. Bir bardak çay kaç para bir bardak çay kaç para çay 10 Türk lirası.

Kaç para simit? 8 Türk lirası. Bir çay simit masrafı 18 Türk Lirası. 3 tane çocuğunuz, Hatun 4, Siz 5. Bakın çay ve simidin dışında başka bir şey yemeyeceksiniz. 5 kişilik bir ailenin 3 öğünlük çay simit masrafı 270 Türk lirası. Bir aylık çay ve simit masrafı ise 8100 Türk Lirası…

Ev kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek?                      Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak? Soruyorum sizlere…

En son verin yetkiyi demişti?

 

İşte biz de bunu soruyoruz. Bu zalim yönetim bu aziz millete bir bardak Çay’a layık görmüyor, bunların peşinden nasıl gideceksiniz!

Bir hatırlatalım dedim…

Aradan çok yıllar geçmiş…

Bu gün ne değişmiş?

Hiçbir şey… Bir arpa yolu boy alınmamış…

Şimdi ne uçuk vaatler.

Sakın inanmayın…

İnanmamakta bir inanmaktır aslında…

Bunların alayı palavracı deyin geçin..

 

*****

 

AKP’li adaylar şöyle düşünmesin. Seçmen nasıl olsa bize oy verme alışkanlığı var bize oy atarlar.

Veya CHP şöyle düşünmesin… Sol’u biz temsil ediyoruz bize oy vermeye öyle tıpış tıpış oy vermeye gitmeyecek?

Bunu bilin.

 

Eskişehirli seçmen ince eleyip sık dokur. İnandığı listeye oy verir. Peki, partilerin adayları,  bu beklentileri karşılayabildi mi?

Elbette Hayır!

Siyasi realite şu. Kişiler üzerinden politika yürütülüyor. Dolayısıyla sistemler üzerinden matematiksel bir analiz veya tartışma yapılmıyor!..

Demokrasinin ana sorunu bu…

Partiler ve işbirlikçileri kendilerince, siyasi mühendislik kurgu yapmışlar ve senaryonun aktörleri ve yardımcı oyuncuları sahneye çıkartmışlar.

*****

Hele, listelerde seçilecek yer alan meclis üyelerinin fiyakalarına bakıldığında, içler acısı bir durum var.

Hiç biri güven vermiyor.

Bu şehrin alınacak kararlarında el kaldıracaklar veya hayır diyecekler.

Kaldır, indir demokrasisi…

 

Kimisi de listelere girebilmek için, nasıl katakulli yapıldığı iddiaları ayyuka çıkmış.

 

Bu ayıpta yeter artar bile.

Sonunda iddia ama mide bulandırıyor…

Vay anasına be dedim…Politika hiç bu dönem kadar ayağa düşmemişti…