Deniz Çağlar Fırat

Geçtiğimiz gün İç İşleri Bakanlığından herkese bir SMS geldi. Gelen SMS'te 'Artık trafikte geçiş üstünlüğü yayalarda. Sürücüler kavşak giriş ve çıkışlarına, yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamalı, buralardan geçen yayalara durarak geçiş hakkını vermelidirler. Öncelik hayatın, öncelik yayanın' deniyordu.

Bu SMS'si görünce aklıma yıllar önce bir TV programında Zülfü Livaneli'nin anlattığı bir anı geldi. Livaneli, 'Avrupa'da yayalar yola adımını attıkları zaman tüm sürücüler yavaşlar. Bu insan hayatına duyulan saygının bir yansımasıdır. Bu medeniyettir' demişti. Nitekim, Avrupa'dan 'bir aracın bir yayaya çarpması sonucu…' diye başlayan trafik kazası haberlerini o kadar çok az duyarız ki… Bunun nedeni işte bu bakış açısından kaynaklıdır. İnsan hayatına duyulan saygının bir yansıması ve ulaşılan medeni seviyeden dolayıdır.

İç İşleri Bakanlığının hayata geçirdiği bu uygulamayı oldukça yerinde bir karar olarak görüyor ve destekliyorum. Bu karar hem insan hayatına duyulan saygının gereğidir hem de medeni bir uygulamadır.

Olaya çok farklı açılardan da yaklaşabiliriz. Nitekim insan yürümeye tasarlanmış bir canlıdır. Dolayısıyla insan uçamaz ya da yüzemez. Bunlar sonradan öğrenilerek yapılabilir. İnsan sadece yürür. Buradan hareketle de artık dünyanın en büyük şehirleri tamamen yaya öncelikli ve yürümeye odaklı tasarlanmakta ve şehircilik tamamen bu yöne kaymaktadır. Bir insan sabah bir noktadan yola çıktığı zaman gitmek istediği noktaya tamamen yürüyerek ulaşabilecek şekilde şehircilik planlamalarının yapıldığını görüyoruz. Dolayısıyla geçiş hakkı ve üstünlüğü de tamamen yayalarındır. Araçların değil.

Ancak bir araca sahip diye kendisine göre daha az savunmasız olan bir yayaya göre kendisini daha üstün hisseden bir insan bu üstünlüğünü geçiş hakkı olarak kullanamaz. Bu güçlünün güçsüzü kontrol ettiği, yönlendirdiği bir durumdur. Yaya geçitlerinde geçiş üstünlüğünü yayalara veren bu uygulama sonuna kadar desteklenmeli ve herkesin buna yardımcı olması gerekir.

Buradan hareketle yaya geçiş üstünlüğünü bisikletlere de vererek tamamen insan odaklı trafik anlayışına geçmek gerekir. Günümüzde iki tekerli bisikleti ile yola çıkamayan o kadar çok fazla insan var ki… Oysa insan hayatına duyulan saygı ve medeniyet gereği geçiş önceliğinin her zaman daha savunmasız, daha güçsüz de olması gerekir.

Bu kararı sonuna kadar destekliyor ve polise bu konuda sonuna kadar destek verilmesini düşünüyorum.

Unutmayın öncelik her zaman hayatındır…