Zafer Çatel yazdı.

AK Parti'nin 6. Olağan Kurultayı'na katılan parti kurucularından Bülent Arınç, orada sunulan Tayyip Erdoğan'ın bugünlere gelişini anlatmak için hazırlanmış videoda kendisine hiç yer verilmemesine üzülmüş ve üzüntüsünü bir TV programında dillendirmişti.
Dediği şuydu:
'16 dakikalık sinevizyonda yola birlikte çıktıklarıyla bir kare bile göremedim. Onlardan biri benim. Buna üzülmedim mi? Üzüldüm. Ben kimim peki? Bu partiyi kuran üç kişiden biriyim. 70 kurucu vardır, bunların 53'ü milletvekilidir ama fotoğraflarda en çok bizim üçümüz (Gül, Erdoğan, Arınç) görünür. Üstelik o 53 milletvekilinin Meclis'teki grup başkanıyım ben. Genel başkanımız olmadığı için grup toplantılarında ben konuştum.'!
Söyledikleri doğrudur. AK Parti iktidarının önemli bir bölümünde Meclis başkanlığı da yapmıştı Bülent Arınç; başbakan yardımcısı olarak birçok yıl hükümette de yer almıştır.
Anlamadığı şu: AK Parti 2002 yılında kurulan, Bülent Arınç'ın önemli bir unsuru, kişisel özgül ağırlıkların olduğu parti değildir bugün. Öncesinde anlar ve böyle bir yakınmada bulunma ihtiyacı duymazdı.
AK PARTİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN YENİDEN BİÇİMLENDİRİLDİ.
AK PARTİ, Fleksibil bir parti oldu...
Her dönem milletvekilleri, bakanlar, kadrolar sürekli değiştirildi.
En son,50 kişiden oluşan MKYK'nın 29 üyesi değişti.
Bu çok büyük bir değişiklik.
Erbabı, her isim üzerinde ayrı ayrı yorumlar yapabilir.
Listeye giren eski bakanlar niye girdi, giremeyenler niye çıktı?
Ahmet niye yok, Mehmet niye var?
Tartışılır.
Tartışmalar CHP'deki gibi ayyuka çıkmaz.
Hele medyaya hiç yansımaz.
Erdoğan,Partinin tartışılmaz Lideridir.. Kayıtsız ,şartsız REİS' e BİAT vardır..
Elbette Partiler günün şartlarına göre değişir, kendisini değiştiren ilk parti AK Parti de değildir. Atatürk'ün, İnönü'nün, Ecevit'in, Baykal'ın, Kılıçdaroğlu'nun CHP'leri birbirinden farklıydı. Turgut Özal'ın kurduğu ANAP ile Mesut Yılmaz'ın ANAP'ı aynı mıydı?
Değildi.
Demirel'in DYP' si ile Tansu Çiller'in DYP'si aynı mıydı değil .. DSP' yi kuran Ecevitlerin DSP' si bile aynı değildi. ECEVİT'lerin DSP' si her dönemde, partisinin yerel yöneticilerini atama yolu ile dizayn etmişti.
Sürekli atama yöntemi diğer partilerde benimsemiş durumda....
Bazen aynı lider döneminde de değişime uğrar partiler…AK Parti de deyaşanan budur. Bütün mesele parti içi iktidarını ve egemenlik hakkını korumak için yapılan işlemlerdir.
İşte biz buna 'siyaset mühendisliği' diyoruz. Bu konuda en başarılı örnek hiç şüphesiz Recep Tayyip Erdoğan'dır. Başarısızlığın faturasını başkalarına yıkma gibi bir karizmatik özelliği vardır.
Çünkü o pürü pak ve saftır. Çevresi onu sürekli kandırmaya yönelik kumpaslar kurar.
Recep Tayyip Erdoğan Liderliğinin kendine has nitelikleri sebebiyle, MKYK'ya kimin girip kimin girmediği AK Parti seçmeni açısından 'hayati' bir mesele değildir.
Partililer ve seçmen şunu çok iyi biliyor ki, Partinin asıl sahibi Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Tabanda yaygın olan 'Reis var, yeis yok' söylemi boş bir söylem değildir.
Lidere olan güveni ifade eder..

Acaba tabandan yükselen büyük değişim talebi karşılık bulacak mıydı?
Bu sorunun cevabını seçmen 30 Martta yapılacak olan yerel seçimlerde verecek!..