Halk arasında uçuk olarak bilinen oral herpes, ağız ve diş sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabilir ve geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir. Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "Bu virüs bir kez bulaştığında ömür boyu vücutta kalır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıfladığında diş eti iltihaplanması, diş kaybı ve çene kemiği erimesi gibi ciddi sonuçlara neden olabilir" diyerek uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Özkan, herpes simplex virüsünün (HSV-1), yalnızca dudaklarda uçuk çıkmasıyla sınırlı kalmayıp, diş eti hastalıkları ve çene kemiği erimesi gibi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtti. HSV-1 virüsünün tükürük, ortak kullanılan eşyalar ve oral-genital temas yoluyla bulaşabileceğini vurgulayan Özkan, virüsün aktif uçuk lezyonları döneminde daha bulaşıcı olduğunu ancak belirti göstermeyen taşıyıcılardan da geçebileceğini ifade etti.
"Bu virüs bir kez bulaştı mı ömür boyu sizinle, şok edici gerçekler"
Oral herpesin ağız ve diş sağlığına etkilerini açıklayan Prof. Dr. Özkan, "Oral herpes, yalnızca dudaklardaki uçuklarla sınırlı olmayan, ağız ve diş sağlığını ciddi şekilde etkileyen bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Bir kez vücuda girdikten sonra, ömür boyu sinir hücrelerinde saklanır ve bağışıklık sistemi zayıfladığında yeniden aktif hale gelir. Bu, diş eti hastalıklarından ileri derecede diş eti rahatsızlıklarına, hatta çene kemiği erimesine kadar bir dizi ciddi sağlık problemine yol açabilir. Oral herpes, diş, diş eti ve çene kemiğinde enfeksiyonlara neden olarak ağız sağlığını tehdit edebilir. Bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, virüs diş eti iltihaplanması (gingivitis), diş kaybı ve çene kemiği erimesine yol açabilir" dedi.
"Belirti göstermeyen taşıyıcılardan da bulaşabilir"
Oral herpesin nasıl yayıldığını anlatan Prof. Dr. Özkan, "Tükürük teması, öpüşme, ortak kullanılan eşyalar ve oral-genital temas gibi yollarla virüs bulaşabilir. Ayrıca, ortak kullanılan eşyalar, örneğin havlu, ruj ve diş fırçası da risk taşır. Eldeki yaralar aracılığıyla virüs, enfekte bölgelere dokunduktan sonra göz, burun veya ağız gibi hassas bölgelere temas edebilir. Virüs, aktif uçuk lezyonları olduğunda daha bulaşıcı hale gelir, ancak belirti göstermeyen taşıyıcılardan da geçebilir" dedi.
"Bazı vakalarda iz kalabilir"
Oral herpesin etkileri hakkında daha fazla bilgi veren Prof. Dr. Özkan, "HSV-1 enfeksiyonları genellikle dudaklarda görülür. Dudak kenarlarında sıvı dolu ağrılı kabarcıklar (veziküller) meydana gelir. Bu lezyonlar açıldığında virüs yayılabilir ve ikinci dereceden enfeksiyon riski artar. Dudak çatlamaları yemek yeme ve konuşmayı zorlaştırabilir. Bazı vakalarda ise izler kalabilir. Eğer virüs ağız mukozasına yayılırsa, herpetik stomatit adı verilen ciddi ağız içi enfeksiyonlarına yol açabilir" diye belirtti.
"Geri dönüşü olmayan hasarları tetikleyebilir"
HSV-1 virüsünün, diş etlerinde şişme, kanama ve ağrıya neden olabileceğini belirten Özkan, "Herpetik gingivostomatit, özellikle çocuklarda yaygın olarak görülen bir enfeksiyondur. Diş etlerinin şişmesi, kanaması ve hassasiyetinin yanı sıra ağrılı ülserler ve ağız içi yaralar meydana gelir. Bu durum, ağız kokusuna ve yemek yerken şiddetli ağrılara neden olabilir. Diş eti hastalıkları tedavi edilmezse ilerleyebilir ve kronik periodontitis (ileri diş eti hastalığı) gelişebilir, bu da diş kaybına yol açabilir. HSV aktif hale geldiğinde diş eti iltihabı gelişme riski yüzde 45 oranında artar. HSV taşıyan bireylerde periodontal hastalık oranı, virüs taşımayanlara göre üç kat daha yüksektir. Kronik HSV enfeksiyonları, diş eti hastalıklarının şiddetlenmesine ve çene kemiğinde (alveolar kemik) erimelere neden olabilir. Virüsün yayılması, osteonekroz yani çene kemiği dokusunun ölmesi gibi geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir" diye uyardı.
"Vücut direncinizi sistemik olarak artırıcı gıdalara yönelin"
Korunma yolları hakkında önerilerde bulunan Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "6 aylık periyotlarla düzenli diş hekimi muayeneleri yaptırılmalı. Ağız içinde olağandışı lezyon veya belirtiler fark edildiğinde derhal diş hekiminizle görüşün. Antiviral etkili ağız gargaraları kullanarak virüs yükünü azaltabilirsiniz. Diş fırçanızı ve kişisel ağız bakım araçlarınızı düzenli olarak yenileyin çünkü HSV bu araçlarda 24 saate kadar aktif kalabilir. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren, diş eti hastalıklarını önleyen ve diş kaybını engelleyen tedbirler alın. Ayrıca, vücut direncinizi artırıcı gıdalara yönelerek genel sağlığınızı destekleyin" diyerek önlemler hakkında bilgi verdi.