Eskişehir’in Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi’nde geçen 20 Haziran günü, 8 yıl önce eşinden boşanan 1 çocuk annesi Zerin Kılınç (36), sevgilisiyle yaşadığı ikinci kattaki evin penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın sonrasında emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılan şüpheli Yılmaz Sazak (34) ocak ayında tekrar gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince “Kasten Öldürme” suçundan tutuklanmıştı.
Olaydan 7 ay sonra tutuklanan Yılmaz Sazak hakkında “Kadını Kasten Öldürmek ve Kadına Karşı Tehdit” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 2 yıla kadar hapis istemiyle Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Yargılama sonucunda sanık Yılmaz Sazak, “Kadını Kasten Öldürme” suçundan beraat etmiş, “Kadına Karşı Tehdit” suçundan ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmıştı.
MAHKEME “İNTİHAR” DEMİŞTİ
Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin davayla ilgili 30 sayfalık gerekçeli kararında “Zerin Kılınç’ın, sanık Yılmaz Sazak ile evlenme isteğinin karşılıksız kalması nedeniyle psikolojik buhrana sürüklenerek intihar ettiği ve sanığın; öldürmek kastıyla pencereden ittiği, attığı yahut intiharına teşvik ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin somut ve inandırıcı herhangi bir delil bulunmadığından sanığın suçu sabit görülmediğinden ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gözetilerek beraatına karar verilmiştir” ifadelerine yer verilmişti.
“EKSİK İNCELEME”
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Zerin Kılınç’ın ailesinin avukatı Ahmet Seyhan kararla ilgili mahkemeden süre tutumu talebinde bulunmuştu. Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davayla ilgili gerekçeli kararını açıklamasının ardından savcılık ve Avukat Ahmet Seyhan karara itiraz etti. Savcılığın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderdiği istinaf dilekçesinde, “Dosya kapsamında alınan ifadeler, sanığın çelişkili savunmaları, deliller ve raporlar bütün halinde değerlendirildiğinde, sanık Yılmaz Sazak ile maktul Zerin Kılınç’ın sevgili oldukları, maktul ile sanığın aralarında kıskançlık sebebiyle sürekli tartışmaların yaşandığı, sanık Yılmaz Sazak’ın Zerin Kılınç ile çalıştığı işyerinin müdürü arasında ilişkisi olduğunu düşünerek maktule tehdit içerikli mesajlar gönderdiği, olay tarihinde maktulün ikametinde taraflar arasında tartışmanın çıktığı, sanığın maktulü darp ettiği, süpürge sapıyla maktule vurduğu, süpürge sapının kırıldığı, kül tablası fırlattığı, olay esnasında pencereye yakın olan maktulü iterek yere düşüp ölümüne sebep olduğu, sanığın ‘Nitelikli Kasten Öldürme’ suçundan cezalandırılması gerekirken, mahkemece eksik inceleme neticesinde beraat kararı verilmesinin usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunduğundan kararın istinafen kaldırılması” talep edildi.
“ÖLÜM TEHDİTLERİ VE ŞİDDET İZLERİ”
Zerin Kılınç’ın ailesinin avukatı Ahmet Seyhan istinaf dilekçesinde, “Maktulün bilimsel mütalaada tarif edilen şekilde itilme suretiyle yüzü eve bakar şekilde düştüğü, aksi yönde bir düşüşün fizik kurallarına aykırı olacağı, sanığın olay anına ilişkin beyanlarının aksi somut delille ispat edilmiş olması, sanığın psikolojik ve sosyokültürel yapısı, maktule yönelik normal olmayan ve ciddi ölüm tehditleri, Zerin Kılınç’ın kızı mağdur A.Ç’nin olay gününe özel şehirden gönderilmesinin planlanması, olay mahalindeki kargaşa, kan izleri, sanığın bu duruma yönelik anlamsız savunmaları, maktulün kafatasındaki farkı yönlerdeki kırıklar ve kollarındaki sıkma izleri gibi yoruma dayalı olmayan ve somut şekilde dosyada mevcut deliller ışığında sanığa üst hadden ceza verilmesi gerekirken dosya kapsamında usul ve yasaya aykırı verilen kararın tamamını istinaf ediyoruz” ifadelerini kullandı.
