Eskişehir, Eylül 2024 itibarıyla Türkiye'nin ihracatında dikkat çeken bir başarı hikayesi yazıyor. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre, Eskişehir’in ihracatının geçen yılın aynı dönemine kıyasla %14,06’lık artış göstererek 3,26 milyar dolarlık ihracata ulaştı. Ancak başarı hikayesi burada değil. Bakanlığın açıkladığı verileri dikkatlice incelediğimizde Eskişehir ihracatının 2023 Eylül ayında Türkiye toplam ihracatındaki payının %1,5 olduğunu görüyoruz. Günümüze geldiğimizde yani Eylül 2024 dönemi itibariyle ise bu payın %1,9’a çıktığı açıklanıyor.
Bakanlığın verilerine göre Eskişehir ihracatının Türkiye toplam ihracatındaki payı %25,1 artış göstermiş. Ve bu artış oranı Türkiye genelinde en yüksek oran olarak görülüyor. İşte gerçek başarı hikayesi tam olarak budur. İstanbul’un, İzmir’in, Mersin’in, Konya’nın eksilere indiği, en yüksek pay artışını sanayi şehri Kocaeli’nin bile %12,8 ile gerçekleştirdiği bir ortamda Eskişehirli ihracatçılar %25,1 pay artışı ile büyük bir başarıya imza atmış oluyor.
Eskişehirli sanayiciler, bu kadim kentin ekonomik dinamizmini ve potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Peki, bu artış neyi ifade ediyor ve Eskişehir için ne kadar önemli?
Öncelikle, Eskişehir'in Eylül 2024 ihracat rakamları, 419 milyon dolara ulaşarak birçok büyükşehri geride bırakan bir performansa sahip. Bu konum, geleneksel olarak daha büyük sanayi ve liman şehirlerinin egemen olduğu sıralamada oldukça stratejik bir yere işaret ediyor.
Bu büyüme, Eskişehir ekonomisinin ne kadar çeşitlendiğinin de altını çiziyor. Havacılık, makine ve imalat, madencilik, kimya gibi sektörlerde yapılan stratejik yatırımlar, kentin yalnızca sürdürülebilir kalkınmanın değil, aynı zamanda küresel piyasalarda rekabetçiliğin itici gücü haline gelmesini sağladı. Eskişehir’in bu çeşitlilik sayesinde ulusal ve uluslararası arenada kendine sağlam bir yer edindiğini söylemek yanlış olmaz.
Eskişehir’in başarısının arkasındaki ekonomik yapı, diğer iller için de bir model teşkil edebilir. İhracatta yakalanan bu istikrarlı artış, belki de daha fazla girişimcinin dikkati Eskişehir’e çekmesine vesile olabilir. Yerel yöneticiler ve sanayi odaları, bu momentumdan yararlanarak daha fazla yabancı yatırım çekmek ve ihracatını çeşitlendirmek için fırsatlara odaklanmalıdır.
Sonuç olarak, Eskişehir’in ihracat alanındaki bu başarılı yükselişi, şehri sadece bir tarım ve öğrenci kenti olarak görmenin ötesine geçmemizi sağlıyor. Artan ihracat oranları ve stratejik konumu, Eskişehir’i Türkiye’nin ekonomik liderlerinden biri olarak konumlandırıyor. Gelecek yıllarda da bu büyüme trendini sürdürebilmek adına, inovasyona, teknolojiye ve eğitimli iş gücüne yatırımların devam etmesi büyük önem taşıyor. Eskişehir, başardıkça daha da büyüyen bir potansiyele sahip; elbette ki doğru adımlar atıldığı sürece.
***