Merhaba Değerli Okurlar;
Geçtiğimiz hafta ses kaydı almanın suç olup olmadığını kanunlar ve yargıtay kararları çerçevesinde incelemiştik. Bu hafta ise hakaret suçlarında matufiyet şartını kanunlar ve yargıtay kararları çerçevesinde değerlendireceğiz.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Şerefe Karşı Suçlar’’ başlıklı bölümünde yer alan Hakaret Suçu kanun uyarınca; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişinin hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmaktadır.” Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerektiği de yine aynı madde kapsamındadır. Hakaret suçu iki temel şekilde
işlenmektedir: Mağdurun yüzüne karşı ve gıyabında... Mağdurun yüzüne karşı işlenen hakaret suçunda, suçun oluşmuş sayılabilmesi için mağdurun kendisine isnat edilen hakaret, söz ve davranışları o anda algılaması yeterlidir. Mağdurun gıyabında işlenen hakaret suçunda ise hakaret fiilinin suç teşkil etmesi için, fiilin mağdurun gıyabında ve en az 3 kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekmektedir. Maddenin ikinci fıkrasında, hakaretin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir mesajla yapılması halinde ise, birinci fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedileceği kabul edilmektedir. Buna göre, iletişim araçları yoluyla yapılan hakaret de kişinin huzurunda yapılmış sayılmakta ve buna göre cezalandırılmaktadır. Hakaretin suça dönüşebilmesi için hakarete uğrayan kişinin şikayette bulunması gerekmektedir. Mağdur olanın bu şikayet hakkını 6 ay içinde kullanması gerekmektedir. Aksi halde kişi hakkını kaybeder.
“...Ne tür eylem ve sıfatların onur ve saygınlığı ihlal edici olduğunu belirlemede ölçüt, toplumda yer, zaman ve boyut itibariyle örf ve adet ile özellikle pozitif hukuk kaideleridir.” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2001/9-132 E. 2001/155 K.)
HAKARET SUÇUNDA MATUFİYET ŞARTI NEDİR?
Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir.Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir. Matufiyet şartı hakaret suçlarında cezai yaptırım uygulanabilmesi için aranan bir şartıdır. Matufiyet, hakaret suçunda mağdurun belirlenmesi anlamına gelmektedir ve söz konusu hakaret suçunun cezai yaptırıma tabi olabilmesi için mağdurun belirlenmesi gerekmektedir. İşte buna hukukta “matufiyet şartı” denilmektedir.
MATUFİYET NASIL BELİRLENİR? ŞARTLARI NELERDİR?
Matufiyet şartının gerçekleşmesi için aşağıda belirtilen unsurlardan birinin veya birkaçının bulunması gerekir;
1) Kişinin adından açıkça söz edilmesi halinde matufiyet şartı gerçekleşir.
2) Kişinin konumunun, sıfatının gösterilmesi halinde matufiyet şartı gerçekleşir.
3) Kişi ile ilgili yukarıda belirtilen unsurlardan bahsedilmese bile konuşma içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması halinde matufiyet şartı gerçekleşir.
Yasal düzenlemeye göre, hakaretin açıklanması için mağdurun adının açıkça belirtilmiş olması şart değildir. Şayet hakaretin mağdurun şahsına yönelik olduğu hususunda herhangi bir şüphe yoksa hakaret suçunun varlığı söz konusu olacaktır.
Bu nedenle, bu şekilde gerçekleştirilen eylemlerin cezasız kalmaması için kanun koyucu, bu yasal düzenlemeyi hüküm altına alma ihtiyacı duymuştur. Bu açıdan bu yasal düzenlemenin hakaret suçlarında önemli bir işleve sahip olduğunu ifade edebiliriz.
HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE
HUKUKLU GÜNLER
AV. ASLICAN ÖZGÜR İLELİ