Geçen sezon olduğu gibi 2024-2025 sezonuna da “şampiyonluk” parolası ile başlayan Eskişehirspor’un geçtiğimiz 6 haftada ortaya koyduğu futbol ve mücadele alınan gollü galibiyetlere rağmen futboldan az çok anlayanlara pek de umut vermedi...
“Alınan galibiyetler yanıltmasın” diye yazdıklarıma, “Takım 6-0 kazanmış. Sen hala eleştiriyorsun” diyenler oldu…
Yıllarca futbol oynamış eski futbolcular ile bugün amatör takımlarda antrenörlük yapanlara, ”Siyah-Kırmızılı takımın oynadığı futboldan memnun musunuz?” diye sordum…
Hatta sanıyorum iki veya üç yazımda, gençlik yıllarında futbol oynamış bugün Eskişehir’in “canlı spor tarihi” diye bilinen sevgili Osman Cemoğlu’da bu ikazlarıma aynen katıldığını belirtti...
O da şahit…
“Evet memnunum. Sezonun daha başı, ilerleyen haftalarda uyum sorununu atlatarak daha iyi olacaklar” diyenlerin sayısı bir elin beş parmağını geçmez…
Çoğunluk oynanan futboldan memnun değil…
“Orta saha yok. Savunma zaman zaman açık verse de idare eder. İleri de gol yollarında becerikli futbolcular var ama onlara doğru dürüst pas atacak futbolcu yok. Orta saha çalışmadığı için Osmanlı 1453 SK ve Ömeranlıspor maçları haricinde göze hoş gelecek futbol göremedik. Hoca ise maçları adeta seyirci gibi izliyor. Hamle yapmakta geç kalıyor” şeklinde eleştirildi...
Yanlış anlaşılmasın…
Eleştirenlerin hepsi de bu sezon sonunda Eskişehirspor’un şampiyon olmasını canı gönülden istiyorlar…
Kimse Siyah-Kırmızılı Kulübe ve takıma düşman değil…
Yıllarca ya profesyonel ya da amatör kulüplerde futbol oynamış, teknik direktör veya yardımcı olarak futbola emek veren isimler…
Eğer onlar Eskişehirspor’un bu sezon oynadığı 6 maça bakarak yorum yapıyor ya da eleştiriyorlarsa Siyah-Kırmızılı takımı çalıştıran teknik adamlar bu eleştirilerden olumlu olanlarını dikkate almalılar…
Yoksa geçen sezon gibi hayal kırıklığı kaçınılmaz olur...
UN, ŞEKER, SU VAR AMA USTA
HELVA YAPMAYI BECEREMİYOR
Yıllarca süper ligde 4 büyüklere kök söktüren, Türkiye’de ilk Anadolu ateşini yakan kulüp…
Bugün Siyah-Kırmızılı takımda forma giyen futbolculara “Kaç kupa kazandı? Efsane olmuş futbolcuların adını sayabilir misin?” diye sorun…
Kaçı doğru yanıt verecek merak ediyorum…
Ben yazayım da bilgi sahibi olsunlar…
Eskişehirspor, toplam altı kupa kazanarak Türkiye'de en çok kupa kazanan altıncı kulüp. 1965 yılında kurulan Eskişehirspor, küme düşene kadar 16 yıl boyunca Türk futbolunun en üst liginde mücadele etti…
Süper Lig'i hiç kazanamamış olmasına rağmen tarihi açıdan en başarılı Anadolu kulüpleri arasında yer aldı. 1968-1969, 1969-1970 ve 1971-1972 sezonlarında Süper Ligi ikinci olarak bitirdi…
1970-1971 sezonunda Bursaspor'u finalde (1-2, 2-0) yenerek Türkiye Kupası'nı, aynı sezonda Galatasaray'ı da 3-2 yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandı…
Eskişehirspor türlü lobilerin engellemesine rağmen 3 kez başbakanlık, 1 kez Cumhurbaşkanlığı, 1 kez Türkiye, 1 kez de Ankara Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) kupasını kazandı…
Türkiye Kupasında 4 kez final oynadı 3 kez kupada 2. oldu…
Kırmızı Şimşekler; Balkan Kupası Fuar Şehirleri, Kupa Galipleri ve UEFA Avrupa ligi gibi isimlerle anılan Avrupa Kupalarında toplam 32 maç oynadı. Bu maçlarda atılan 39 golün 13’ü efsane golcü Fethi Heper’den geldi...
Bugün Eskişehirspor Kulübünde un, şeker var ama usta helva yapmayı beceremiyor!
Unutulmaz maç
Eskişehirspor en büyük maçlarından birini (o zamanki adı Fuar Şehirleri Kupası olan) UEFA Kupası'nda Sevilla FC'ye karşı oynadı. 5 Eylül 1970 yılında Ramón Snchez Pizjuan Stadyumu’nda oynanan ilk maç Sevilla’nın 1-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. 16 Eylül 1970 tarihinde Atatürk Stadyumu’nda oynanan rövanş maçı Türk futbolu açısından görkemli bir zafere dönüştü. Hınca hınç dolu tribünlerin önünde başlayan maçta Kaptan Acosta’nın 77’nci dakikada bulduğu golle Sevilla, tur için büyük avantajı eline geçirdi. O dakikadan itibaren Futbol şansını yanına alan Kırmızı Şimşekler, 80 ve 82’nci dakikalarda Fethi Heper’den gelen gollerle 2-1 öne geçti. Tur için bir gole daha ihtiyacı olan Eskişehirspor, 90’ıncı dakikada tekrar Fethi Heper’in ayağından bulduğu golle 3-1’lik üstünlüğü sağladı. Kalan dakikalarda başka gol çıkmayan mücadelede Eskişehirspor, Sevilla’yı Avrupa Kupaları’nın dışına iten, porsuk çayında boğan ilk Türk takımı oldu…
HERHALDE MAĞLUBİYETTEN GEREKEN DERS ALINMIŞTIR
Yukarıda da yazdım. Eskişehirspor sezon başından beri futbol oynamadan 2-3’ü hariç tesadüfen atılan gollerle maç kazandı...
Futbol oynamazsan bazen tesadüfen de olsa gol atıp galip gelemeyebilirsin…
İşte Anamur maçı da öyle oldu. Geçen hafta Anamur Belediye karşısında kötü futbol ve alınan ilk mağlubiyet…
Kaş Kınıkspor maçından sonra Eskişehirspor Teknik Direktörü Ergün Ortakçı’da ES TV’ye yaptığı açıklamada “takımın oynadığı futboldan ben de memnun değilim” dedi…
Şaşırmadım desem yalan olur…
Elinde un, şeker var. Helvayı yapacak kişi de sensin…
Eğer helva yapmayı beceremiyorsan, yani futbolculara güzel futbol oynatmayı öğretemiyorsan daha fazla puan kaybetmeden git hocam…
Sezon sonunda geçen sezon yaşadığımız hayal kırıklığını tekrar yaşamaya ne bu kulübün ne amatör maçta bile stadyumu dolduran 15 bin taraftarın ne de Eskişehirlilerin sabrı yok…
Başta Pazar günü oynanacak Tarsus İdmanyurdu maçı olmak üzere bundan sonra ilk yarının sonuna kadar puan veya puanlar kaybetmeye tahammülümüz yok…
Geçen sezon özellikle Eskişehir’de oynadığı Polatlı maçına kadar kazandığı maçlardan sonra sanki şampiyon olunmuş gibi göbek atan takım, sezon sonunda Polatlı’ya göbek attırdı…
Bir kez daha söylüyorum; Ergün Hocam kötü futbolu tersine çeviremezseniz oynanan bu futbolla ciddi rakipler karşısında maç kazanmak zor. Anamur mağlubiyetinden gerekli dersi aldığınızı düşünüyorum. Tek isteğimiz var. Eskişehirliler ve taraftarlar olarak sezon sonunda şampiyon olmak istiyoruz…
* * *
FOTO: 1-SEVİLLA ZAFERİNİ KAZANAN TAKIM 2-KAPTAN FETHİ OMUZLARDA
* * *