Zam şampiyonları belli.
İlk başta temel tüketim gıda ürünleri ve alkolsüz içecekler… Konut ve kiralar. Lokanta sunulan yemek fiyatları. Hele şimdi ramazanda geldi.
Asgari ücretli ve emellerin hali perişan. Geçtiğimiz yıl emekliler yılıydı. Emekliler geçen yıl çok mutluydular. 2025 yılı da aile yılı..
Sıkıysa bir iftar yemeğine gidin. Bir aylığınızı yazar kasaya gidip hesabı ödersiniz..
MARKETLERDE DURUM NASIL?
Etiketlerde fiyatlar uçmuş. Markette 39 ürünün 36’sında fiyatlar artmış. Ramazan ayı geldi ya. Fırsatçı esnaf etiketlerin başında. Ahilik haftasında ahilik geleneklerini sözde anlatırlar ama, iş ramazan ayına gelince davulun sesi ile birlikte unutulur gider.
Zamlar ramazan ayını karşılar.
Peynir, yumurta, zeytin, reçel, yoğurt, domates, salatalık ve ramazan pidesinden oluşan sahur sofrası, bu yıl geçen yıla göre en az bir kat daha pahalılaşmış. Dünyada gıda fiyatları düşerken bizde neden böyle oluyor. Kimse açıklayamıyor.
+++++
Şöyle Taşbaşı’ndaki kuruyemişçileri dolaştım. Ramazandan birkaç gün önce. İşte kuru yemiş falan alalım diye. Zaten bu gelenek olmuş.
Öyle gazlı içecekler, kola falan içmem. Kurutulmuş mürdüm eriği, Malatya kayısısı, Manisa kurutulmuş üzüm, fındık, fıstık, ceviz. Amma hurma en başta gelir. Kimisi paketlenmiş bir şekilde tezgâhlarda yerin almış.
Fiyatlar üzerinde. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Tabi menşei itibarıyla çeşit çeşit. Ne yaparsın hurma ile orucu açmak sevap diye. Kilosu 650 Tl. Olan Kudüs hurması arkasından Medine hurması geliyor… Tabii bu hurmalar hacı Bekir lokumu gibi… Allah kabul etsin..
Bu Ramazan, dar ve sabit gelirli yurttaşlar için hayli zor geçecek.
İktidar, büyük sıkıntı içindeki halkın geçim derdine çare bulacağı yerde hâlâ tutuklamalarla, tehditlerle millete gözdağı vermeye çalışıyor!
Toplum olarak hali pür melâlimiz bu işte!
YENİ TÜRKİYE’NİN İLK RAMAZANI, İLK GÜNÜ.
Yer Çamlıca Mahallesi kupalı Pazar yeri. Saat 13.00. Pazar ana baba günü. Sebze ve meyve fiyatlarına bir göz atarım. Fiyatlar 15 gün öncesine göre iki ye katlamış.
Bizim pazarcı esnafta mı suç? Elbette değil. Karpuz tezgâhlarda yerini almış. Dilimler halinde streçlenmiş bir şekilde duruyor. Etiket fiyatlarına baktım?
Ramazan ayı geldi hoş geldi. Camilerin mahyaları yandı ilk teravih namazı kılındı, ilk sahur yapıldı
11 ayın sultanı Ramazan ayını heyecanla karşıladık Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum. Ramazan ayının ilk teravih namazı için camiler
Dolup taştı. Yüzlerce yıllık gelenek devam etti davulcuların sesi sokaklarda yankılandı.
Fırınların önünde Ramazan pidesi için kuyruklar oluşuyor. Neden oluşuyorsa. Fırından çıktığı gibi özel kâğıttan yapılmış biraz büyükçe kese kâğıdına konulur. Sıcak sıcak iftar sofrasına yetiştirilir.
Biraz sıra bekledim. Sıcak pide buram buram ramazan kokuyor.
İftar sofrasına oturmak ve ezan sesini duymak. Niyetlerin kabul olması için ellerin Semaya açılması..
Orucunuzu su ile de açarsınız. “Allah'ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Şükürler olsun verdiğin nimetlere sağlık ve afiyete.
RAMAZANDA BARİ ENFLASYON DÜŞSÜN.
Siz enflasyonun düştüğüne inanıyor musunuz? Kim inanır? Öncü veriler geldi. İTO’nun rakamları var. Durum pek iç açıcı değil.
Her ayın 3.ünde TÜİK enflasyon rakamları açıklanacak. Yani bu gün enflasyon verilerini ayrıntılı olarak açıklayacaklar. Enflasyonun düştüğünü bir hissetsek.
Geçen ay çok yüksek enflasyon vardı. Şubat ayında da ocak ayından aktarılan zamların, yansımaları olacak. Yazıyı dünden yazdığım için tahmini rakamım % 3 ün civarında geleceğini düşünüyorum...
Defalarca yazdık. Bu enflasyonla mücadele programıyla, bu mali politikalarla enflasyonun düşme olasılığı yok.
Hele, orta vade programda belirlenen hedefi bulabilme imkânı yok. Bunun çok basit bir cevabı var. Üretim maliyetleri ve kamuda hizmetlerin dağınıklığı ile kamunun verimsizliği, eksik tasarruf ve denetim yetersizlikleri, kayıt dışı ekonomi ve derin yoksulluk oldukça bu anti enflasyonist programı yürütmezseniz.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in rakamlarını göstererek “İşte, bakın enflasyon düşüyor” diyor ama, vatandaşımız buna hiç inanmıyor. Neden? Çünkü herkes, çarşı-pazardaki etiketlerdeki fiyatları gözleriyle görüyor da ondan.
İnsanlar gözlerine mi inanacak, yoksa TÜİK’in masa başı hesaplarına mı?