Liderleri karizmatikti.
Ben bu filmi en çok ANAVATAN' da gördüm.
DYP' de gördüm.
SHP de gördüm.
CHP'de gördüm.
DSP'de gördüm.
Kritik bir eşikteyiz.
Demirel gidince DYP tarihten silindi. Ecevitler gidince DSP silindi. Özal gidince ANAVATAN gitti. Erdal İnönü gidince SHP bitti.
Hiç şaşırmadım.
Bundan sonra da siz de şaşırmayın!
Neden? Böyle oluyor?
*****
Partilerde 12 Eylül düzenindeki gibi bir hiyerarşi var. Rus tipi merkez politik büro anlayışıyla yönetiliyor. Üstü örtülü bir emir-komuta sistemi var.
AK Partide de böyle, CHP' de böyle. Diğerleri de aynı tas aynı hamam..
AK Parti iktidarda ama, içeride bir iktidar kavgası var. Parti bir yana Recep Tayyip Erdoğan bir yana, Parti bir yana..
Parti bir aparat.
Seçimlerde işe yarıyor..
Vatandaşla karşı karşıya gelen teşkilatlar.
Yani, partinin emekçileri...
*****
Gözlerime bakın ekonomisinin maliye bakanı da gelen krizleri öngörememiş. Beklentileri farklıydı.
Gerçekleşmedi. Enerji ve emtia fiyatlarındaki sıçramalar bizim ekonomimizi de yansıdı. Yapışık bir enflasyon dönemine girildi. Bu trend devam edecek.
Bizdeki sorunun temelinde birikmiş yapısal sorunlar var.
****
Durumu eleştirenler, ellerinden gelse 'aforoz' edilecek.
Dün kol kola birbirleri ile birlikte yürüyenler, şimdi birbirlerine kemgözle bakıyorlar.
Özü, metal yorgunluğunun çok ötesinde, politik ritim bozuklukları, komplikasyonları var.
İşler iyiye gitmeyince, neredeyse herkes hain ilan edilecek.
Parti içinde, halka karşı bürokratik bir tavır var. Vatandaşın sorunları ile ilgilenen yok. Vatandaşın mağduriyetleri her geçen gün artarak devam ediyor.
Sadece laf üretiyorlar.
Edeceğiz, yapacağız.
Altta kalanın canı çıksın.
****
Görüyorum. .
Cuma çıkışlarında eski tüfekleri görünce onlara dertlerini anlatıyorlar.
Pazarda da öyle. Esnaf yolda giderken çevirip derdini anlatıyor.
Sesimizi duymuyorlar artık diyorlar.
Partide dolaşım bozuklukları siyasete de yansıyor.
Mutfakta yangın var.
İnşaat malzemeleri satışı yapan Cumali; Piyasalar artık önlerini göremiyor diyor.
Fiyatları günlük veriyoruz diyor.
Dertlerini dinleyecek birilerini arıyorlar. Muhatap bulamıyorlar.
Sesleri duyan yok.
Halkın sorunlarına çözüm getiren AK Parti yerini, koltuk severlere bırakmış durumda.
Dava çoktan unutulmuş. Sadece danışma toplantılarında 'ajitasyon' olarak kullanılıyor.
****
Türkiye'nin geleceği bizim ellerimizde diyorlar. Biz dediğimiz kimler?
Yani seçilecek milletvekilleri.
Vatandaşı düşünen var mı?
Vatandaşın derdine çare olmayan, paraşütle milletvekili olanlar mı çare olacak?
Hayır!. Bu sistemde milletvekilliği anlamını çoktan yitirmiş durumda.
Rozet takmak isteyenler var. Mebusluk benim hakkım diyenler var. Bir de iş takipçiliği için mebus olmak isteyenler var..
En akıllısı onlar..
****
Peki, kimler seçilecek?
Elbette genel merkezin belirleyeceği isimler.
İstişare-mülakat, temayül geç bunları. Hele ön seçim falan rüyalarında bile göremezler.
Menderes'in DP'sinde bile üyelerin oy kullanarak belirlediği milletvekilleri ön seçimle geliyordu.
Aradan 63 yıl geçmiş..
Bir arpa boyu yol gidememişiz.
*****
Demokrasi özlemi isteyenlerin, hükmü kalmadı bu sistemde.
Yani, AK Parti tabanında sevilen ve yüksek oy potansiyeli olan isimler aday gösterilir mi?
Adalet sağlana bilinir mi?
Bilmiyorum!
Geçmiş dönemde yaptıkları hatalar tekrarlanırsa AK Parti ve MHP ne yapacak.
Bir bakmışsın hiçbir teşkilat yapısı olmayan İYİ parti iyi bir çıkışı yakalayıverir.
Tabii göstereceği aday da İYİ olursa!
Yoksa o da hayal kırıklığına uğrar
GAZİANTEP'TE NE VAR.
İlk akla gelen lahmacun, kebap, pide, baklava.
Antep'in hamamlarını unutmayın. Müzesi, türküsü bile var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Partisinin Belediye Başkanlarının katıldığı 'Belediye Başkanları çalıştayı ' için Gaziantep'e gelmişler. Küçük sanayi, oto tamircilerini ve esnafları dinlemiş, konuşma yapmış.
Sonrasında otele gelmiş, kendin konuş kendin dinle kampanya kapsamında, Partisinin il ve ilçe yönetimlerini fırçalamış, 'artık kavga istemiyorum'! 'neden milletvekili sayımız artmıyor' diye sormuş?
Kısacası örgütleri fırçalamış..
Soru şu?
Bu teşkilatlar senin değiller mi? Sen getirmedin mi?
Milletvekillerini tepeden belirleyeceksin, sonradan da neden? milletvekili sayımız artmıyor diye teşkilatları suçlayacaksın!.
2018 seçimlerinde bunu gördük. Eskişehir 7 milletvekili çıkartıyor. CHP' ancak 2 tane çıkartıyor?
Var mı öz eleştiriyi yapan? Neden böyle oldu diyen bir araştırma var mı? Yok..
Seçmen söylemleri samimi bulmuyor.
Örgütleri, yönetimleri sizleri sırtınızda, taşıyacak hamal- taşeron olarak görüyorsunuz..
Eskişehir seçmeni zekidir.
OH! Ne güzel. İşini genel merkezden veya genel başkanın kıramayacağı birini ayarla, tepeden inme mebus ol.
Bundan böyle politikada filmin sonu bundan böyle bitmeyecek!
Milletvekilliği, rüyalarla kalmaya mahkûm.
Hak etmeyenlere ulufe dağıtır gibi mebusluk dağıtmak ta kul hakkı yemek olmuyor mu?
Bir de böyle düşünün.
CHP de helallik o kadarda ucuz değil!
Bu seçimlerde görelim bakalım hak yiyip, yemediğinizi.
Bundan daha büyük kul hakkı yenir mi?
Kul hakkı yiyenlere ülke teslim edilir mi?