PARTİ SEVGİSİ MASAL OLDU

Abone Ol

Geçtiğimiz perşembe günü Doğru Yol ve Demokrat Partisi’nde birlikte siyaset yaptığımız, 80 yıllık ömrünün 60 yılını siyasetin içerisinde geçirmiş bir büyüğümü ofisinde ziyaret ettim…

Uzun zamandan beri görüşmüyorduk…

Birden aklıma geldi.

Şehrin göbeğinde bulunan ofisine habersiz gittim…

Çok yakın tanıdıklarının haricinde kimseyle yüz yüze görüşmüyormuş…

Nedeni ise ortalıkta dolaşan şiddetli grip salgını…

15 gün önce ağır gribal enfeksiyon geçirmiş…

Sekreteri benim geldiğimi haber edince, odasından çıkıp, “Gel Sadi’ciğim” diyerek içeriye davet etti…

* * *

Çay-kahve faslından sonra biraz siyaset konuşalım istedim…

Daha doğrusu ülkemizde yaşanan son siyasi gelişmeler hakkında düşüncelerini almak istedim…

“Türkiye’de siyaset nasıl gidiyor. Partiler içerisinde bölünmeler oldu. Yeni partiler kuruldu. Bu partiler seçimlerde neler yaparlar? Bir de sizin siyaset yaptığınız dönemlerde bir ilke vardı. Bu ilke artık yok oldu. Yakasında A partisinin rozetini taşıyor ama sandıkta B partisine oy veriyor. Nereden mi biliyorum. 2023 de yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili, 2024 deki yerel seçimler öncesi siyasi partilerin yaptıkları kahve, STK ziyaretlerinden bazılarını takip ettim. O kişiler AK Parti, CHP ve İYİ Partililerin ziyaretlerinde 40 yıllık o partinin mensubu gibi söylemlerine hak verdiğini, yani katıldığını ifade ediyorlardı. A partili olduğunu bildiğim kişi B partisinin bayrağını almış mitinglerine gidiyor. B partili de A partinin mitinginde kendi partisine yapılan ithamlara destek verdiklerini, hatta o partilerin seçim iletişim ofislerinde yapılan proje çalışmalarına katıldıklarını gördüm. Bunu nasıl yorumluyorsun?” diye sordum…

“SİYASETTE İLKE KALMADI”

Söze, ”Siyaset her geçen gün tıkanıyor. Hizmet aracı olmaktan çıktı. Kişilerin ve gurupların menfaat kapısı haline geldi. İlke kalmadı. Haklısın yıllardır görüşlerini savunduğu partiden istifa etmemesine rağmen menfaat uğruna diğer partilere çalışanların olduğunu bende görüyorum” diye başladı.

Ve şöyle devam etti:

“Menfaat çeteleri partileri eritmeye devam ediyor. Siyasetin, dolayısıyla demokrasinin önü her geçen gün tıkanıyor. Böyle ortama alışık olmayan Türk toplumu bu tür siyasi oyunlaraortama ne kadar dayanır bilemiyorum. Geçmişte bunu hep yaşadık. Partilerde sadakat kaybolduğunda, kişi menfaatleri öne çıktığında o parti artık erime sürecine girmiştir. Günümüzde her parti bu dönemi yaşıyor. Siyaset kavga ve öfke üzerine yapılıyor. Parti sevgisi, sadakati masal oldu...”

“MİLLİ İRADE RAFA KALKTI”

“Sohbet tatlı. Epeydir siyaset konuşmuyordum. Hastalıktan da yeni kurtuldum. Dilim şişmiş! Birer kahve daha içelim” diyerek biraz soluklandı…

Kahvelerimizi içtik, değerli büyüğüme bu arada şunu da sordum.

“Geçmişte siyasi partilerin il başkanları genel merkezlerine şehirlerdeki teşkilatlarda hiçbir çıkar ve menfaat beklemeden hizmet edenlerden bir ismin listeye yazılmasını talep ederdi. Genel Merkez yöneticileri de kendi aralarında istişareler yaparak 2-3 isim bildirirdi. Bu isimlerden kimisi seçilebilecek kimisi ise seçilmesi zor olan 5 ya da 6’ıncı sıralara yazılırdı. Adaylar belirlenmeden önce teşkilat yöneticilerinin usulden de olsa görüşleri alınırdı. Bugün ise adaylar tamamen genel başkanların istediği isimler oluyor. Bazı partiler sözde teşkilat yoklaması veya delegelerin önüne sandık koyarak ön seçim yapıyor. Ancak karar vericiler sandıktan çıkan isimleri değil de yine kendi bildiklerini okuyorlar. Bu sözde ‘demokrasiyi en iyi biz savunuyoruz’ diyen partilere zarar vermiyor mu?”.

“Evet, çok haklısın. Rahmetli Süleyman Demirel milletvekili veya belediye başkan adayları için teşkilatlardan isim isterdi. Bu isimlerden biri ilk üç içerisinde olurdu. Demirel, bildiğini okusa da il başkanlarına usulen ‘adayların kimler olmasını istersiniz?’ diye sorardı. En azından teşkilatlara önem verdiğinin göstergesiydi bu. Sen de iyi hatırlarsın. Belediye Meclis Üyesi aday adayı idin. Eskişehir’de 1994 senesinde Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye Başkan, İl Genel ile Belediye Meclis üyesi adayları yapılan ön seçimle belirlendi. Neticesini gördük. Partililer ön seçimde belirledikleri belediye başkan adaylarına sahip çıkarak arkalarında dimdik durdu. Doğru Yol Partisi’nin üç belediye başkan adayı seçim kazandı. Teşkilatlara değer verirsen onlarda partiye ve adaylara sahip çıkar” dedi…

“AK PARTİ BU NEDENLE SEÇİM KAZANAMIYOR”

Değerli büyüğüm, “Bu sözlerle AK Partililere bir mesaj mı veriyorsunuz?” soruma ise şu yanıtı verdi:

“Sadece AK Partililere değil CHP’ye ve diğer partilere de. Ama özellikle AK Parti Eskişehir’de çok arzu etmesine rağmen belediye seçimlerinde kaybediyorsa bunun sebebi bu. Teşkilatların görüşlerini dikkate almaz benim belirlediğim adaylara oy vereceksiniz’ diye dayatma yaparsanız seçimi kazanamazsınız…”

“Seni yordum. İstersen burada noktayı koyalım. Bir sonraki ziyarette kaldığın yerden devam edersin” dedim…

“Hayır, madem konuyu açtın. Şunları da anlatayım. Ondan sonra gidersin” dedi. 

Kaldığı yerden devam etti:

“İlk kez milli birlik ve beraberliğimiz bu kadar yara aldı. Milleti bu kadar ayrıştırdılar. Seçmen tabanda genel merkez kararlarına karşı isyanları oynuyor. Demokrasi parti genel merkezlerinin milletin önüne konan aşı, yemeği yiyeceksin haline dönüştü. Milli irade rafa kalktı. Millet kararı, yerine merkez kararlarına bıraktı. Ülke menfaatleri siyasi parti menfaatlerinin gerisinde kaldı. Parti sadakati yerini kişi menfaatlerine bıraktı. Bu böyle gitmez. Bu gelişmeler demokrasimizin yeni yeni partilerin doğmasına neden oluyor. Bugün yaşananların ana sebebi bu anlattıklarım...”

* * * 

Son olarak, Vatana karşı işlenen bu suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılan ve İmralı Cezaevinde kalan yaklaşık 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’a, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, "Tecridi kaldırılsın ve TBMM'de DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin" çağrısı hakkında da görüşlerini ifade etti…

Ona girmek istemiyorum…

Sadece söylediklerinin şu kadarını yazayım:

“Şehit ve Gazi analarının vicdanlarını sızlatır, acılarını tazeler. Ben karşıyım.”

* * *

60 yıllık siyasetçinin görüşleri böyle…

Söylemlerinin yüzde 99’una katılıyorum…

* * *

FOTO: SİYASİ PARTİLERİN LOGOLARI

* * *