Seçimler bitti. Sonuçlar kesinleşti. Tabelada galip Recep Tayyip Erdoğan..
Davası olur mu? Oluyor iste..
Derdi bize düşüyor.
CHP mağlubiyeti sindirebilmiş değil..
İYİ partide savrulmalar başladı..
Kısacası yaptıkları bütün hesaplar alt üst oldu.
Yanlış stratejiler ve sonuç.
Hüsran…
****
Fatih Erkoç’ un seslendirdiği “doktorum” nerede şarkısı var…
Bir acayip bekleyiş, sanki dakikalar yok yıllar geçiyor
beynimin aynasında, örümcekler bağlanmış hücrelerime
kokladığım çiçekler çoktan ölmüşler, beklenen kara tren gelmiyor artık
aldatılmış duygular isyan ediyor, gözümdeyse bir bakış tam tımarhanelik
oynatmaya az kaldı doktorum nerde bu seçimleri kaybettik çıldıracağım
parlayan gökyüzünden, düşen yağmurlarla ben eridim bittim
canlı bir cenazeyim, kibrit kutularında yanar giderim
terelelli lelli lelli terelelli lelli lelli hiç aklımdan çıkmıyor ki…Müziğin melodisi çok güzel..
****
CHP çok önemli devleti kuran bir parti.. Yani kurucu parti. Cumhuriyeti kuran ve adını veren parti..
Halk fırkası..
CHP ‘ nin başına gelmeyen kalmadı ki? Hani pişmiş tavuğun başına gelmeyenler, CHP’ nin başına gelmiştir.
Siz CHP’ nin girdisine çıktısına bakmayın…Bir CHP var.. Birde CHP’ den geçinenler var..
*****
CHP içinde sanki birkaç CHP var. Her dönemde başka başka. Her genel başkandan sonra farklı bir CHP’ yi görürsünüz.
İsmet paşa’ nın CHP’ si bürokratik-asker oligarşisine dayanıyordu.. Bunu cumhuriyet devrimi olarak yutturduk.
İçinde halk yoktu..
Sonra, Ecevit’in liderliğini yaptığı CHP, “ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen dedi”. Düzen değişikliğini önerdi ve oy patlaması yaptı. Demokratik parlamenter sistem vardı..
Ecevit’in liderliğinde, 1977yılında yapılan seçimlerde CHP ye büyük bir heyecan getirmiş ve ilk defa. % 42 oy oranını yakalamıştı.
Fakat İktidar olamadı ve düzende değişmedi.
*****
Şimdi ki, CHP’ ye bir bakın. Bir de yöneticilerine. % 25 bandına takılıp kaldılar..
PARTİLERİN BİR KİMLİĞİ OLUR.
Partinin bir kimliği olur değil mi? CHP’ nin kimliği kuruluş ideolojisidir. En başta Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devrimci, laik, devletçi.
Şimdiki CHP’ de Rozet takan Atatürkçü de var, solcu da, muhafazakâr da cumhuriyetçi de, milliyetçisi de, Liberali de, laik de, Kürtçüsü de, ikinci,3. 4. cumhuriyetçisi de..
Menüde her şey var. Halil ibram sofrası dediğin böyle olur zaten..
Kitle partisinde elbette farklı görüşler bulunur. Ama partinin bir ana çizgisi, kimliği olur!
****
12 Eylül de partiler kapatıldı. Özal Türk insanın nabzını tuttu ve ilk seçimlerde iktidar oldu. Hem de general hazretleri.. Evren maşanın siparişiyle genel başkan olmuştu Turgut Sunalp. Halkın değil, sipariş kontrollü papyon bürokratların partisiydi.
Partinin flaması “horoz” du. İlk çıkışta meydanlarda banttan Denizli horozunun sesi kayda almışlar onu, hoparlörlerden veriyorlardı.
Halk, gece 12’ den sonra karar değiştirdi. Peki, neden değiştirdi.12 Eylülün cuntacı başı Evren TRT ekranlarından öyle bir konuşma yapmıştı ki! Seçmen ertesi gün sandığa gitti ve tokadı yapıştırdı. Her yer arım balım peteğim oldu.
Horoz partisi ötmek, istedi bir daha ötemedi..
*****
ANAP rota değiştirdi. Papatyaların istilasına uğradı. Sonradan görmeler iktidarın nimetlerinden yararlandı. Papatyalar açarken korosunun papatya falları bir bir gittiler..
Sonra Turgut Özal, Cumhurbaşkanı oldu ve Mesut Yılmaz genel başkan ve başbakan oldu. Girdiği her seçimde başarısız olmuştu, en son 3 Kasım 2002 seçimlerinde ANAVATAN partisi baraj altında kalarak ömrünü tamamlamıştı.
Petek amblemli partinin balını yemişler, bitirmişlerdi.
3 KASIM 2002 seçimlerden sonra, iktidar olma umutlarını yitirdi ve tarihten silindi gitti. Metastaz olmuştu ve partiler mezarlığında defin edildi.
****
12 Eylül’de kapatılan AP’ nin yerine DYP kuruldu.
Genel başkan emanetçi Cindoruk yerini Demirel’e bıraktı. Demirel seçimlerde başarıyı sağladı ve SHP ile koalisyon hükümetini kurdu. SHP nin genel başkanı Erdal İnönü vardı. Demirel TBMM si üyeleri tarafından Cumhurbaşkanı seçilince DYP’ nin başına Tansu Çiller geldi. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Partisi baraj altına kaldı. Tarihten silindi.
Mesele, siyasal tarihi biraz bilmek lazım.
****
AK parti içinde sanki birkaç AK parti var.
3 Kasım 2002.Genel başkan Recep Tayyip Erdoğan…6 ay önce kurulmuştu. Refah partisinden ayrılan yenilikçi kanat AK PARTİ’ yi kurdu ve seçimlere girdi kazandı.
Fakat milletvekili seçilemedi. Okuduğu bir şiir yüzünden haksızlığa uğradı.
Yargılandı. Yasaklıydı.
Başbakan Abdullah GÜL emaneti aldı.
Sonra, anayasa değişikleri, SİİRT seçimleri yenilendi ve Recep Tayyip Erdoğan milletvekili yapıldı ve sonra Başbakan.
Deniz Baykal’ın, demokrasiye olan inancıyla, ulusalcı kimliği ile AKP ‘yi ve Erdoğan’ı düzlüğe çıkartacağı bir siyasal manevra yapılmıştı.
AK Partililer bunun ne anlama geldiğini dahi bilmiyorlar.
Diğerlerin de durum farklı değil.
AK Partide, İslamcıda var. Tarikatçıların çeşitlisi de var. Muhafazakârı da, Liberali de fırsatçısı da, millicisi de var. Erbakancısı da, 2. Cumhuriyetçisi de var. Tayyipçisi de var. Kripto fetöcüsü de var.
Terkibinde her şey var.
*****
CHP’ nin ise, içi karman çorman... İç sorunlarla boğuşan bir parti.
"Kemal Kılıçdaroğlu mu cumhurbaşkanı adayı olsun? Mansur Yavaş mı, Ekrem İmamoğlu mu, yoksa bir başkası mı derken geçen süre bir yıl.
Kavgalı eve kız vermezler boşuna söylenmiş bir söz değil. Parti içinde güç çekişmeleri bu dağınıklığın somut göstergesi.
Ben Kemal ne geliyorum, nede gidiyorum…