Gündem

Narin Gürhan'ın cesedini dereye taşıyan şüpheli olayı anlattı!

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan şüpheli N.B.’nin ifadeleri ortaya çıktı. Narin’in cinayet şüphelisi amcası ve onu dereye bırakan şüpheli birlikte arama çalışmalarına katıldığı ortaya çıktı.

Abone Ol

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cesedi, 19 gün sonra dere yatağında bulundu. Cesedin bulunduğu günün sabahı saat 08.45'te meydana gelen gelişme, şehrin dört bir yanını sarsmıştı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan şüpheli N.B.’nin ifadeleri ortaya çıktı. N.B., olayın detaylarını açıklayarak, 200 bin lira karşılığında Narin Güran’ın cesedini dere yatağına bıraktığını itiraf etti. Ayrıca, N.B. ve Salim Güran’ın birlikte arama çalışmalarına katıldığını belirtti.

Bu itiraflar, soruşturmanın seyrini değiştirecek ve olayın aydınlatılmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Narin Güran’ın kaybolmasının ardından yaşanan bu trajik gelişmeler, hem kamuoyunda hem de yetkililer arasında büyük bir üzüntüye neden oldu. Şüphelinin ifadesinin ardından soruşturmanın derinleştirilmesi ve olaya ilişkin tüm detayların ortaya çıkarılması bekleniyor.

N.B., ifadesine şöyle devam etti: “Salim Güran aracından inerek benim aracıma doğru geldi. Bende araçtan indim ve Salim Güran bana eliyle göstermek suretiyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek’ bunu yok edeceksin’ dedi. Bende gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı bir şey vaziyette ve anlayınca şaşırdım hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm, ben insan olduğunu söyleyip tereddüt ettim. Bu esnada Salim Güran, bana hitaben ‘aileni iyi düşün 200 bin TL para veririm’ dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu, bana hitaben aracında torba var mı dedi. Bende aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran’a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde askılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.”

“Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benin aracım olan 23 AN 630 plakalı aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve ben aracıma bindim” diyen N.B., “Aracımın yönü mezarlık tarafındaydı. Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan göl diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz Deresine doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Ve ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakamadım. Direk olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim, yolda giderken ben pişmanlık duydum, ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm, derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan alarak elime aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup çuvalı olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. 08.09.2024 tarihinde kayıp çocuk Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım. İp bulanmayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum, taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilogram civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım, çünkü üzeri kapanmıştı daha sonra buradan çıkarak aracıma bindin, stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızım Zeynep’in evine gittim” ifadelerini kullandı.

"GÖSTERMELİK OLARAK ARAMA YAPIYORDU"
Kendi evine geldiği zaman saat 19.00 sıraları olduğunu ifadesinde belirten N.B., sözlerini şöyle sürdürdü: “Köyde insan hareketliliği vardı, kendi annem ve eşim de Narin Güran’ı arıyorlarmış. Bana söylediler. Ben bu yukarda anlattığım olay ile ilgili hiçbir şey söylemedim, evin içerisine girdiğimde namaz kıldım ve sonra Narin Güran’ı arama faaliyetlerine katıldım. Jandarma köye 21.00- 22.00 sıralarında geldi. Sabah saatlerinde eşim görüştüğümde Narin Güran’ın 03.00 sıralarına kadar aradıklarını öğrendim, saat 07.00- 08.00 sıralarında muhtar Salim Güran jandarma ekipleri ile birlikte hiçbir şey olmamış gibi arama yapıyordu. Hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada Salim Güran’ın kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm Salim Güran jandarma ile birlikte yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu. Daha sonra Jandarma ekiplerine teslim olmak aklıma gelmedi. Çünkü ben öldürmedim. Ama Jandarmanın beni yakalayacağını biliyorum.”

"KORKTUĞUM İÇİN İTİRAF EDEMEDİM"
Narin Güran’ın içinde olduğu çuvalı tek başıma dere yatağına koyduğu cevabını veren N.B., “Bu ortalama yaklaşık otuz dakika kadar sürdü. Ben aracımı 21.08.2024 tarihinde bu güne kadar hiç yıkamadım. Beraber çuvala koyduğumuz esnada Narin Güran’ın olup olmadığını anlamadım fakat dere yatağına geldiğim zaman çuvalı bağladığım esnada cesedin Arif’in kızı olduğunu anladım. Benim Arif Güran ve ailesiyle herhangi bir husumetim yoktur. Salim Güran arama faaliyetlerinde tedirgin hareketler sergiliyordu. Bana neden öldürdüğünden veya kendisinin öldürdüğünden bahsetmedi. Kendisi öldürmedi ise bana neden getirip bu cesedi kaldır desin. Bana para vermedi. Cesedi çuvala koyar iken bana mısır hasat ettikten sonra vereceğini söyledi. Korktuğum için itiraf edemedim. Beni ifadeye çağırdıklarında muhtar gözaltındaydı. Muhtar Salimin bırakılacağı söylentisi vardı” dedi.

İkisinden başka kimsenin bildiğini düşünmediği cevabını veren N.B, ifadesini şöyle tamamladı: “Fakat Salim'in arabasının arka koltuğunda birisinin olup olmadığını bilmiyorum. Biri var ise o görmüştür. Fakat biraz öncede söylediğim gibi ben arabanını arka koltuğunda birisinin olup olmadığını bilmiyorum. Biz kendisi ile birlikte çay içer, yemek yer bazen de Diyarbakır’a birlikte giderdik, bu şekilde samimiydim. Ancak bana çapkınlık yaptığını anlatmadı, bende böyle bir şeyine tanık olmadım.”