Nakliyat-İş Sendikası Eskişehir Anadolu Şube Başkanı Ali Özçelik, Havi Lojistik işçilerinin anayasal haklarını kullanarak Nakliyat-İş’e üye olduklarını ve bakanlıktan toplu sözleşme için çoğunluk tespitini aldıklarını belirtti. Sürecin başında işverenle olumlu bir diyalog kurulduğunu ancak daha sonra işverenin bu çoğunluk tespitine itiraz ederek mahkemeye başvurduğunu söyledi.
"BOYKOT ÇAĞRISI İ AMACIYLA BİLDİRİ DAĞITIYORUZ"
Bakanlıktan toplu sözleşme için çoğunluk tespitini aldıklarını belirten Özçelik, “Havi Lojistik’le ilgili yaptığımız eylemler aslında 2024 Eylül ayında başladı. Ünlü Fast Food markasının dünya genelinde ve Türkiye’de depolama ve lojistik işini yürüten, Alman menşeli Havi Lojistik’te çalışan işçiler, anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye oldular. Bakanlıktan çoğunluk tespitimiz geldi. İşverenle bu sürecin ardından bir temasımız da oldu. Yani ‘Bu anayasal hakka saygı gösterin, süreci yasal çerçevede yürütelim’ şeklinde bir iletişimimiz vardı. İşveren de ilk etapta ılımlı yaklaştı. Ancak daha sonra çoğunluk tespitimize itiraz ettiler. O dönemde, hatırlarsanız, yeniden McDonald's şubeleri önünde eylemler yaptık, başta İstanbul olmak üzere. Sonrasında işveren görüşmeleri kabul etti. Biz de toplu sözleşme taslağımızı hazırladık, yasal olarak temsilcilerimizi atadık. Hatta bir oturumda görüşme de gerçekleştirildi. Bu süreçte Kocaeli 4. İş Mahkemesi sendikamızın burada yetkili olduğuna ve toplu sözleşme yapma hakkına sahip olduğuna karar verdi. Ancak işveren, sebebini anlayamadığımız bir şekilde bu kararı Bölge Adliye Mahkemesi'ne (BAM) taşıdı ve süreci sabote etmiş oldu. Görüşmeler iptal edildi. Bunun üzerine biz de kamuoyuna boykot çağrısı yapmak amacıyla bildiriler dağıtıyoruz, açıklamalar yapıyoruz, halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
"TALEPLERİMİZ ÇOK NET"
İtiraz sürecinin ortalama 4-5 yıl sürdüğünü ifade eden Özçelik, “Taleplerimiz çok net. İşverenin yasalara uyması, anayasal bir hak olan sendikalı örgütlenme ve toplu sözleşme hakkına saygı göstermesi. Toplu sözleşme sürecinin yeniden, yasal çerçevede başlamasını istiyoruz. Başka bir amacımız yok. Ülkemizde anayasanın 51. maddesiyle sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışmanın koşulları açıkça belirlenmiş. Ancak işverene, bakanlıktan çoğunluk tespiti gelse bile bir itiraz hakkı tanınmış. Bu artık anlamını yitirmiş bir hak. Çünkü bugün SGK'lı çalışan sayısı dijital ortamda çok kolay tespit edilebiliyor. 1980 sonrası yasadan kalan bu itiraz hakkı, süreci uzatıyor. Bugün Türkiye’de, anayasal hak olmasına rağmen, işverenin çoğunluk tespitine itirazı, mahkeme sürecinin ortalama 4-5 yıl uzamasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
İŞÇİLER MAĞDUR DURUMDA
Özçelik, sendika olarak mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, “Bu süreçte işverenler, işçilere sürgün, mobbing ve baskı gibi yöntemlerle süreci sabote ediyor, sendikal örgütlenmeyi engelliyor. Eskişehir’de Havi Lojistik’in deposu yok. Depolar İzmir, İstanbul ve Ankara bölgelerinde bulunuyor. Bu üç bölgede toplamda yaklaşık 200 çalışan var, depo çalışanları ve şoförler dâhil. Türkiye’nin her bölgesine dağıtımı bu ekip yapıyor. Eskişehir’e de Ankara’dan sevkiyat geliyor. Bu neden bölgedeki işçiler ciddi anlamda mağdur durumda” dedi.