Hayat, büyük başarılar ve unutulmaz anlardan ibaret gibi görünse de, asıl güzellikleri küçük detaylarda gizlidir. Sabah erken saatlerde pencereden gelen ilk güneş ışığı, kahvenizden yükselen o sıcak buhar, bir dostunuzun size attığı içten bir mesaj ya da sokakta bir çocuğun gülümsemesi... İşte hayatın tadı bu anlarda saklıdır.
Günlük hayat koşuşturması içinde bu detayları fark etmek zor olabilir. Bazen hayata, bir yarışı kazanmak zorundaymış gibi koşarız; bitmeyen hedefler, hep daha fazlasını arama hissi ve yetersizlik korkusuyla yoğunlaşırız. Oysa hayata üstten bakıldığında görülür ki, mutlu olmanın sırrı bu yarışta birinci olmaktan ziyade, o yarış yolunda bulduğunuz küçük hazları fark etmekten geçer.
Bazen bir kitabın sayfalarında kaybolmak, sevdiklerinizle içten bir kahkaha atmak ya da uzun zamandır yapmadığınız bir hobinizi yeniden keşfetmek yeterlidir.
Kuşların cıvıltısını dinleyin, gökyüzünün rengini fark edin ya da yalnızca derin bir nefes alın. Hayat, an be an bize güzel sürprizler sunuyor.
Hayatın küçük mutluluklarını fark etmek bir alışkanlık meselesidir. Hadi bugün bir deneme yapalım: Gününüzde size mutluluk veren tek bir anı bulun ve bunu kutlayın. Unutmayın, mutluluk bazen beklediğimiz büyük kapıdan değil, farkında olmadığımız o küçük pencereden gelir.