Eskişehir’in dünyaca ünlü hazinesi lületaşı hem sanatsal hem de ekonomik açıdan büyük potansiyel taşıyan bir değer. Ancak, bu eşsiz mirasın gelecek nesillere aktarılması konusunda karşılaşılan engeller, ne yazık ki bürokratik çıkmazlara takılabiliyor. Son olarak, Sayıştay'ın Odunpazarı Belediyesi'ne yönelik "lületaşı senin görevin değil" diyerek yaptığı müdahale, bunun en somut örneği.
Odunpazarı Belediyesi, lületaşının korunması ve tanıtımı konusunda hassasiyet gösteren bir yerel yönetim olarak, önemli projelere imza atabilir. Ancak, Sayıştay’ın bu girişimi durduran kararı, yerel yönetimlerin kültürel değerlerini sahiplenmesi ve tanıtmasına engel oluyor. Bürokratik sınırlamalar, belediyelerin halkın ihtiyaçlarına cevap verme kapasitesini kısıtlamakta ve kültürel mirasın korunması için üstlenmesi gereken sorumlulukları yerine getirmelerini zorlaştırmaktadır.
Eskişehir’in lületaşına yönelik ilgisi, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir meseledir. Öğrencilere yönelik atölyeler, sergiler ve festivaller ile bu değerli zanaatı genç nesillere aktarmak mümkündür. Ancak bunun için yerel yönetimlerin aktif rol alması ve desteklenmesi şarttır. Sayıştay’ın bu tür girişimleri engellemesi, kültürel mirasın korunması anlamında ciddi bir geri adımdır.
Böylesi bir durumda, sivil toplum kuruluşları ve Eskişehir halkı, lületaşına sahip çıkmak için daha fazla inisiyatif almalıdır. STK’lar, toplum bilincini artırmaya yönelik projeler geliştirerek, lületaşı zanaatının yaşatılması için yeni yollar arayabilir. Eskişehir halkı ise, bu tür projelere destek vererek kendi miraslarına sahip çıkabilirler.
Lületaşı gibi değerli bir mirasın gelecek nesillere aktarılması, ancak tüm paydaşların ortak bir vizyonla hareket etmesiyle mümkün olabilir. Bürokratik engellerin yaratabileceği hayal kırıklıkları, çözüm arayışını daha da güçlendirmelidir. Odunpazarı Belediyesi ve diğer ilgili kesimler, bu konuda iş birliği yaparak Sayıştay gibi kurumlarla diyaloglarını sürdürmeli ve çözüm odaklı olmalıdır. Bürokrasi, ilerlemenin önünde bir engel değil, yol açıcı bir unsur olmalıdır.
Sonuç olarak, lületaşı gibi eşsiz bir mirasın yaşatılması için ortak çaba ve kararlılık şarttır. Bu mücadelenin önündeki engelleri aşmak, geleceğe sağlam bir kültürel miras bırakmanın anahtarı olacaktır.
*******************************
ESKİŞEHİR’İN ULAŞIM ÇIKMAZI
Eskişehir, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda hızla büyüyen ve gelişen bir şehir olarak adeta bir cazibe merkezine dönüşüyor. Yeni yaşam alanları, ticaret merkezleri ve nüfus yoğunluğu ile her geçen gün genişleyen bu güzel kent, beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Bu sorunların başında ise hiç şüphesiz ulaşım ve trafik geliyor.
Kent içinde ulaşımı rahatlatmak ve güvenli hale getirmek, bölgedeki yaşam kalitesini artırmanın yanı sıra ekonomik canlılığı da desteklemek anlamına geliyor. Ancak, bu konuda göz ardı edilemez sorunlarla karşı karşıyayız. Özellikle, 2. Arabacılar Caddesi ve Zümrüt Caddesi, Eskişehir’in trafik akışını sağlarken ciddi risklerle dolu.
2. ARABACILAR CADDESİ’NİN YOĞUNLUĞU
Eskişehir’in en işlek arterlerinden biri olan 2. Arabacılar Caddesi, artık mevcut trafiği kaldırmakta zorlanıyor. Günün her saati sıkışıklığın yaşandığı bu cadde, zamanla çevre yolundan kaçan sürücüler için birinci tercih haline geldi.
ZİYA GÖKALP VE YILDIRIM CADDESİ BAĞLANTILARI
Ziya Gökalp Caddesi ve Yıldırım Caddesi ile 2. Arabacılar Caddesinin birleşim noktalarına acil olarak trafik ışıkları ya da kavşaklar yapılmalı. Bu, özellikle yoğun saatlerde trafiği önemli ölçüde rahatlatacak bir adım olacaktır.
ZÜMRÜT CADDESİ TEHLİKELERİ
Zümrüt Caddesi, özellikle Vadişehir, Emek ve Çankaya bölgelerinden gelen trafik için büyük risk taşıyor. Keskin virajlar ve karanlık alanlar sürücülerin korkulu rüyası haline gelmiş durumda.
SEYİTGAZİ VE KOZA CADDESİ BAĞLANTILARI
Koza Caddesi’ne bağlanan bu güzergâh üzerinde, geçiş üstünlüğünü belirten uyarı levhaları dahil edilmeli, geceleri aydınlatma sağlanmalı. Yolun genişletilmesi uzun vadede düşünülse de kısa vadede bu tedbirler hayati önem taşıyor.
- Yetkililer, 2. Arabacılar Caddesi ve Zümrüt Caddesi için akıllı trafik sistemlerini uygulamaya koymalı ve geçiş noktalarında düzenlemeler yapmalıdır.
- Geçiş güzergahlarında aydınlatma sistemleri kurulmalı, sürüş güvenliği artırılmalıdır.
- Ziya Gökalp ve Yıldırım Caddesi birleşim noktalarına kavşaklar ve trafik ışıkları eklenmelidir.
Eskişehir’in yaklaşık 170 bin insanı barındıran bu güzergahları, mal ve can güvenliğini riske atmadan kullanabilmesi için başta trafik işaretçileri, kavşaklar ve aydınlatma gibi temel önlemler bir an önce alınmalıdır. Kenti daha güvenli ve yaşanabilir kılmak, hepimizin ortak amacı olmalıdır. Bu taleplerin yetkililer tarafından dikkate alınacağına olan inancımı koruyorum.