Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli, ES TV’de yayınlanan ‘Eskişehir’in Nabzı’ programında gazeteciler Murat Taşkın, Ali Baş ve Arif Anbar’ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
ES TV ekranlarında 12 Ekim Perşembe akşamı canlı yayınlanan programda EOSB Başkanı Küpeli, organize sanayi bölgesindeki gelişmeler, yatırımcıların sorunları ve yerel seçimde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına yönelik iddialar hakkında konuştu.
“SANAYİCİLERİMİZ BAŞKA İŞLERLE UĞRAŞMAK ZORUNDA”
Sanayicilerin ekonomik kaygılar nedeniyle hareket alanının kısıtlandığını aktaran EOSB Başkanı Nadir Küpeli, “Sanayici ve üretenler seslerini çıkarmak için çok vakit bulamıyorlar. Onların ana amacı işine yoğunlaşmak ve işinde başarılı olmak. Aslında biz birçok kişi gibi birçok konuda devletten destek beklemiyoruz. Hatta şu özeleştiriyi yapabilirim: KOSGEB’in ve diğer kurumların, sanayiciler için özellikle KOBİ’ler için ciddi destekleri var. Ama bunlar kullanılamıyor. İnceleyemiyoruz, bakmıyoruz veya haberdar olmuyoruz. Formaliteleri de fazla. Sanayicilerimizin büyük bir kısmı bunları kullanmıyor. Sanayici aslında çok meşgul. Avrupa’da ya da diğer gelişmiş bölgelerdeki sanayiciler gibi yüksek karlılıkla çalışmıyoruz. Onlar AR-GE’ye ciddi kaynaklar ayırabiliyorlar, vakitleri fazla. Bizim sanayicimizin büyük kısmı çekini, senedini ödeyebilme gayesiyle başka işlerle uğraşmak zorunda. Paranın peşinde koşuyor. Dolayıyısıyla seslerini yükseltmeye fırsatları da yok. Zaten birileri dokunmasa sanayici kendi işini kendisi görüyor. Büyüme hızını da kendisi ayarlayabiliyor” diye konuştu.
“YÜKSEK FAİZLE YATIRIM MÜMKÜN DEĞİL”
Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu ancak yüksek kredi faizlerinin yatırımın genişlemesine engel olduğunu kaydeden Küpeli, “Faiz konusunda bugünlerde biraz daha durulma var, kredi var ama bu sefer de rakamlar çok yüksek. Bu rakamlarla yatırım, üretim yapmak ve rekabet edebilmek çok mümkün görünmüyor. Yüzde 40-50’leri konuştuğumuz bir dönemde bu parayı alıp üretime, yatırıma yönelteceksiniz ve bundan daha fazla kazanarak geri ödeyeceksiniz. Bunlar çok mümkün değil. Bu kısa sürede düzelmesi gereken bir konu. Ülke olarak 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Bunun tamamlanabilmesi için de yatırım yapmak gerekiyor. Bu kadar yüksek bir faizle yatırım yapmak çok mümkün değil. Çünkü rekabet edemeyeceğiz. İşçilik maliyetinde yüzde 20’leri bulmaya başladık. Bu da bir rekabet gücüdür ve bu gücümüz ciddi miktarda azaldı” dedi.
“DENETİM GELİŞTİRİR, YETER Kİ ADİL OLSUN”
Üreticinin denetiminin adil olması gerektiğini ve doğru çalışanlar için rekabet gücünü arttırdığını belirten Küpeli, “Devlet, devlet olduğunu hissettirmeli. Sistemi, üreticiyi, tüketiciyi, ülkeyi boş bırakırsanız hukuksuzluk alır başını gider. Kesinlikle denetimden yanayız. Denetlensin ama adil denetlensin. Eskişehir’deki üretici Ankara’ya çok yakın diye oradan bir görev yazılacaksa, ‘akşama da evime gideyim’ diye sürekli bana geliyorsa uzak diye diğer Balıkesir’deki veya Van’daki yerlere gitmiyorsa bu adaletsizlik, haksızlık yaratır. Denetim bizi geliştirir, yeter ki adil olsunlar. Denetimler doğru çalışan insanların rekabet gücünü arttırıyor” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYELERLE UYUMLUYUZ”
Belediyelerle uyumlu çalışmalarının olumlu etki yarattığının altını çizen Küpeli, “Bütün işleri normal süresinin çok daha altında çözebiliyoruz. Eskişehir’e çok fazla yatırım getirdik. Tahmin ediyorum ki Eskişehir OSB tarihinin en varlıklı dönemini yaşıyor şu anda. Belediyeler ile uyumlu çalışıyoruz. Eski dönemlerdeki yönetimlerle anlaşılamadığından dolayı çözülemeyen pek çok sorunu birlikte çözdük. Bugün için belediyelerle hiçbir sorunumuz olmadığını net bir şekilde söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
“TÜRASAŞ’TAN VAZGEÇMEYİZ, ZARAR VERİYORSA TAŞINABİLİR”
Kamuoyunda TÜRASAŞ’ın kapatılmasına yönelik tartışmalar hakkında konuşan Küpeli, “OSB’de raylı sistemler alanında çalışan birçok insan var, çok da fazla yol aldılar. TÜRASAŞ konusunda geçtiğimiz günlerde ‘kapatılacak, kapatılmayacak’ diye bir dedikodu oldu. Eskişehir’e malolmuş, herkesin evinde bir hatırası olan bir fabrikanın kapatılmasının doğru olduğunu düşünmem. Ancak şehrin göbeğinde insanlığa zarar veriyorsa da o zaman Hasanbey gibi raylı sistemlere ayırdığımız bölgelerde modern bir fabrikayla çalışabilir. Çok da büyük bir alan yok aslında. O fabrika modern bir alana taşınıp görevini yapabilir. Demiryollarında ağırlığımızı çok daha fazla hissettirmemiz gerekiyor. Geleceğin raylı sistemlerle çok daha fazla avantajlı olduğunu düşünüyorum. Hava kirliliği yok ve enerji tasarrufu da var. Onun için demiryolu vazgeçilecek bir sektör değildir. Eskişehir olarak demiryolundan vazgeçmeyiz, TÜRASAŞ’tan hiç vazgeçmeyiz” ifadelerini kullandı.
“İMİŞEHİR GELİŞME BÖLGESİ İMARDAN GEÇTİ”
İmişehir Mahallesi’ndeki EOSB 1. Gelişme Bölgesi’nin tamamının imardan geçtiğini ve altyapı çalışmalarının hızlı bir şekilde sürdüğünü vurgulayan Küpeli, “İmişehir’i 1. Gelişme Bölgesi olarak adlandırıyoruz. 4 milyon 840 bin metrekarelik bir alan. Tamamını imardan geçirdik. Parselasyon yapıldı. Ciddi bir kısmı yapıldı. Karakol binasını bile yaptık ve jandarma alay komutanına teslim ettik. Orada şu anda ibadethane ve çarşı gibi yapılan alanlar var. Bir miktar daha arsamız var. Bizim gözümüzde 2026 sonlarına doğru bitecek bir yerdi ama hızlı bir şekilde yüzde 90-95 civarında arsanın tahsislerini yaptık. Altyapıyla ilgili bizden hızlı yapılaşma olduğu için bazı yerlerdeki asfaltlar katılımcıların gerisinde kaldı. Ancak şu anda hızlı bir şekilde altyapıları tamamladık. Satılan yerlerin altyapılarına tabii olarak öncelik veriyoruz” diye konuştu.
“ADAY DEĞİLİM AMA GÖREV VERİLİRSE KİMSE ‘HAYIR’ DİYEMEZ”
Büyükşehir belediye başkanlığına adaylığıyla ilgili talebinin olmadığını belirten Eskişehir OSB Başkanı Nadir Küpeli sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Doğduğum, büyüdüğüm ve ticaret yaptığım bir şehirde Büyükşehir Belediyesi gibi itibarlı bir makama yakıştırılmış olmak benim de nevsime hoş geliyor açıkçası. Bununla ilgili değişik kademelerden talepler ve görüşler, nabız yoklamalar geldi. Ben de gerçekten yoğun olduğumu, OSB’de kafamda bitiremediğim projeler olduğunu, ayrıca yatırım alanında kendi işlerimizin yoğun olduğunu dolayısıyla çok zaman ayıramayacağımı dile getirdim. Durum bundan ibaret. OSB olarak biz de ülkeyi kalkındırmaya çalışıyoruz. Dönem dönem çalışmalarımızı cumhurbaşkanımıza anlatmamız gerekiyor. Hepsinin altında hemen siyasi bir gerekçe aramak doğru değil. Bizim Polatlı’daki buluşmamızın nedeni cumhurbaşkanının daveti üzerine Bozkurt’ta yaşanan sel felaketiyle ilgili OSB’nin icraat ve yardımlarını anlatmak içindi. Eğer cumhurbaşkanımızın böyle bir görev tevdisi yaptığını düşünürsek bence, vatanını seven ve bu ülkeye hizmet etme mecburiyeti olduğunu düşünen biri varsa her yer vatan sathıdır. O zaman bu göreve hiç kimse ben de dahil ‘hayır’ diyemez. Yerel seçimler için AK Parti dışında bana hiçbir partiden talep gelmedi. Ben böyle bir beklentim olmadığını söyledim. Ayrıca AK Parti’nin içerisinde de bu işe ciddi emek sarfeden, zaman ayıran kıymetli insanlar var. Onların da bu işi yapabileceklerine çok eminim. Dolayısıyla benim böyle bir talebim olmadı, olamaz da”
ABDULLAH GÜÇLÜ