KÖTÜLÜKLERİN ANASI ALKOLLÜ İÇECEKLER, TOPLUMUN VE AİLELERİN FELAKETİ KUMAR

Abone Ol

İnsan, Allah’ın en güzel şekilde yarattığı, bilgi nimeti ile donattığı, yaratılan her şeyi emrine verdiği, sayısız nimetler bahşettiği; duygu, düşünce ve akıl gibi özelliklerle diğer varlıklara üstün kıldığı, yeryüzünün halifesi olarak nitelediği mükerrem bir varlıktır.

Dünyanın yaratılışından itibaren bütün ilahi dinler, bu değerli varlığın dininin, canının, aklının, neslinin ve malının korunmasını esas almışlardır. Bütün şeriatlar bu beş noktada birleşmişlerdir. Dinimiz de dünya ve ahiret mutluluğunu engelleyen, zararı kişinin kendisinde kalmayıp, ailevî ve toplumsal huzursuzluklara da yol açan başta alkol, uyuşturucu ve kumar olmak üzere, her türlü zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır. Allah Teâlâ (c.c.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (Mâide 5/90-91). Geleceğimize güvenle bakabilmemiz için, bu zararlı maddelerden toplumu ve nesli korumamız gerektiğini öğütlemiştir

Birer Müslüman olarak korumakla görevli bulunduğumuz bu beş esası toptan mahveden en büyük musibetlerden biri şüphesiz içkidir. Allah Rasulü (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde, “İçki, bütün kötülüklerin/pisliklerin anası (kaynağı) dır” buyurmuştur (Nesâî, “Eşribe”, 44).  “Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır” (Ebû Dâvûd, “Eşribe”, 5; Tirmizî, “Eşribe”, 3) buyurarak, sarhoşluk hakkındaki temel dinî ilkeyi belirlemiştir. Olaya bağımlılık boyutunda baktığımızda, “Alkol bağımlılığı (alkolizm)”, kişinin bedensel ve ruhsal sağlığının, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alması olarak tanımlanabilir. Alkol bağımlılığı sağlık sorunları, trafik kazaları, intihar, suça yönelme, aile parçalanması, ekonomik sorunlar, iş yaşamının bozulması gibi pek çok boyutu olan önemli bir sorundur. Sonuç olarak alkolizm bir hastalıktır. Bilimsel açıdan da alkol kullanımının insan sağlığına fiziksel ve ruhsal zararları olduğu bilinmektedir. Kişinin sosyal ve ekonomik hayatını etkilemekte, çalışma verimini düşürmektedir. İslam’ın verileriyle müspet ilimin ölçütleri birebir örtüşmektedir.

Toplumun ve ailelerin diğer bir felaketi kumardır. “Kumar”, ortaya para koyarak oynanan talih oyunudur. Birden fazla kişi arasında rekabete dayalı bir şekilde oynanabildiği gibi, bir kişi tarafından bir oyun makinasına karşı da oynanabilir. “Kumar bağımlılığı” ise; bireyin günlük hayatının işleyişini, ailevi ilişkilerini, psikolojisini tehdit edecek derecede ilerlemiş, kontrol edilemeyen kumar oynama alışkanlığıdır. Kumar bağımlılığı hem kişiye, hem ailesine, hem de çevresine zarar verir. Ciddi maddi hasarlara sebebiyet vermesi ile birlikte ailelerin parçalanmasına neden olan kumar bağımlılığı, gelişen teknoloji ile birlikte maalesef her geçen gün artış göstermektedir.

İslami açıdan konuya baktığımızda; dinimiz birçok açıdan oyun ve eğlenceyi helal, kumar özelliği içeren her türlü oyunu da haram kılmıştır. Mâide suresinin 90. ayetinde geçen “meysir” kelimesi kumar olarak açıklanmış, şarabın kardeşi, arkadaşı olarak isimlendirilmiştir. Kumar; Allah’ı anmaktan, namazdan alıkoyduğu, insanlar arasında düşmanlık doğurduğu için günah sayılmış ve yasaklanmıştır. Kumarın haram olduğu hükmünü ortaya koyan ayet, bu hükmün hikmetlerini de gözler önüne sermektedir. “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir” (Nisa 4/29) buyrulmak suretiyle, meşru olmayan yollarla, gönül rızasına dayanmayan şekliyle başkasının malına sahip olmak yasaklanmıştır.

Kumar, fertler arasında ve toplumda kin, nefret ve düşmanlık tohumlarının yeşermesine sebep olur. Bu sebeple, Kur'an’ın ve Hz. Peygamberin ikazlarına kulak veren Müslümanlar, fertleri, aileleri ve toplumları temelinden sarsan kumar illetine karşı hassas davranmalı ve bu hastalığın yayılmaması ve engellenmesi konusunda kendilerini görevli addetmelidirler.                                 

                                                                   

Betül SAĞLAM

 İl Müftülüğü Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü