KORONAVİRÜS SONRASI ÖĞRETİM
Okullarda yüzyüze öğretim yok
Ancak, sanal ders ve ödev uygulamalarından sonuç alabiliyoruz.
Yüzyüze öğretimin olmaması okullarda ders bazında çoğu çalışmayı aksatmadı.
Bu önemli bir değişimin ayak sesi olacak gibi.
1994-1995 döneminde Japonya'daki dershaneleri araştırmak için bir grup arkadaşla Japonya'yı incelemeye gitmiştik.
Araştırmalarımızda bizi en çok etkileyen bugün koronavirüs nedeniyle Türkiye'de uygulanan, 1994'te Japonya'da uygulanan sanal dersler olmuştu.
Her okul bir dershaneyle anlaşma yapıyordu.
Dersler sanal ortamda uydu üzerinden yapılıyordu.
Sınıflarda 150 nin üzerinde öğrenci vardı.
Sanal ortamda yapılan derslerin verimi (öğrencinin öğrenmesi) oldukça yüksekti.
Ders veren öğretmenler, öğretmen okulları veya eğitim fakültesi mezunu değildi.
İşleri, sanal ortamda anlatılan dersin anlaşılmasını sağlamaktı.
Hepsi alanında çok iyilerdi.
Öğrencilerin ödev çözümleri, pekiştirme çalışmaları başka öğretmenlerce gerçekleştiriliyordu.
Sanal öğretimde ders veriminin yükseltilmesi için öğretmenler sınıflandırılmıştı.
Ders anlatan öğretmenler,
Pekiştirme öğretmenleri,
Ödev kontrolü yapan öğretmenler,
Tekrar yapan öğretmenler,
Hepsi ayrıydı.
Bu yöntemle tüm derslerde verim çok yükseliyordu.
Artık ülkemizde de öğretmenin görevi, standartların üzerinde olmalıdır.
Her öğretmen, görevi gereği çalışmalıdır.
Ders anlatacak öğretmenle uygulama yapacak öğretmen farklı olmalıdır.
Amaç, yapılan çalışmanın verimini %100 e yaklaştırmak olmalıdır.
Umarım Milli Eğitim Bakanlığı yapılan sanal derslerin verimini ölçüyordur.
Zira 'gelecek öğretimi' sanal bir biçimde uzaktan yapılacaktır.
Okullardaki klasik öğretimde,
Anlatan öğretmen, dinleyen öğrenci, not tutan öğrenci modeli hala geçerlidir.
Bu sistem verimsizdir.
Artık, yeni bir sisteme ihtiyaç vardır.
Öğrencilerin çoğu, özel dersle öğrenmeyi tercih etmektedir.
Demek ki ders öğretmeninden öğrenmek artık tarihe karışmıştır.
Burada geçmişte diretmek zaman kaybıdır.
Yüzyüze öğretimde diretmek zaman kaybıdır.
Japonyada 20 yılı aşkın bir süredir yapılan öğretim esas kabul edilmelidir.
Koronavirüs sonrası öğretim, baştan aşağı değişmelidir.
Önemli olan verimin yüksekliğidir.
Üstat öğretmenler aynı anda yüzbinlerce öğrenciye ders konusunu öğretebilir.
Bu da ancak sanal ortamda gerçekleşebilir.
Gerisi öğrencinin bireysel öğrenme hızı meselesidir.
Bu farklı öğretmenlerle gerçekleştirilebilir.
Öğretme, kavratma, pekiştirme birbirinden farklıdır.
Sevgiyle kalın