Eskişehir’de çeşitli kadın dernekleri, kadına yönelik şiddet olayları dolasıyla, seslerini duyurmak için eylem düzenlediler. Bir araya gelen Kadınlar, “Yan yana gelelim, kol kola girelim” çağrısında bulundu.
2024’ün ilk 10 ayında 344 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, 207 kadının ise şüpheli şekilde hayatını kaybettiği belirtildi. Kadınların boşanmak, ayrılmak, çalışma ve eşitlik haklarını savunurken öldürülmüş. Her yıl bu cinayetler artıyor.
Sorun temelinde bu yatıyor.
Sorun özgürlük deyince biz ne anlıyoruz.? Bu iktidar kadınları ve çocukları kollamak ve korumak için ne yaptı?
Neden bu haldeyiz? Kadına şiddeti meşru gören bir zihniyet var.
Çünkü böyle derdi yok. Sözde KADES var ama buna rağmen cinayetler işleniyor.
Erkeğe elektronik kelepçe takılıyor ama yine kadın öldürülüyor.
Aile içi şiddet ve suç dalgası nasıl önlenecek?
Peki, gerçek sebepler ne?
Kadın bakan var ama? Ne iş yapıyor bilen var mı?
Bir taraftan korku, bir taraftan açlık ve sefalet bir taraftan hukuksuzluk bir taraftan derin yoksulluk.
Peki, Türkiye’de kadın cinayetleri neden önlenemiyor?
Çünkü; “Kadının adı yok”. Tipik bir Ortadoğu kültürünün parçasıyız. Bu oryantalist kültür, kadını zaten yok varsayıyor.
Hiçbir olay, ekonomik sosyo-politik diyalektiğinden ayrı düşünülemez. Kadın sorunu aynı zamanda bir feodal üretim ilişkileri sorunudur. Cumhuriyetimizin 101.yılını kutladık ama FEODAL sosyal gelenekle varlığını devam ettiriyor. Erkeği ve kadını eğitmeden bu sorun düzelmez.
Sorun rejim sorunudur.
Peki, bu işler nasıl düzelecek?
Kadınlar ellerinde dövizlerle eylem yaparlar, demeç verirler, slogan atarlar o kadar. Adaletli bir sistem olmadığı için bu cenderede, kısır döngü içinde hep yaşar dururuz.
Çünkü psikopatlarla dolu bir sürü insan var. Her gün bu haberlerle karşılaşıyoruz.
EMEKLİLER MUTLUYDU...
2024 yılı emekliler yılıydı. Ne müjdeler verilmişti. Yazlık tatillerin yaptılar.
Sahillerin tadını çıkarttılar.
Kamunun dinlenme tesislerinden yararlandılar. Oralarda İsveçli, Finli, Alman, İngiliz emekli turistlerle karşılaştılar..
Onlarla yarım yamalak anlatabildikleri vücut diliyle muhabbet ettiler.
Onlar şaşırdı kaldı.
Demek ki dedi sizlerde tatil yapıyorsunuz. Ne güzel. Güneşiniz var. Kumunuz var. Deniziniz var deyince emeklilerin göğsü kabardı. Öyle ya… İlk defa emeklilerin gözleri ışıl ışıldı.
İlk defa AKP hükümeti kendilerine itibar etmişlerdi. Bu bile yeterde artar bile.
Hep biz kıskanacak değildik ya. Onlara 2024 yılının emekli yılı olduğunu hatırlatarak iktidarın gittiğimiz yerlerdeki, otellerin, kumsaldaki şezlongun ücretsiz olduğunu anlattı. Ören yerlerdeki müzelerin kendilerine ücretsiz olduğunu anlattı.
Yedikleri yemeklere de ücret ödemediklerini söyleyince iyice şaşırdılar.
Demek ki bizlere hep yanlış anlatmışlar dediler.. Yabancılar bizi kıskanıyordu.
2024’ ün son ayına girmek üzereyiz.
Sizlere reklamları izlettik.
EMEKLİLER PERİŞAN.
2024 yılı çok zorlu geçti.. Çarşı, pazara gittiğinde eli boş düşüyor. Tezgâhtaki fiyatlar fırlamış…
Her gün emeklilerin durumu ekranlardan dile getiriliyor ama AKP iktidarı bu sesleri duymuyor bile. Bu konuda DİSK öncülük ediyor…Fakat toplumdan arzu edilen desteği gördükleri söylenemez..
KESK HAYKIRIYOR. YOKSULLUĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ!
KESK Eskişehir Şubeler Platformu ve Tüm Emeklilerin Sendikası Köprübaşı’ndan Yediler Parkı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
Ekonomik krizin kamu emekçileri üzerindeki yıkıcı etkilerini ve bütçede adalet taleplerini dile getirerek “Geçinemiyoruz, yoksulluğa teslim olmayacağız” demiş..
Demişte ne olmuş?
50 yıldan beri bu laflar söylenir durur..
İKTİDAR HALKI EKONOMİK SOYKIRIMA TABİ TUTUYOR
.
CHP milletvekili İbrahim Arslan, “Bugün gelinen noktada her şey daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik, daha fazla yolsuzluk ve daha fazla yasaklardan ibarettir.
Bu iktidar, insanları bir yandan ekonomik soykırıma tabi tutarken, diğer yandan anayasayı ve hukuk devletini ayaklar altına alarak baskılara, tutuklamalara, göz altılara ve sürgünlere hızla devam etmektedir demiş..
Çok güzel..
Sonrası?