25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında ‘Şiddet Sarmalında Kadın Olmak’ paneli düzenlendi. Eskişehir Barosu tarafından gerçekleştirilen panele Başsavcı Ali Yeldan, Baro Başkanı Mustafa Elagöz, Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Eylem Karacasu, avukatlar ve vatandaşlar katıldı. Panelde, EBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Hale Kargın, Odunpazarı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ecem Köse, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu Temsilcisi Aydan Barut, EBTO Kadın Hekim Komisyonu’ndan Dr. Nesrin Ekici, Eğitim-Sen Eskişehir Şubesi Kadın Sekreteri Özge Ayaz ve Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Gülsüm Eraslan konuşmacı olarak katıldı.
BARO EN ETKİN KURUM
Panel ile ilgili olarak ES TV’ye açıklamalarda bulunan Baro Başkanı Mustafa Elagöz, “Son yıllarda hepimizin bildiği üzere ülkemizde kadına yönelik şiddet vakalarıyla karşı karşıyayız. Maalesef üzülerek belirtmek isterim ki, bu şiddet sarmalı her geçen gün istatistiki olarak artarak devam ediyor. Buna ilişkin her ne kadar yasal düzenlemeler yapılsa da bu şiddet sarmalının önüne geçilemediğini üzülerek görmekteyiz. Eskişehir Barosu kadına karşı şiddet konusunda en hassas olan kurumların başında gelir. Şiddet mağduru olan veya kötü muameleye tabi tutulan kadınlarımıza karşı, kadınlarımızın hukuki haklarının mahkemeler aracılığıyla aranması konusunda gerek Kadın Hakları Merkezimiz, gerek Kadın Hakları Komisyonumuz aktif bir şekilde görev almaktadırlar. Özellikle kamuoyuna mâl olmuş veya şiddet mağduru olarak baroya müracaat eden tüm kadınlarımıza baro bünyesinde ücretsiz Adli Yardım Büromuz vasıtasıyla avukat görevlendirmesi yapıyoruz. Sadece avukat görevlendirmesi haricinde Kadın Hakları Komisyonu üyelerimiz de bizzat bu duruşmalara sonuna kadar katılıyorlar. Kadınlarımızın bu mağduriyetlerinin giderilmesi ve yasal haklarının korunması için etkin bir şekilde mücadele ediyorlar” dedi.
KADINLARIMIZIN YANINDAYIZ
Kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece yasal düzenlemelerin yeterli olmayacağını belirten Elagöz, “Kadına yönelik şiddet maalesef ülkenin kronik sorunu haline geldi. Öncelikle toplumun sosyoekonomik ve kültürel seviyesinin değiştirilmesi gerekiyor. Ancak gelinen aşamada daha geriye giden bir durumla karşı karşıya olduğumuz için bu şiddet sarmalının önüne geçemiyoruz. Dediğim gibi, yasal düzenlemeler elbette önemli ama tek başına çözüm değil. Bugün de burada panelistlerimizle kadınlarımızın sosyal hayatta, iş hayatında, gündelik yaşamda uğramış oldukları fiziksel veya psikolojik şiddete karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda halka da açık bir etkinlik düzenledik. Konusunda uzman panelistlerimiz bizimle birlikte olacaklar. Eskişehir’de yaşayan halkımıza faydalı olacağını düşünüyoruz. Her zaman kadınlarımızın yanında olduğumuzu da bir kez daha ifade etmek isterim” şeklinde konuştu. Elagöz ayrıca Başsavcı Ali Yeldan’a göreve geldikten sonra kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yaptığı aktif çalışmalardan ötürü teşekkür etti.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNULACAK
Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Eylem Karacasu ise panelle ilgili olarak “Panelistlerimiz kadın hakları konusunda aktif çalışan ve farklı meslek gruplarından kadınlar… Biz onların hem toplumsal yaşamda hem iş yaşamında karşılaştıkları şiddet hadiselerine bir ışık tutmak ve ardından bilgi ve tecrübelerinden süzerek oluşturdukları çözüm önerilerini de dinlemek istedik. Çözüm önerileri, çok daha kıymetli. Mücadelenin devam etmesi veya haritasının çizilmesi anlamında, hepimizi motive edeceği kanaatine vardık. Bu nedenle böyle bir panel düzenlemek istedik. Umarım etkili bir sonuca ulaşırız” dedi.
İŞ BİRLİĞİ ARTIRILMALI
Panelin açılışında konuşan Başsavcı Ali Yeldan, paneli düzenleyen Eskişehir Barosu’na teşekkür ederek, “Kadına karşı şiddetle mücadele denildiği zaman değişik başlıklar açılıyor ve birbirine benzer konuşmalar icra ediliyor. Şunun altını çizerek ifade etmek istiyorum, kadın değil insanlığa karşı, aileye karşı ve çocuklara karşı da çok ciddi saldırılar var. Bizim çocukluğumuzdaki günlere göre, çocuklar gerçekten savunmasız, kadınlar zor durumda. Aile ise parçalanma tehdidiyle karşı karşıya. Biz toplum olarak, kültürel mirasımıza sahip çıkarak öncelikle aile yapısını güçlendirmek, kadına da toplum içinde bilgisiyle, eğitimiyle güçlü bir birey olarak var olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Burada bahsedilecek sorunların hukuki çerçevede çözümü noktasında hepimizin, toplum olarak inisiyatif almamız gerekiyor. Farkındalığı yüksek, eğitimli, kültürlü ve bilinçli bir toplumun içinde bunların çözülemeyecek bir tarafının olmadığını düşünüyorum ben. Kadınlar inanırsa, hepimiz inanırsak başaramayacakları hiçbir şey olmadığını düşünmüyorum. Bu noktada adliyemizde Cumhuriyet Başsavcılığımız olarak, kadına karşı şiddette inisiyatif alan ve mağduru soruşturma aşamasında korumaya çalışan tüm arkadaşlarımız Eskişehir’de bir farkındalık oluşturmaya başladılar. Şiddet aşamasının ilk safhasında etkili tedbirlerle olayların büyümesini ve devamını engellemek istiyoruz. Bu anlamda Israrlı Takip Sistemi ve elektronik kelepçe uygulamalarının etkili olduğunu görüyoruz. Tabii bu, mücadelenin terk edildiği veya artık bırakılması gerektiği anlamına gelmiyor. Hepimizin hem görev hem de gönüllü olarak bu sorunlarda inisiyatif almamız, dayanışmamız ve iş birliğini artırmamız gerekiyor. İş birliği ve koordinasyon kavramlarının altını doldurmamız gerekiyor. Aynı zamanda iletişimi güçlendirmemiz gerekiyor. Tüm kurumlarda koordinasyonumuzu sağlarsak, iş birliğimizi artırırsak bu mücadelede Eskişehir için farkındalığı oluşturmamız mümkün. Burada ifade edilen sorunları ve çözüm önerilerini not edeceğiz. Çözüm önerilerini baromuzla hayata geçireceğiz” dedi.