KADINA KARŞI ŞİDDET

Abone Ol

Merhaba Değerli Okurlar;

Geçtiğimiz hafta evlilik birliğinde kredi ile alınan konut nasıl olur bu hususu yargıtay kararları ile birlikte incelemiştik. Bu hafta ise kadına karşı şiddet suçunu yargıtay kararları ile birlikte inceleyeceğiz.

KADINA KARŞI ŞİDDET

Son yıllarda kadına karşı şiddet vakalarının artması ile birlikte bu hususla alakalı gerek Adalet Bakanlığı’nca gerek barolarca birçok düzenleme ve girişimde bulunulmuştur.Özellikle 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun her ne kadar kadına karşı şiddeti tam anlamıyla engellemese de bununla alakalı vakaları azalttığını söyleyebiliriz.

ŞİDDETE UĞRANILIRSA NE YAPILMALI?

Kişinin, şiddete uğraması veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunması halinde herkes durumu yazılı, sözlü veya başka bir suretle ilgili makam ve mercilere ihbar edebilir. Şiddet veya şiddete uğrama tehlikesinden haberdar olan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ise durumu derhal, şikâyet mercilerine bildirmek zorundadır.Kanun lafzından da anlaşılacağı üzere şiddete uğrama durumunda ihbar edilebilir.

YARGITAY KARARI

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2022/1955 K. 2022/3756

* BOŞANMA ( Yapılan Yargılama ve Toplanan Delillerden ve Tanık Beyanlarından Davalı Erkeğin Davacı Kadına Karşı Evlilik Birliği Boyunca Süregelen Psikolojik Şiddet Uyguladığının ve Feragatle Neticelenen Boşanma Davasından Sonra da Devam Eden Şekilde Eş ve Çocuklarla İlgilenmediğinin ve Birlik Görevlerini Yerine Getirmediğinin Anlaşılmasına Göre Evlilik Birliğinin Sona Ermesine Sebep Olan Olaylarda Davalı Erkeğin Tamamen Kusurlu Olduğu Anlaşılmakla Buna Dayalı Olarak Davanın Kabulü Gereği )* PSİKOLOJİK ŞİDDET ( Boşanma - Davalı Erkeğin Davacı Kadına Karşı Evlilik Birliği Boyunca Süregelen Psikolojik Şiddet Uyguladığının ve Feragatle Neticelenen Boşanma Davasından Sonra da Devam Eden Şekilde Eş ve Çocuklarla İlgilenmediğinin ve Birlik Görevlerini Yerine Getirmediğinin Anlaşılmasına Göre Evlilik Birliğinin Sona Ermesine Sebep Olan Olaylarda Davalı Erkeğin Tamamen Kusurlu Olduğu )* EVLİLİK BİRLİĞİNİN SONA ERMESİNE SEBEP OLAN OLAYLARDA KUSUR ( Davalı Erkeğin Davacı Kadına Karşı Evlilik Birliği Boyunca Süregelen Psikolojik Şiddet Uyguladığının ve Feragatle Neticelenen Boşanma Davasından Sonra da Devam Eden Şekilde Eş ve Çocuklarla İlgilenmediğinin ve Birlik Görevlerini Yerine Getirmediğinin Anlaşılmasına Göre Evlilik Birliğinin Sona Ermesine Sebep Olan Olaylarda Davalı Erkeğin Tamamen Kusurlu Olduğu/Davanın Kabulü Gereği )

ÖZET :Mahkemece, her ne kadar feragat ile sonuçlanan önceki boşanma davasından sonra gerçekleştiği iddia edilen fiziksel şiddet vakıasının ispat edilemediği, başkaca ispat edilen vakıa da bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve tanık beyanlarından davalı erkeğin davacı kadına karşı evlilik birliği boyunca süregelen psikolojik şiddet uyguladığının ve feragatle neticelenen boşanma davasından sonra da devam eden şekilde eş ve çocuklarla ilgilenmediğinin ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşılmasına göre, evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla buna dayalı olarak davanın kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonrasında mahkemece davanın reddine hükmedilmiş, verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince, davacı kadının istinaf itirazı esastan reddedilmiştir. Karar yukarıda gösterildiği gibi temyiz edilmiştir. Mahkemece, her ne kadar feragat ile sonuçlanan önceki boşanma davasından sonra gerçekleştiği iddia edilen fiziksel şiddet vakıasının ispat edilemediği, başkaca ispat edilen vakıa da bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve tanık beyanlarından davalı erkeğin davacı kadına karşı evlilik birliği boyunca süregelen psikolojik şiddet uyguladığının ve feragatle neticelenen boşanma davasından sonra da devam eden şekilde eş ve çocuklarla ilgilenmediğinin ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşılmasına göre, evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla buna dayalı olarak davanın kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma niteliğine göre yeniden hüküm kurulması gereken kadının davası ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.

Kadına karşı şiddet vakalarının son zamanlarda artması toplumun kanayan yaralarından biri olup bununla ilgili yapılan yasalar ve düzenlemeler de maalesef şiddetin önüne geçememektedir.İnsanı yaşat ki devlet yaşasın şiarını benimsemiş toplumun böyle bir zihniyete evrilmiş olması da ayrı bir tartışma konusu...Şiddetin önlenmesi için daha fazla adım atılması dileğiyle…

ASLICAN ÖZGÜR İLELİ 

HUKUKLA KALIN…