2023 terk edeceğiz öylemi! Siz öyle zannedin. Bir sonraki yıla devir eder. Bir takvim yaprağının çevrilmesi ile mi yeni bir yıla giriyoruz sanoyorsunuz..
Gecenin yarısında Akrep, yelkovan üst üste olduğu zaman mı bir yıla girmiş oluyoruz.
Geriye doğru saydığımız da mı bir yıldan, bir yıla geçiveriyoruz öylemi?
Görünmeyen bir kapıdan geçer gibi. Metaverse bir dünyanın renkli ışıklı illüzyonlarına bakar gibi.
Küresel bir ayin ritüellerinin ve ruhlarının köle olduğu bir an.
Tik tak…Gece 24..
Karanlığa atılan havai fişekler…
Temenniler faslını lütfen geçin.
Unutun geçen yılı…
Şimdi, 2024 Ocak ayının ilk gününde gökyüzünün derinliklerinde Venüs’ün ışıkları parlıyor.
*****
Kısa bir gezinti yapalım.. 2023’ de yeni yılın ilk saatlerinde de temenniler vardı değil mi?
Geçtiğimiz yıl berbat geçti…
Depremler.
Hasatlıklar..
Terör.
Savaş
İşgal.
Kadın ve çocuk cinayetleri.
*****
Geçmişe baktığınızda, insanoğlunun, “vahşetini” görürsünüz dikiz aynasında. İran kadınlarının direnişi benim gözümde kahramanlardır.
İsrail’in, Filistinliler üzerinde ki soykırım politikalarına seyirci kalıyoruz.
GAZZE FERYAD EDİYOR.
Gazzeli Papaz Munzir İshak'ın sesi, çığlığı bu gerçeği çok çarpıcı bir biçimde dile getiriyor:
"Bildiğimiz Gazze artık yok. Bu bir ortadan kaldırma. Bu bir soykırım. Dünya izliyor. Kiliseler izliyor. Gazze halkı kendi idamlarının canlı görüntülerini gönderiyor.
Katlandığımız bu çok büyük darbeye rağmen biz Filistinliler iyileşeceğiz. Yükseleceğiz.
Biz Filistinliler olarak her zaman yaptığımız gibi, yıkımın ortasından yeniden ayağa kalkacağız. Ama suç ortağı olanlar, sizin adınıza üzülüyorum”.
İNSANOĞLUNUN İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜ NEDEN ALKIŞLIYORUZ Kİ!
Yıllardır, mış, muş gibi yapıyoruz…
Her gün can pazarının haykırışlarını duyuyoruz ekranlardan..
Bir taraftan Filistin’e destek kampanyası düzeliyoruz…Kahrolsun İsrail diyoruz.. Mallarına, içeceklerine boykot yapıyoruz. Diğer taraftan da ticaret gemilerimizle İsrail’e ihracat yapıyoruz..
Ne söylüyoruz? ne yapıyoruz?
Durumu inşallah la, maşallahla geçiştiriyoruz.
*****
Dünya, dar geliyor artık!
Sınırsız tüketim… Sınırsız çılgınlıklar.
İnsanlığın ahlaksal çöküntüsünü, tükenişine tanık oluyoruz her geçen gün..
Savaşlar, çıkarlar, çatışmalar.
Hepsini bir arda yaşamadık mı? Yaşadık. yaşamaya devam edeceğiz..
Ülkemizde.
Dünyamızda.
Can pazarları, akan kanlar!
Dehşet tabloları.
Mültecilerin dramları.
Gazze’de enkazlardan çıkartılan vurulmuş çocuk bedeni…
İnsanlık utancını yaşamadık mı? İnsanlığın bittiğinin son karesini gördük ekranlardan...
******
Ekranlara yansıyan kamera görüntüleri. Gözlerimizin önünde patlayan bombalar, dünya seyirci.
Kapitalizmin, “faşist” acımasız yüzünü, siyasal din cambazlıklarının ahlaksızlığın pazarlandığı bu dünyada, neyi konuşacaksın, neyi yazacaksın bu yılda!
Aynı tas aynı hamam.
Geçtiğimiz 2023 yılından ne farkı olacak ki 2024’ün?
Kan, gözyaşından gayri…
İnsanlığın zaman tabelasına neyi yazacaksın!
Her yıl bitimindeki, insanlık “muhasebesini” mi?
Rakamlarımı? Kış soğuk ve sert geçiyor. İnsanlar sokakta evi olmayan ne yapsın?
Zenginlerin, beş yıldızlı otellerde şarkılı, türkülü çılgınca kutlamalar yapan, o şatafatlı yılbaşı sofralarındaki menülerde gözü yok bu gariplerin...
Fakir, bir tas, sıcak çorbaya, bir dilim ekmeğe hasret.
Yeni bir yılın geldiğinin farkında bile değildi.
Yaşamın uçurumunda nefes alıyor.
Bir yudum insanlığa hasret.