Yenigün Gazetesi’nin geçtiğimiz günlerde manşeti bana göre çok anlamlıydı.
“Hoca’dan acı tespitler” başlığı ile verilmiş haberde, Büyükerşen’in ülkenin gidişatına dair tespitlerini içeren bir haber vardı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ülke politikaları nedeniyle gelinen noktayı anlatmış.
Ne demiş?
“Üzülerek söylemeliyim ki; tarım başta olmak üzere birçok hayati konuda yanlış politikalar yüzünden
Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye, gençlerin yaşamak istemediği, çiftçinin üretmek istemediği, sanayicinin yatırımdan geri durduğu bir ülke haline geldi.”
Bu sözler bir ülke için gerçekten çok acı tariften öte bir şey değil.
Eğer gerçekten de bir ülkenin gençleri doğup büyüdükleri ülkede gelecek göremiyorsa, durum çok sıkıntılıdır.
Ha keza ekonominin dinamosu tarım artık üretmiyorsa, çiftçi toprağı ekip biçmekten kaçıyorsa sorun büyüktür.
Özellikle sanayici kesimi, tezgâhlarını geliştirmiyor, daha fazla üretimi düşünmüyorsa asıl tehlike budur.
Faiz cenneti olan ülkemizde artık paradan para kazanma dönemi başladıysa, o ekonominin çarklarının nereye kadar deneceğini düşünemiyoruz bile.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Hoca’nın tespitlerinde çok doğru söylemlerde bulunduğunu anlıyoruz.
Pekiyi bu çözümü var mı?
Bunun yanıtını yine Yılmaz Büyükerşen veriyor;
Diyor ki;
“Bu olumsuz süreci nasıl tersine çevirebiliriz?
Elbette eldeki kaynakları verimli şekilde kullanıp, üreterek, üretmek isteyeni teşvik ederek ve üretilenden katma değer yaratarak.”
Bu noktada soru şu;
“Hoca’nın sözünü ettiği çözüm önerileri hayata geçer, her şey normale döner mi?
Yanıtlarını siz verin!