Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Osman Mandacı, Türkiye’de 17 Ağustos depremi ve 11 ili kapsayan Kahramanmaraş depreminin ardından ülkemizin deprem konusunda yeterli dersler çıkarmadığını belirterek, özellikle kentsel dönüşümdeki eksikliklere dikkat çekti.
“Biz hiçbir zaman bu depremlerden ders çıkarmıyoruz” diyen Başkan Mandacı, Yapı Denetim Kanunu’na dikkat çekerek, “17 Ağustos 1999 depremi gerçekten ülkemizde çok büyük derin yaralar açtı.Burada bizim çok büyük dersler çıkarmamız gerekiyordu fakat 11 ili kapsayan o büyük deprem bize neyi gösterdi; biz hiçbir zaman bu depremlerden ders çıkarmıyoruz. Kentsel dönüşüm gerçekten ülke insanımız için depreme dayanıklı afet riski altındaki illerin daha güvenli binalar yapılması konusunda devlet destekli 2002 yılında çıkan bir kanun var.6306 nolu bu kanun gerçekten ülke insanımızın faydalanacağı bir kanun fakat bunun öncesinde teknik uygulama sorumlusu vardı biliyorsunuz.Belediyeler kağıt üzerinde tamamen inşaat alanlarına gitmeden masa başında imzalıyor ve mühürlüyordu. Tabi belediyelerde yeterli derecede eleman olmadığından dolayı uygulama bu şekilde yapılıyordu. Bunun arkasından 2002 yılında yönetmeliklerle alakalı yapı denetim kanunu çıkartıldı. Bu kanunun içerisinde de binalar denetlendi. 2002 yılından önce yapılan binalar muazzam bir risk altında. Fakat 2002 yılından sonra Yapı Denetim Kanunu ile çıkan binalar özel şirketlere verilmek suretiyle denetim altına alındı.2002 yılından önce yapılan binaların özellikle belediyeler tarafından muayenesinin yapılması lazım.Muayene yapıldıktan sonra teknik sorumluluklar gereği aletlerle de ölçümleri yapılıp, demir ve beton kaliteleri mutlaka ölçülmelidir.”
“Bu tam bir cinayettir”
İmar Barışı’nı eleştiren Mandacı, kanunların mutlaka uygulanması gerektiğini ifade etti: “Eskişehir bir deprem bölgesinde. Dolayısıyla zeminde gevşeklikler söz konusu. Taban sağlam bir zemin oturtulup üzerine, Adıyaman depreminden önce C25 beton kullanıyordu. Şimdi C 30 betona çıkartıldı. Bu şekilde yapılan binaların daha oturulabilir daha güvenli olduğunu biliyoruz. Hem bir taraftan diyoruz ki şu yönetmeliklere uygun binalar yapacaksın hemde öbür taraftan bu yönetmeliklere uygun bina yapmayanlara imar barışı getirme suretiyle onlara kullanım izni vereceksin. Bu tam bir cinayettir. Bunun en büyük örneğini Adıyaman’da yıkılan İsias Oteli’nde gördük. 65 kişi can verdi. Bu otel tamamen imar barışından faydalanmış ve üzerine kaçak kat çıkılmak suretiyle kullanıma açılmıştır. Şehrimizde özellikle Tarhan Apartmanı olarak bilinen altında galeri olup kolon kesimi yapıldığı zannedilen o binada birçok insanımızı kaybettik. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak kanunların çıkartılıp mutlaka uygulanması gerektiğini söylüyoruz.”
“50-60 yıllık binaların bir an önce kentsel dönüşüme uygun şekilde imara açılması lazım”
İl Başkanı Mandacı, cümlelerine kentsel dönüşümle alakalı olan kat artırımları hakkında düşünceleri ile devam etti: “Belediye seçimlerinin öncesinde bizler de halkın içindeydik. Özellikle kentsel dönüşümle alakalı kat artırımları vaatleri yapıldı. Bakın bir mahallede kat artırımı yapılacaksa öncelikle o mahallenin altyapı sorununu mutlaka artırılacak katlara, hane sayısına göre yapılması lazım. Onun arkasından yeşil alan, park ve oyun bahçelerinin yerlerinin belirlenmesi lazım. Camiilerin belirlenmesi lazım. Sosyal donatıların yerlerinin belirlenmesi lazım. Yoksa biz falan mahalleye 3 kattan 6 kata çıkarttık deme suretiyle böyle bir kat artırımı olmaz. O mahallelerin sıkıntılarını inanılmaz bir hale getirir. Bunu özellikle büyükşehir belediyelerimiz ve diğer metropol belediyelerimizin başkanlarının bu işe bir an önce el atıp halka verdikleri sözü yerine getirip, bu mahallelerde derhal altyapı çalışmalarını iyileştirilmesi, yeşil alanların belirlenmesi, sosyal donatıların belirlenip buraların kat artırımını yapıp o 50-60 yıllık babadan dededen kalma binaların bir an önce kentsel dönüşüme uygun şekilde imara açılması lazım.”
Belediyenin topladığı otopark paralarının katlı otoparklara yatırım olarak dönmesi gerektiğini ifade eden Yeniden Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Mandacı, cümlelerini şöyle noktaladı: “Biz inşaatla uğraşıyoruz. Eğer ki bir binanın altına dükkan yapacaksanız, buraya tabi ki otopark yapamıyorsunuz. Otopark yapamadığınızdan dolayı biz belediyelere ciddi miktarda otopark parası ödüyoruz. Peki bu ödediğimiz otopark paraları nereye gidiyor? Bu otopark parası olarak ödeniyor. Her mahallede mutlaka ve mutlaka yoğunluğa bakılmadan 10 haneli bir binanın altına dükkan yapıldığı zaman en kötü 7-8 tane aracın o caddeye yada sokağı işgal etme durumu oluşuyor. Mahallenin belirlenen bölgelerine mutlaka, o bölgeden toplanan otopark paraları ile oralara katlı otopark yapılması lazım.”
